insan hayatı doğadaki bütün canlıların hayatından daha önemlidir

8 milyar insan var yani çok ha biri eksik ha biri fazla bir şey fark etmez.

sonuç olarak hayvansal.protein sayesinde besin zincirinin en tepesine oturmuş varlıklarız. beynimizin gelişimi ve vücudumuzun calismasi hala hayvansal proteine bağlı dolayısı ile de hayvanlar hala insanlardan önemlidir. insanların yasayabilmesi için bile.

herkes istediği gibi görüş beyan etmekte özgürdür. yıldız hanım da istediğini suç konusu beyanlar olmadığı sürece düşünmekte ve açıklamakta özgür ancak söz konusu irade beyanları karar alıcılar için söz konusu olduğunda sadece onları değil tüm toplumu bağlayıcı olduğu için böyle şeyler söylenmenin çok da sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.

insan sadece insan olarak değil onun yaşamasına olanak sunan ve kendisiyle birlikte var olan ekosistemin bir paydaşı.

yeşil bitkiler , ağaçlar , hayvanlar mesela arılar olmasa insan varlığı bir süre sonra tamamen yok olma ihtimali ile karşı karşıyadır.

önemli olan sadece insan değildir. insan sadece kendi için bile çevre ile uyum içinde olmalıdır ama kendisi için olmasa bile yaşamı korumak kendi yaşamına verdiği önem ile de birlikte düşünmesi gereken bir noktadır.

evcil hayvan beslemek dışında doğayla ve canlılarla ilişki kurmak mümkün. bu dünyadaki yerini diğer canlılar ile birlikte ve ilişki içinde düşünmeyen insan kendini dünyanın efendisi olarak gördüğü sürece kaybetmeye mahkum.

yapılan çalışmalar yeşil görmeden büyüyen çocukların kaygı düzeyinin dolayısıyla kan basıncının yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

şehirlerde yaşasak da insan denen karbon temelli yaşam formu özünde ormana ait bir canlı.

yıldız tilbe'nin hayatının önemi vs sokaktaki herhangi bi tekirin hayatının önemi. nezdimde sokak tekiri alır.

doğru. son dönemdeki deli hayvan severlerin saçma insan yermelerinden bıkmıştım. bir hayvan asla bana denk bile olamayacak. bu konuya 2 farklı açıdan bakalım. dünyadaki egemen dinler insanoğlunu diğer canlıların üzerinde efendi konumuna oturtmuş durumda. bilimsel açıdan bakarsak, ben evrimleştim ve hayvanlardan güçlü oldum ve vahşi doğada güçlü, zayıfı ezme hakkına sahiptir.

doğrudur. hayvan insandan değerli değildir. sokakta vahşete sebep olan hayvanlar toplanıp itlaf edilmeli. avrupanın biraz da güzel özelliklerine özenin. o hayvanlar da rezillik çekiyor sanki yaşamları kaliteli. salak sözde hayvanseverler. alın evinizde besleyin değerliyse insandan.

sonsuz evrende kum tanesi kadar bile yer tutmadığını unutan bir ırkın, kendini aşırı özel ve üstün sanması yanılsamasıdır. bütün canlıların hayatı ve yaşamı aynı derecede kıymetlidir. hayvanların toplanıp itlaf edilmesini isteyen bazı dengesiz hayvan düşmanı fikirler yerine, hayvanların toplanıp şehirlerden uzakta yaşama alanlarına yerleştirilip, yaşatılması savunulmalıdır. hayvanlardan güçlü olduğunu ve evrimleştiğini iddia eden arkadaşı da vahşi doğada bir hafta yaşamaya davet ediyorum bakalım ne kadar evrimleşmiş ve güçlüymüş. bir de güçlü zayıfı ezme hakkına sahiptir denmiş. karşı karşıya olduğumuz zihniyet tam olarak bu. bugün kendinden zayıf gördüğü hayvanı ezen, yarın aynısını kendinden zayıf gördüğü insana da yapar. biraz merhamet.

ya kadının ne demek istediğini herkes biliyor. cümleye çok bilimsel çok felsefik bakarak bişey çıkarmaya çalışmak ne saçma.
ufacık evladınız okula giderken başıboş bir sokak köpeği saldırıp ağzını yüzünü parçaladığında, en değerli varlığınız eve bomboş bir ihmalkarlık yüzünden tabut içinde geldiğinde görürüz o felsefik sözleri.
işe, okula gidip dönerken korka korka yürümek, cebinde köpek mamasıyla gezmek zorunda değil kimse.
aklı olan canlı aklı olmayan canlının yaptıklarını kontrol altına alamıyorsa ipleri o akılsızın eline vermiş demektir. köpekler mı yönetsin bizi.
tüm canlılar kendine tehdit olarak gördüğü şeyi kontrol altına alır, yok etmeye çalışır, önlem alır vs.
eğer insan da tehlike altındaysa o tehlikeye bir çözüm bulur, bulmalı. oturmuş bir düzen var insanlar bir yaşayış şekli bulmuş. napalım şimdi köpekler için şehirleri terk mi edelim, sokağa mı çıkmayalım.
yürümen gereken yolda bir engel varsa o engele bir çözüm bulursun. bu konuda en mantıklı yol sokak hayvanlarının toplatılması. eğer yeterli sayıda barınak imkan falan da yoksa ya uyutursun ya kısırlaştırıp üremesine engel olur ve kontrol altında yaşamasını sağlarsın.

yıldız ablamın kesinlikle doğru konuştuğu beyanattır. keşke daha sık böyle doğruları tükürse ablam.

insanlar bu başlıktaki eşitliği görebilirse,hayat yaşanabilir bir yer olur.

yıldız tilbe'nin sözünde en ufak bir falso yok.
muhteşem bir hayvan olan bir katil balina saldırıp sizin çok sevdiğiniz birisini alsa, o da bir can deyip yemesine izin mi verirsiniz, yoksa elinizdeki tüm imkanları, zıpkın, tüfek, balina topu, kullanıp yaralı da olsa sevdiğinizi mi kurtarırsınız? ancak mizantropist bir ruh hastası tersini söyler ve bu tersini söyleme balinanın avı kendisi oluncaya kadardır. yıldız tilbe haklıdır.
çok ilginç şeyler var. yıldız tilbe'ye "esrarkeş karı" diyenlerin yanı başında kokain bulundurmak suçundan 6 yıldan fazla hapis cezası alan ve cezası ertelemeyen üçüncü sınıf bar şarkıcısı cenk eren bulunuyordu.
bir it derneğinden nemalanan bir başka "ünlü" hayko cepkin de "kendisini ve doğadaki varlığını her şeyin üstünde görme gafletine düşmüş, yaşamın farkındalığını yitirmişliğe net bir örnek. doğduğu an yardım edeni olmaz ise kendi kendine bile büyüyemeyen bir varlığı gözünüzde maalesef fazla büyütüyorsunuz" diyerek tilbe'ye cevap verdiğini sanmış. şu düşüncede olan birinin cahilden öte bir cahil olması ayrı konu ama bunlar korkunç bir mizantropi örneğidir. bunu söyleyen birisinin toplumdan soyutlanması ve mesela o çok sevdiği itlerin barınağında "rehabilite" edilmesi gerekir.

#2413214

"salak sözde hayvanseverler. alın evinizde besleyin değerliyse insandan."
hem cahilim demiş. hem de her b.ku biliyor. cehalet böyle bir şey mahluk abey... son sözler ise tam elifi görse mertek sanacak bir hebennekanın, esfeli-i safilin höykürmesi.

konumuzun öncelikle, neredeyse 10 bin yıldır insanlarla birlikte yaşayan ve evcil hayvan dediğimi türler olduğunu vurgulayarak şöyle anlatmaya çalışayım:
öncelikle, hayvanı sevmek, insana düşman olmak değildir. kaldı ki hayvan sevmeyen birinin, insanı sevmesi de mümkün değil. insanım insanım diye şişinen türün % 99'luk kısmı, nedir yani? insan oldun da şu evrene elementleri ayrıştıran bir gübre böceğinden, fotosentez yapan, insan doyuran bir hıyar bitkisinden fazla ne hayrın var? başka canlara bu, hayvan deyip aşağılamalar, ne iş? senin baban da o köpek gibi dışkılıyor, annen de o kedi gibi çiftleşiyor. kardeşin de onlar gibi tüy döküp, çocuğun da onlar gibi uyuyor.

bazı tanımları okurken yüreğim parçalandı. zira başlık tam bir yobaz-faşist turnusolu düzeyinde insanı canlıların kralı yapan dinler, insan türünün bu gün dünyaya yaptığı kötülüğün de sorumlusu.
esrar kullanmaktan, psikiyatrik rahatsızlıklardan kafası bir milyon olmuş bir zavallı kadının sözünden hikmet devşirmeyi b.kunda boncuk bulmuş gibi sevinçle karşılayan zavallılarla aynı havayı solumaktansa bir kediyle, köpekle, atla, kuşla, kuşla yaşamaya bin kez razıyım. evimde üç kedim ve sokakta doyurduğum onlarcası var.

bu sokak hayvanı düşmanlarına sormak gerek. hangi hayvan doğanın katledilmesinden, denizlerin karaların yağmalamansından ve milyonlarca insanın katledilmesinden sorumlu. dünyada gelmiş geçmiş en vahşi canavar insandır. kendi türünü ve başka hayvanları bitkileri soykırıma uğratmak için ölüm makinalarını icat eden bir hayvan gördünüz mü?

evet insanız, farklıyız ama, insanlık tarihide uygarlığın gelişmesine büyük yararları olan evcil hayvanlara karşı da vicdani yükümlülüğümüz var.
onları kısırlaştırıp kontrol altında tutmak, saldırgan türleri insaflı bir şekilde uyutmak.
bu gün insanın insana verdiği zararın devasa boyutları düşünüldüğünde hayvanların çok istisnai bir kısmının verdiği zadrardan yola çıkarak tüm bir hayvan gurubuna nefret yöneltmek ancak insan türüne yakışacak bir zalimlik.
memlekette her gün erkekler tarafından kadın cinayetleri işleniyor. 'sicili bozuk, şiddet suçlarına bulaşmış kaydı olan erkekleri toplayalım bir yere kapatalım, itlaf edelim, bu dertten kurtuluruz ' diyebiliyor muyuz?
saldıran köpek ya açtır, ya da davranış bozukluğu, hastalığı vardır. bunların kontrolü ve takibi belediyelerin görevlendireceği veteriner sayesinde kolayca yapılır ve bu hayvanların üremesi kesinlikle önlenir. sayı azalınca da takip çok kolay olacak zararlı olanları saptanacaktır.

türcü, cahil, faşist kafa sanıyor musunuz sokaktaki bütün kediler, köpekleri yok edince rahatlayacak. bir kez o kepazeliğe düşüldü mü, sırada kendi etnisitesinden, kendi dininden, kendi mezhebinden, kendi cemaatinden olmayanlar da topun ucuna gelecektir.
insan olmayı bu kadar abartmayın. hayvan olmayı bu kadar küçümsemeyin be...
sonsuz evrende, yüz milyarlarca yıllık galaksiler içinden bebek yaştaki 14 milyarlık galaksimizin altı milyarlık dünya tarihinde; daha üç yüz bin yıl önce kırmızı kıçlı bonobolarla dallardan yemiş topluyorduk.
kendinizi bu kadar önemli, vaz geçilmez ve evrenin efendisi görmek sekiz milyarlık insan nüusunda şanslı bir spermin, hantal bir yumurtayı aşılamasıyla olduk. bütün türlere adalet ve vicdanla davrandığımız ölçüde şerefimiz vardır.

insanı böyle göklere çıkarıp şişirmeye gerek yok. az hayvan olalım yeter.

dünyanın en bencil canlısı olan insanın saçmalamalarından birisi.

insanların hepsi ölse, doğaya hiç bir şey olmaz.
aksine daha da verimli bir doğa ortaya çıkar.
hava kirliliği, yeşil alanların tahribatı, küresel ısınma, carbon dengesi vs bunların hepsi insan yüzünden.

misal, arılar dünya için insandan daha değerlidir aslında.
beynini kullanabilen herkes bunu bilir.

ki zaten paylaşımı yapan kokainman kişi şöyle biri:


böyle böyle dolaylı yoldan atam'a dil uzatan bir düşünme özürlüsünün fikirleri de bu kadar saçma olabilirdi zaten.
insan bazen diyor ki, keşke andığı insanlar başta olsaydı da artık hangi arabın kaçıncı cariyesi olarak hayatını yaşardı bilinmez ama yaşayarak görseydi...

esasında hümanist bir görüş. ayrıca yanlış. insan hayatı başka hayatlardan daha önemli değil, insan başka canlılardan sadece daha güçlü. güçlü olan herkes önemliymiş hissine kapılır.

kesinlikle katıldığım önerme. aksini iddia edenler; doğalarındaki yaşama güdüsünü, yaşamın genel kurallarını inkar eden bilimsiz varlıklardır.

gayet doğru bir şey söylemiş kafanız basmıyor mu ? insan hayatı her şeyden usttedir aksini düşünen sorunludur .

ciddi bir dilemma konusu bence. en az beyin yakan tramvay ikilemi kadar zor bir ikilem ustelik.
yildiz ablamizin dile getirdigi bu cumleyi destekleyip/ elestirmeden once bence bir oturup dusunelim. zira dedigi hem dogru hem yanlis.

yan komsunuzun evinde yangin ciktigini farz edin. kurtarmak icin girisimde bulunacaginiz once komsunuz mu olur yoksa evindeki evcil hayvani mi?
soruyu degistireyim; yangin cikan bir alanda sapik ve katil oldugunu bildiginiz bir insani mi kurtarmak istersiniz yoksa yaninda bulunan sizin kac senelik dostunuz olan kopeginizi mi?
hadi soruyu yine degistireyim; cikan yanginda once bebeginizi mi yoksa yine evcil minik dostunuzu mu kurtarirsiniz?

goruyorsun sozluk iste, durumlar degisince dogrular da degisir. ve bazen dogrular hakikaten cok tiplidir.

insan cinsi üzerine kurulan bir medeniyette, hakim güç olması sebebi ile üstünlüğü olduğu gerçektir. bu diğer tüm canlı türlerinin değersizleştirilmesi olarak okunmamalıdır da. doğayı ve canlı nesilleri koruyup devamlılığını gözetmek de hakim gücün görevidir.
romantıze edilmediğinde doğru bir söylemdir o sebeple. ayrıca uygar toplumlarda, yaşam alanlarında tehdit oluşturabilecek başı boş hayvan olmaz. varsa bu o toplumun geri kalmışlığının işaretidir hayvanları sevdiğinin değil.

biz ülke olarak neler yaşıyoruz ya.
devletin sistemli duruşu işte tam olarak burada gerekiyor.
avrupa'daki amerika'dakilere de sorsan kimse kimseden değerli değildir çıkar muhtemelen cevap.ama sokaklarında hayvan yoktur. çözümü kısırlaştırma ve barınaklar seçeneği ile cozmuslerdir. bizim canice bulduğumuz şekilde uyutulmuslardır falan filan.

yani vatandaşı bu soruya maruz kalmadan devlet çözmüş. çünkü bazı sorunların çözümü vicdani rahatsız eder. birey işin içinden çıkamaz.

göçmen meselesi de benzer.

bunun gibi sorunlara maruz birakilmak gelecekte suç olarak anılacak.at fava bekle.

bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterirmiş. yıldız tilbe'ye hak vereceğim aklıma gelmezdi