üniversite mezunlarının çoğunluğunun geçimlerini sağlamak amacıyla çaycı, inşaat işçisi, pazarcı gibi alanlarıyla alakasız meslekleri yaptıkları günümüz türkiye'sinde hangi akla mantık ile kullanıldığını merak ettiğim süper zeka ötesi söz.
devamını gör...
8000 lira maaşla garson bulamayan kebapçıya selam olsun.
devamını gör...
bu lafı her duyduğumda söyleyen kişinin aslında var olma sebebinin ne kadar boş olduğunu ardından ağızna fırıncı küreği ile vurasım geliyor . bunu söyleyen herkesin çaresiz kalmasını diliyorum. onun bunun çocukları bunlar!
devamını gör...
dimi ama ne olmuş iki üniversite bitirip sertifikalar falan almissam!
bulaşıkçı arayani var temizlikçi arayanı var pastanede yaş pasta kuru pasta bile satabilirim ama ben halen iş bulamıyorum diye yakiniyorum.
ahh benim bu simarik hallerim yok mu !!
devamını gör...
emeğimizin karşılığını veriyorsunuz amabiz çalışmak istemiyoruz (!)
devamını gör...
"aynen kardeşim" diye cevap verilecek düşünce.

boğaziçi elektronik mühendisiyse ne önemi var mesela? gerekirse gitsin kolsuzlara 31 çeksin.

iş bol ne de olsa.

iş beğenmiyorlar.
devamını gör...
zırvadır.

çocuk yaşta benim aklımın erdiği şeylere, bu ülkeyi yönetenlerin aklı ermedi maalesef.

ben çocukken ders çalışmayı, ödev yapmayı hiç sevmezdim, hep kaytarırdım. ailem okumaycağımı düşünüyordu ve beni sürekli azarlıyorlardı. (önce anadolu lisesini kazandım, sonra da iyi bir devlet üniversitesinde mühendislik okudum, hatta yine bir devlet üniversitesinde ingilizce tezli yüksek lisans bile yaptım, o ayrı konu...) her kavgamızda okumak zorunda olmadığımı, bu ülkede temizlik, bulaşık yıkamak, çay yapmak gibi işleri de yapacak birilerinin olması gerektiğini, herkesin çocuğu üniversite okursa bu işleri yapacak kimsenin kalmayacağını, daha o yaşımda aileme söylemeye başladım, tabi benimle alay ettiler.

ben üniversite sınavında ilk 42 binin içindeydim, bu yüzden bence okumayı hak ettim. ama durum şimdi öyle değil. neredeyse her mahalleye bir üniversite açtılar, üstelik barajı bile düşürüyorlar ki o okullar boş kalmasın. sınava 2 milyon öğrenci girebilir, bunda bir sorun yok, bunların taş çatlasa 500 bini yerleşir, kalanı da ya bir daha dener, ya da ümidini keser ve başka denizlere yelken açar, olması gereken budur. bizde ise neredeyse sınava giren herkes bir okula yerleşiyor. sonra siz bilmem ne üniversitesinde işletme okumuş, haklı olarak da masa başı iş hayali kurmuş gence, iş beğenmiyor dersiniz. kusura bakmayın ama o gence o hayali ve öz güveni siz verdiniz. eğer lise mezunu olarak kalsaydı, belki bir kursa/sertifika programına katılır, zanaat öğrenirdi veya bir fabrikada/markette işe girerdi. açacaksanız, her mahalleye bir meslek yüksek okulu açabilirsiniz, işte o zaman ara eleman bulmakta sıkıntı yaşamazsınız.

ayrıca tüm bunlar meslekleri de ayağa düşürdü. bilen bilir, "beni ne doktorlar, mühendisler istedi" derlerdi eskiden. mühendislik prestijli bir meslekti. şimdi ülkede o kadar çok mühendis var ki, utanmadan asgari ücret teklif ediyorlar, üstelik niteliği de düşük çoğunun, bu yüzden tüm mühendislerin aslında hiçbir şey bilmeyen mezun öğrenciler olduğunu düşünüyorlar, seni biz yetiştireceğiz diyerek ukalalık yapma hakkını kendilerinde buluyorlar.

yemin ediyorum şu ülkeyi ben yönetsem, belki çağ atlatamam ama şimdiki halinden bin kat iyi olur. hatta artırıyorum, bunu benim 12-13 yaşındaki halim bile becerir.

ne günlere kaldık...
devamını gör...
şunun #1512912 yasadışı olması lazım. çok ciddiyim. hakaret, küfür kapsamında ceza verilmesi lazım şirkete.

bunu yazan iyi kadın çocuğu, iyi babasına eşekler sevgi gösteresi patron, ik belli ki işe eleman almayacak. ya dolandırıcılık var ya insanların zamanıyla umuduyla oynama var ya halkı tahrik var. müfettişlerin bunları da denetleyip ceza yağdırması lazım "sen milleti galeyana mı getirmeye çalışıyorsun bu işsizlikte" diye.

ama iş çok olduğu için zaman bulamıyorlar.

beğenin şu işleri de adalet yerin bulsun.
devamını gör...
tam olarak böyle.
hem boş boş gezip hem de iş yok demek tam bir komedidir.
devamını gör...
yazıp yazıp siliyorum. çünkü sözlükte küfür yasak. yasak olamasa var ya neler yazacağımda işte. iş beğenmiyoruz heghh.
devamını gör...
he, tornanın, frezenin, testerenin başında, tinerli boyaların içinde çalışacak, iş yerine iki vasıtayla gelip yol parasını cebinden ödeyecek, patron verdiği adinin adisi yemeği (o da verirse tabi) yemek veriyoruz diye lanse edecek, haftada 45 yerine minimum 70 saat çalıştıracak fazla mesai vermeyecek, sürekli girdi çıktı yapıp sgk ödemesini eksik yapacak, işten çıkardığında tazminatını ödememek için bin takla atacak, çoğu kez "taksitle" ödeyecek, bunların karşılığında asgari ücret verecek. asgari ücret artınca, "ben ödeyemem bunu" deyip bankaya yatırdığı paranın bir bölümünü geri alacak.
sonra eleman iş beğenmiyor.
çocuk, gider avm'de çalışırım, aynı parayı alırım, ortam temiz, tehlike yok, iki güzel kız görürüm diyor. neden gelsin senin pis ağzının kokusunu çeksin.
devamını gör...
bahsedilen iş;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
en az 16 sene kıçımızı yırtıp , pazarda limon ya da su satmayı beğenmiyoruz. gözümüze dizimize dursun.

zihniyetinize.. küfreden biri olsam ne gelmişiniz kalmıştı ne geçmişiniz.
devamını gör...
ben patron gözünden iki olay anlatayım;

ilk sirketim de sekreter alınacaktı bir aday görüşmeye geldi. günün sonunda işi anlattik ve kızcağız bana şu soruyu sordu "ben şimdi sadece telefonlara mi bakacağım?". ben de evet diye yanıtladım. dün akşam eşimle konuşurken bu konu açıldı anlattım eşim mühendis ilk iş teklifinde yemek çay vb... yi kitlemeye kalkmışlar.

bakın şirketlerin iki yonelimi vardır birincisi kısa vade buna vur kaç deriz size tonla iş yukleyen firma bu kalibre de bir firma olur size essek yüküyle iş yükleyip üç kuruş vermenin derdindeler.

ikincisi ise sureklilik bu tip sirketler sizin potansiyelinize yatırım yapar ve gereken desteği verir türkiye de böyle bir şirket bulmak gerçekten zordur ve genelde şu an 30-40 yaş arası girişimciler den çıkar. lakin ülke ekonomisi kafayı kırdığı için uzun süre piyasa da olmayacaklar.

aslında kimsenin iş begenmedigi yok mevcut işverenler işveren götverendir tezini o kadar doğru uyguluyor ki vereceği karar üç otuz para için karşısındaki insana it muamelesi yapma hakkını kendinde görüyor. ülke olarak vizyonsuzuz bu açık ve net.

bir de piyasa da şöyle bir durum var o kadar çok kenar kıyı da üniversite açıldı ki herkes diploma alır oldu. mühendislik resmen ayağa düştü, yetmedi bir çok bölüm ayağa düştü. şu an deneyimli bir telefon tamircisi ortalama işi olan bir dükkanda ayda 20.000 dogrulturken ortalama bir mühendis ayda 7-8 bini görürse öpüp başına koyuyor. şu an sanayii de işinde iyi bir usta bir tamirci de çalıştığında ayda 40-50.000 kazanırken iyi bir makine mühendisi ayda 15-20 nin üstüne çıkamıyor. şu an iyi bir programci türkiye'ye direk iş yapmiyor mesela?

şimdi işveren olacak yavsaklara şunu sormak istiyorum ve deyyus ül ekber gotu boklu bir işin var ve insanlar iş ariyor evet diplomalı olan çok olabilir insanca şartlar sunmak varken kölelik şartlarını sunarsan iş begenmiyor olmuyor o senin verdiğin 3.30 paraya çalışmam oluyor. ve emeğinin hakkını alamayan insan da iş begenmez değil senin sundugun ve lütuf olarak söylediğin yasal olarak vermen gerekeni istiyor.

ha soracaksınız hayatında kaç kişiyi çalıştırdın;
ar-ge yonettigim dönemde 105
ilk şirketimi kurduğumda da 40 kişiyi çalıştırdım.

hangi şartlarda çalıştırdığimi da sorabilirsiniz; tüm yasal haklarının yanında her zaman piyasanin çok üstünde maaşlar verdim, sunabildigim en iyi şartları sundum. karşılığında da söylenen işi zamanında yapılmasından başka da hiçbir şey beklemedim.

buda burada dursun!
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"iş çok ama siz beğenmiyorsunuz" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim