insanlarla tartışmaktan bıkmak

yaklaşık yarım asırdır insanlarla tartıştırım, bir kere bile aa pardon sen haklıymışsın ağabey diyen çıkmadı. onca kalori ve argüman boşa gitti. artık he he deyip geçeceğim. yeter be.

herhangi bir konuda yobaz olan insanlarla ile tartışmak elbette saçmalıktır. ama içinize bir umut düşer,belki sizi anlayacaktır bu sefer. ve aynı döngü. o kadar argüman,o kadar zamanınız çöp olur.bence asıl bundan bıkmışız.

çoğu sessiz kalıp haklıymış gibi hissettirirrim yoksa olay hiç kapanmaz . ya o yırtar gider yada ben çatargiderim .
susuyorsak saygımızdan .

tartışma formatında kavga ettiğinizin göstergesidir. tartışmak eğlenceli ve zevklidir. toplum arasında keyifli tartışmaları sadece filozofların yapabiliceğine dair yanlış bir kanı vardır.
bir toplumda yaşanan siyasi mücadele kültürü nasıl bir şekle oturmuş ise toplumun bireyleri de o şekle uygun olarak tartışırlar hayatta olup biteni.

içinde bulunduğum haldir.

artık depresif bir ruh haline bulunduğuma eminim.
ofiste çalışanla, trafikte sürücüyle, kamuda memurla, hastanede doktorla, markette müşteriyle vs derken uzar gider bu liste.

ya ben deliriyorum ya da herkes öfke patlaması yaşıyor.
başka izahı olamaz.

bazıları için, insanlara zarar vermekten korkmaktır.*

kendimde fark ettiğim durumdur. önceden karşımdaki insana uzun uzun anlatır fikrini değiştirmeye çalışırdım. savunduğum konuyu kanıtlamak için uğraşırdım ama artık gerçekten kimsenin sabrı kalmadı. o yüzden ya burda tanımlarımda ya da o konudaki fikrim sorulduğunda anlatıyorum kendimi. çünkü inanın çoğu insan fikrini değiştirmiyor hatta daha çok bağlanıyor.

şahsen ben tartışmayı sevmiyorum.. tartışmaya değer insanlar ve konuları bunun dışında tutalım. ama sevmiyorum.
hele sözlük gibi ortamlarda her ne olursa olsun insanlarla tartışmamayı tercih ediyorum.
konuyu haklı veya haksız olsam da ateşlemek yerine kapatmayı tercih ederim. dahası kendimi haksız görme eğilimi de gösteririm. karşı tarafın haklı olduğu tarafları görmeye çalışır, bunları reddetmem. yağ gibi üste çıkma çabasına girmek yerine uysal davranırım.

o zaman psikolojiniz de bozulmuyor.

insanın tüm enerjisini emiyor, tartışmadan ve kargaşadan beslenen insanlar var onları ayrı tutuyorum tabi ki.
tartışarak kimseyi bir şeye ikna edemem, etmem. belli konularda ağız dalaşına girmekten nefret ederim, kendimi yoramam. kimse bir şeyi anlasın diye de tartışmam, ben anladıysam yetmiştir.

herhangi bir tartışma ortamında fiziksel olarak da bulunduysam o ortamı terk ederim; sanal mecrada isem bir nimet olan "engel" hakkını kullanırım.

tartışmayın, ömrünüzün kalitesi artsın.

tartışma ve dolayısıyla kaostan beslenen iflah olmaz bir karadenizli olarak karşı tarafın kapasitesiyle paralel bu isteğimin karmaşasını ege sahil kasabası mertebesine çekmek durumunda kaldığım detay.

yemin ediyorum ki anlamıyorlar. bu sağlığına zararlı diyorum, tamam yine de yaz bulunsun diyor. bak bunu kullanırsan cildin bozulur, ishal olursun diyorum, yaşlandık zaten artık diyorlar.
bakın, karşımdaki taş olsa kıpraşıp kendini sulara atar. ağaç olsa sallanıp yaprağını yere döker.

artık kimseyle tartışmıyorum. kalan beyin hücrelerime duyduğum saygının çeyreği etrafıma karşı kalmadı, genç yaşımda tükendim be helal olsun. *

bu konuda 2 açıya çok dikkat edilmeli ;

1) egonuz ne kadar yüksek? ve karakteriniz ne kadar dik?

bazı insanlar hep son sözü söylemeyi ve söyledikleri her şeyin, herkes tarafından kabul edilmesini isterler. etraflarında ki biri buna aykırı davrandığında, ego ve narsistik hareketler ortaya çıkar yani kavga oluşur hele ki olayın muhattabı 2 tarafta baskın olmaya çalışıyorsa; bu kavganın sonu gelmez. tek çare iletişimi kesmektir ya da orta yolu bulmaktır. bu tarz bir durumda önce kendinizi ve tavrınızı değiştirmeyi denemeli, bunun üstüne çalışmalısınız.


2) kendinize seçtiğiniz- edindiğiniz çevre ne kadar doğru?

iletişim kurma zaafiyeti olan, anlayışsız insanları hayatınızda topladıysanız, kibarlıktan uzak tavırlar ve fütursuz davranışlar her zaman kavga konusu olabilir. öncelikle konuşarak iletişim kurmayı deneyin ve bu tavırlardan rahatsız olduğunuzu söyleyin. olmuyorsa, hayatınızdan çıkarın- hepsini.