1.
21. yy'ın ilk çeyreği bitmeye yaklaşırken, teknolojik anlamda büyük gelişmeler insanların hayatını değiştirirken, gerek politik gerekse ekonomik sebeplerden kaynaklanan yoğun göç hareketleriyle oluşan farklı etnisite ve inançların bir arada yaşamak zorunda kalışı, sorunlara yol açtığı görülmektedir. özellikle ihtiyar avrupa kıtasında arap baharıyla oluşan mülteci akını, türkiye'nin bariyerlik görevine rağmen aşırı sağ'ı yükseltmektedir. ortadoğu'da da durum farklı değildir. iran azerileri on yıllardan veri huzursuz iken üç ülkede azınlık durumunda bulunan kürdler ise ayrılmak için silahlı mücadele sürdürmektedir.
bizi ilgilendiren kısımda kürdler, türkiye cumhuriyeti'nin son derece geç kalmış çabalarına rağmen suriye özelinde devlet kurmaya son derece yakındır. bu bağlamda suriye kürdistan'ının türkiye'deki kürdleri de en azından iç işlerinde özerk bir kürdistan yolunda daha da şevklendireceği açıktır. üstelik kürdler kendilerinin yoğun olduğu bölgelerde öz yönetim isterlerken, göç dalgasıyla ulaştıkları ve iş tuttukları başta istanbul olmak üzere batı bölgelerinden de ayrılmak istememektedir. bu ahval içerisinde kendi özerk veya bağımsız toprakları olan kürdler bizim aramızda neden ve hangi hakla yaşayacaklardır ?
tüm bu gelişmeler bize ırk esasına dayanan bir devletin eşiğine getiriyor. zira hem büyük şehirlerin nimetlerinden yararlanan hem de kürdistan adıyla bir ülkesi olan kürdlerin sahip oldukları avantaj, bu ülkenin asli unsuru tarafından kabul edilmesi mümkün bir hal değildir. hasılı kelam başta bahçeli olmak üzere tüm milliyetçi, islamcı ve sağ politik figürlerin son zamanlardaki siyaset figürleri bize fırtına öncesi sessizlik görüntüsü vermektedir. nitekim 1913'lere kadar osmanlı ermenilerini büyük oranda politik manada temsil eden taşnak partisi ile ittihadçılar ortak hareket etmekteydi. büyük ve usturupsuz vaadlerin, kan uyuşmazlığı bulunan siyasi hareketlerin ortaklığı er ya da geç başarısızlıkla sonuçlanır.
netice olarak siyasal kürdçülerle türkiye'nin herhangi bir ortak paydası ve ülküsü kalmamıştır. bu hengameden geleneksel sağ akımların hiç bir figürü politik anlamda sağ çıkamaz. bakalım tarih bize kendi hitlerimizi verecek mi ?
bizi ilgilendiren kısımda kürdler, türkiye cumhuriyeti'nin son derece geç kalmış çabalarına rağmen suriye özelinde devlet kurmaya son derece yakındır. bu bağlamda suriye kürdistan'ının türkiye'deki kürdleri de en azından iç işlerinde özerk bir kürdistan yolunda daha da şevklendireceği açıktır. üstelik kürdler kendilerinin yoğun olduğu bölgelerde öz yönetim isterlerken, göç dalgasıyla ulaştıkları ve iş tuttukları başta istanbul olmak üzere batı bölgelerinden de ayrılmak istememektedir. bu ahval içerisinde kendi özerk veya bağımsız toprakları olan kürdler bizim aramızda neden ve hangi hakla yaşayacaklardır ?
tüm bu gelişmeler bize ırk esasına dayanan bir devletin eşiğine getiriyor. zira hem büyük şehirlerin nimetlerinden yararlanan hem de kürdistan adıyla bir ülkesi olan kürdlerin sahip oldukları avantaj, bu ülkenin asli unsuru tarafından kabul edilmesi mümkün bir hal değildir. hasılı kelam başta bahçeli olmak üzere tüm milliyetçi, islamcı ve sağ politik figürlerin son zamanlardaki siyaset figürleri bize fırtına öncesi sessizlik görüntüsü vermektedir. nitekim 1913'lere kadar osmanlı ermenilerini büyük oranda politik manada temsil eden taşnak partisi ile ittihadçılar ortak hareket etmekteydi. büyük ve usturupsuz vaadlerin, kan uyuşmazlığı bulunan siyasi hareketlerin ortaklığı er ya da geç başarısızlıkla sonuçlanır.
netice olarak siyasal kürdçülerle türkiye'nin herhangi bir ortak paydası ve ülküsü kalmamıştır. bu hengameden geleneksel sağ akımların hiç bir figürü politik anlamda sağ çıkamaz. bakalım tarih bize kendi hitlerimizi verecek mi ?
devamını gör...
2.
ırkci devlet. kotudur. evet.
devamını gör...
3.
neredeyse karışmayan ırk ve kültür kalmadığından şapa oturacak olan devlettir.
devamını gör...
4.
devamını gör...