insanın çok zalim olduğunun delilleri

sadece kendine yaptığı kötülükler bile insanın ne kadar çok zalim olduğunu göstermeye yeter.
okuyan ve anlayan insanlar için başkalarına ettiği zulümlerden birkaç örnek daha vermek gerekirse:
gücü ele geçiren bazı insanlar toplumsal baskı ve ayrımcılık yoluyla diğer insanlara zulmetmederler. ırk, cinsiyet, din veya dünya görüşü gibi bazı özelliklerin neden olduğu ayrımcılık, insanların zalimliğinin çok görülen bir örneğidir.
tarihindeki pek çok olay da insanların diğer insanlara zulmettiğini göstermektedir. savaşlar, soykırımlar, işkence ve diğer şiddet eylemleri, mazlum olanların yerine kendimizi koyduğumuz zaman, insanların ne kadar çok zalim olduklarını apaçık göstermektedir.
avcılık veya başka isimlerle hayvanlara işkence edilmesi, öldürülmesi ve yok edilmesi de insanların zalim olduğunu gösterir. hayvanların acı çekmesi veya ölmesi için yapılan şiddet eylemleri, insanların empati kuramaması veya vicdanlarına aldırış etmemesi yani çok zalim olması nedeniyle gerçekleşmektedir.
insanlar arasındaki çatışmaların ve suçların bir sonucu olarak, hak ihlalleri, işkence ve cinayetler sık sık gerçekleşmektedir. bu eylemler, insanların diğer insanlara acı verme isteğini yani zalimligini göstermektedir.
kanlı veya kansız iç savaşlar da insanlık tarihindeki en zalim olaylarından biridir. iç savaşlar, insanların kendi halklarına hatta akrabalarına bazen eşine, evladına, kardeşine, anne babasına bile acımayacak kadar zalimce davrandıkları birçok örnek sunmaktadır.
ama siz, " yok öyle bir şey. insan aslında zalim değildir melektir falan" diyorsanız size de söyleyecek bir sözüm yok.
bu kadar dil döktükten sonra benim emeğine zulmediyorsunuz bile demeyeceğim size.

çok naif yazmışsın da bu katledilmiş ya da ölmekten beter edilerek hayatta bırakılmış hayvanlara bakarsan bu dünyaya fazla iyisin bu yazıyla.
gerçekten kurtlar sofrasındayız.
ülke de herkes çakal herkes hinlik peşinde.
kısa yoldan para kazanayım ya da benim hakkım diye kadınları alıkoyma tecavüz.
istismarın haddi hesabı yok ki kadın çocuk ayrımsız.
bu ülkede en son garanti %44ü görmüyorum duymuyorum konuşmuyorum paramı da alıyorumcular ülkenin düzenini bozdu.
artık herkes kafasını çeviriyor
kimse kolay kolay bir şeye bulaşmak uğraşmak istemez.
alacağını alıp yoluna bakarsın
sen duygu gösterip geriye bakarsan önüne baktıgında çoktan yoluna taş koymuşlardır görmezsen fena düşersin.
onlar gibi düşünüp onlardan olmayarak hayatta kalmaya çalışıyoruz.
dilerim ülke eskisi gibi düşünceli, iyi niyetli, güler yüzlü, ahlaklı ve gururlu erdemli olur.
o güzelim erdemli geçmişten gelenler bile çok bozdu. kimse dengeli kalamadı nasıl ülkeyi karıştırdılarsa paralel evrende gibi yaşıyoruz
neyse..
çok üzgünüm bunlara şahit oldugun için.
keşke sen de görmeseydin ben de görmeseydim onlarda ama gördük yani.
engel de olamadık.
özgürlük adı altında bazı kişilere haklar verildi ki geçmişte atatürk bu hakları almışken, kısıtlamışken
kapıları yumrukladılar senelerdir yüz yılı aşkın zombi gibi yağmalamaya dağıtmaya gelenler bir oldu ordu gibi geldiler
o kapıları açtığınızdan beri her şey yokuş aşağı oldu 2008den beri.
bazı yasaklar kaldırılmamalı,bazı izinler hiç verilmemeli,cahile söz hakkı tanınmamalıydı.
bu özgürlük değildi bu çıkarcılıktı.
şimdi koca ülke kara cahil halkın entelektüel insanların,bilimcilerin, sanatçıların falan hayatını belirliyor hakarete bakar mısın?
şunların özgüvenleri neden tavan neden mikrofonu agzına sokup konuşuyorlar pişkinler
işte tam bu yüzden!
30 sene önce konuşabilirler miydi?
kendi cahilliğinden utandıgından mektepliler bilir ben bilmem der susardı bunlar.
çıkar telefonunu yok yol yaptı sen kimsin kavgalar bilmem ne
bunları ortaya çıkardılar paşa zannetti bunlar kendilerini şimdi senin benim hakkıma göz dikip konuşabiliyorlar
hak görüyorlar kendilerine.
konduramadıgım şey bu.
bu yuzden başımızdaki pol pot diyorum ben.
öyle güzel girdi ki bir süre sonra kendi halkına akıttı zehrini
onun bunun kölesi halen bize geçiyor nazı değil mi?
bizde rahatımız bozulmasın diye yaşıyoruz bu hayatsa
neyse ya gerçeği bilip susalım yine.
cahillerin halkına ayak uydurabilirsen hayatta kalıyorsun işte.
yoksa ben de çiçekler ağaçlar yok şiirler çikolatalar biriydim.
hayat beni çemberinden geçirirken dönüştük aga yani. böyle kabadayı bi tip olduk. geri adımımız yok söve söve geçiyoruz yollarsan.
sen onca sille ye halen sana söz yine baharlar gelecek falan mümkün değil.
aynı gaddarlıgı geri yansıtman lazım
başka türlü hayatta kalmazsın.
baktığın zaman y kuşağınında bir kısmını esir ettiler çünkü.
hadi z kuşağı full yayıncı tiktokçu estetikler eşcinsellikler paraları olmasa en zayıf halka.
her şeye ayy polis ayy seni mahkemeye vericem hepsinin derdi para.
ne kendiyle ilgili net düşünceleri kişisel gelişimleri var ne de ülkeyle ilgili geleceğe dair düşünceleri.
nasılsa param var olmadı new yorka giderimm ya da paris'te otelde kalırımm
bunlar hep kendilerini hayatlarını pazarlaya pazarlaya sizi ekran başına kitleyip sizin de düşünmemenizi sadece itaat edip sayın alıp maaşınızın yarısını devlete vermenizi istiyorlar.
herkes birbirini sömürüyor ve böyle ayakta kalıyoruz.
y kuşağı manken oldu oyuncu oldu ya da şişme bebek yapıp o erkekleri dar kıyafetlere sokup hayatı böyleymiş gibi sunuyorlar.
herkes bunu ister oldu artık.
fakat amerika'da sistem farklı
kazanılan para farklı
davranışlar farklı
öğretileri çok farklı.
madem böyle bir sistem kuruyorsun aynısını yapsana
aile sistemini müge anlıdan amerika sistemine çıkartsana
eğitimi öyle yapsan bu kadar genç dışarıda okumaya karar vermezdi zaten.
bin köylünün aklı bir akıllıya denk gelmiyor ya ona şaşarım.
piyasaya sür gitsin. sen de ürünsün bende.
tek farkımız aldıgımız sistemde onların da keyfi yerinde o ürünler istediklerini alıp yapabiliyor ve biz yapamıyoruz
biz ürün bile değiliz lan.
biz köleyiz.
gün gelir devran döner ama sonsuza dek böyle gitmiyor illa ki değişiyor tarih
yine de kitaplara göre gidersek o devranın değişmesini sen ben göremeyeceğiz.
o biraz sıkıntı.
kötü bir döneme geldik kısaca.
çekeceğimiz derdimiz varmış napalım.