ışid'in yok ettiği tarihi miras

bilhassa 2014-2015 yılları arasında, en güçlü olduğu zamanlarda, ışid'in yok ettiği tarihi değerlerin haddi hesabı yoktur. bilinmelidir ki, savaşta askerler, kadınlar, çocuklar bile ölür. bir insanın bile, yeri bir noktaya kadar doldurulabilir. ancak dünyanın en eski antik yerleşmelerine ev sahipliğine yapan bu bölgelerdeki binlerce yıllık tarihi miras bir daha geri gelmeyecektir ve yeri doldurulamayacaktır. bu mirası koruyamamak ise bizim, tüm insanlığın bir ayıbıdır. işte yok olan en önemli tarihi yapıların listesi:

1) hatra antik kenti (part imparatorluğu)

2) palmira antik kenti (roma imparatorluğu)

3) apamea antik ticaret kenti (roma imparatorluğu)

4) musul müzesi ( birçok antik mezopotamya medeniyeti)

5)ninova antik kenti (assur imparatorluğu)

6) nimrud antik kenti (assur imparatorluğu)

7) hatra antik kenti (assur imparatorluğu)

8)horsabad antik kenti (assur imparatorluğu)

9) mari antik kenti (m.ö 3000-1600 arasında eski bir kültür bölgesi)

10) dura-europos yerleşimi (m.ö 300 tarihinde kurulup, helenler, romalılar ve partlar tarafından kullanılmıştır)

11) aziz elian manastırı (doğu roma imparatorluğu)

12) aziz behnam manastırı (doğu roma imparatorluğu)

13) son olarak ve oldukça ironik bir şekilde; hz. yunus cami ve imam dur türbesi.

kaynak: national geographic www.nationalgeographic.com/...

daha bu listede yazılmamış birçok antik heykel, ziggurat, tapınak ve tarihi kabartmalar da bu yazdıklarımıza eklendiği takdirde dünya medeniyeti yüzlerce eser kaybetmiş olacaktır. sözde en doğru müslüman olan bu vahşi yaratıklara, emeviler'in, hülefa-ı raşidin'in ve diğer islam devletlerinin bu eserlere neden dokunmadıklarını, hatta bu eserleri koruduklarının nedenini sormak lazım. aynı şekilde ışid'in gerçek islam'ı yaşadığını söyleyen inançsızlara da bu sözüm. ben kendim de inançlı birisi değilim ama, sırf kendi çıkarım için de kimseye çamur atacak birisi değilim. ilk olarak buna dikkat çekmek istedim.

her neyse, konuya geri dönelim. bir tarihçi olarak böylesine tahribatı gördüğüm zaman, tarihi eserleri yurtdışına kaçırıp kendi müzelerinde koruyup, sergileyen sömürgeci ingiliz ve fransızlara teşekkür edeceğim aklıma bile gelmezdi. iyi ki de kaçırmışlar diyorum şimdi. bence bizim devletimiz de yaşanan bu tahribatı göz önünde bulundurarak, kendi ülkesinden kaçırılan önemli tarihi eserleri geri getirmek için elinden geleni yapmalıdır. hele hele dünyanın tarih bakımından en zengin topraklarının üzerinde bulunan bu ülkede, eğer bunlar yapılmazsa çok büyük bir ayıp edilmiş olmaz mı?

islama inanıyorsanız haberini vereyim, putlar ve onların mabedleri tamamen yasaklanmıştır, türbeler ve başkalarına ibadet edilen camiiler de aynı bu şekildedir.

insanlık tarihinin en azılı düşmanlarının yok ettikleri kültürel miraslardır. bu sapkınların uygar dünyada hiçbir şekilde yerleri yoktur. inandıkları “ideolojileriyle” beraber, en üstünden en altına kadar hepsi yok edilecektir!

bazı yerleri put kırıyoruz reklamları için patlatsalarda, büyük kısmını "birilerine" sattıkları söyleniyordu. muhtemelen 50 sene sonra ortam sakinleşince bir ülkenin müzesinde çıkar.

kuranı kerim, "sizden önce yaşayanların beldelerini gezip görmedinizmi", "ibret almadınızmı" diye soruyor.
mesela bugün mısır'a gitsek, o kocaman piramitleri yaptıran adamı, bir emriyle binlerce kişiyi öldürten adamı, orada "mumya" olmuş yatıyor görürüz ve dünyanın zalimlerinden korkmamak gerektiğini, bir gün bizimde onlarında öleceğini, gücünü kaybedeceğini düşünürüz.
ama bazıları nedense bu ayeti ya duymamış yada duymazdan gelerek artık hiç kimsenin tapmadığı heykelleri yıkarak islami bir iş yaptığını sanıyor.
bugün dünyada en büyük din ne islam, ne hristiyanlık, ne şu, ne bu, hedonizm'dir, paradır.