işini bırakıp köye yerleşen beyaz yakalı
başlık "ama kafa-mız nasıl güzel" tarafından 03.12.2020 23:59 tarihinde açılmıştır.
1.
son dönemde revaçta olduğunu düşündüğüm durumdur.
solucan gübresi, ekolojik tarım vs işler yaparak geçimini sağlayan ve eski hayatından çok daha mutlu olduğunu belirten insanlar topluluğu. gördüğüm/duyduğum kadarıyla yerleşenlerin çoğu genç okumuş insanlar. siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
solucan gübresi, ekolojik tarım vs işler yaparak geçimini sağlayan ve eski hayatından çok daha mutlu olduğunu belirten insanlar topluluğu. gördüğüm/duyduğum kadarıyla yerleşenlerin çoğu genç okumuş insanlar. siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
devamını gör...
2.
medeniyetten kaçıp köye yerleşmek mantıklı gibi görünse de
yer yurt edinmeden girişilmesi hüsranla sonuçlanır. sermaye gerekir. iş,yol,yordam bilmek gerekir. zengin işidir.
yer yurt edinmeden girişilmesi hüsranla sonuçlanır. sermaye gerekir. iş,yol,yordam bilmek gerekir. zengin işidir.
devamını gör...
3.
bu fikir özünde köye yerleşip köylü hayatı sürmek isteği barındırmıyor. betondan, konserve kutusu binalardan, trafikten, kirli havadan kaçma isteği bu. kime sorsanız kent konforuyla köye yerleşmek ister elbette. doğalgazım olacak. odun kırmakla, soba bacası temizlemekle uğraşmayacağım. internetim olacak netflixten diziboxtan geri kalmayacağım. bahçemde hiç yabani ot bitmeyecek amerikan banliyösü gibi arada bir çim biçme makinemle bahçede gezineceğim. küçük bir kümesim olacak ama yem kireç temizleme vb uğraşmayacağım. ultra hijyen kümesime sabahları girip taze yumurta almaktan başka kümesle işim olmayacak. pabucumun tabanı hiç tezeğe değmeyecek.
yok böyle bir dünya. o dediğiniz zenginlerin bir sürü personelle döndürdükleri çiftlik evi. ısınmanın bedelini odun kırıp taşırken ağrıttığınız belinizle ödediğinizde, yan tarlaya serilen gübrenin kokusu gece genzinizi yaktığında kavram karmaşanızı idrak edeceksiniz. oturduğunuz apartman yıkılıp yerine bahçe içinde tek katlı müstakil ev yapılıp size verilse, kimse köye gitmeyi aklına getirmez.
oturun kutu gibi evinizde isterseniz 4 saat duşta kalın sıcak suyun altında, sonra geçip salona o akşam eve gelirken marketten aldığınız şeyin paketi elinizde uzatın ayakları açın televizyonunuzu. köye yerleşsem diye bir fikir belirir gibi olduğunda zihninizde, soba küreğiyle kendi ağzınıza vurun. eh. en azından bir soba küreği almanız gerekecek. geri kalan 3 nal bi at.
t: banliyö yaşamını köy yaşamı zanneden urban ikametli şuursuz arzusu.
yok böyle bir dünya. o dediğiniz zenginlerin bir sürü personelle döndürdükleri çiftlik evi. ısınmanın bedelini odun kırıp taşırken ağrıttığınız belinizle ödediğinizde, yan tarlaya serilen gübrenin kokusu gece genzinizi yaktığında kavram karmaşanızı idrak edeceksiniz. oturduğunuz apartman yıkılıp yerine bahçe içinde tek katlı müstakil ev yapılıp size verilse, kimse köye gitmeyi aklına getirmez.
oturun kutu gibi evinizde isterseniz 4 saat duşta kalın sıcak suyun altında, sonra geçip salona o akşam eve gelirken marketten aldığınız şeyin paketi elinizde uzatın ayakları açın televizyonunuzu. köye yerleşsem diye bir fikir belirir gibi olduğunda zihninizde, soba küreğiyle kendi ağzınıza vurun. eh. en azından bir soba küreği almanız gerekecek. geri kalan 3 nal bi at.
t: banliyö yaşamını köy yaşamı zanneden urban ikametli şuursuz arzusu.
devamını gör...
4.
2020 boyunca youtube'de istifa edip köye yerleşen beyaz yakalıların mini belgesel tarzı haber videolarını izledim.
ilk başlarda sıkça bir kaç kişidir dedim. veya kurgudur dedigim oldu. ama yapay zeka, nesnelerin interneti, ekonomideki darboğaz, şehir nüfusu, trafik çilesi vs. bir sürü faktörü kafamda bir araya getirince herkesin bunlara dayanamayacağı sonucuna vardım.
yani insanoğlu makina değil. belirli dayanma noktası var. fazla yükleme olunca sistem kırmızı vermeye başlıyor.
köye yerleşme, kendini dağa bayıra vurma elitlik degil bence. şuan için elitizm kavramı içine sokanlar var ama mavi yaka biride isterse köyüne dönebilir.
özellike 5g yayıldıkça ve endüstri 4.0 etkisini ensemizde gün geçtikçe daha fazla hissettirmeye başlayınca, şehirden kıraala göçün artacağını düşünüyorum.
ilk başlarda sıkça bir kaç kişidir dedim. veya kurgudur dedigim oldu. ama yapay zeka, nesnelerin interneti, ekonomideki darboğaz, şehir nüfusu, trafik çilesi vs. bir sürü faktörü kafamda bir araya getirince herkesin bunlara dayanamayacağı sonucuna vardım.
yani insanoğlu makina değil. belirli dayanma noktası var. fazla yükleme olunca sistem kırmızı vermeye başlıyor.
köye yerleşme, kendini dağa bayıra vurma elitlik degil bence. şuan için elitizm kavramı içine sokanlar var ama mavi yaka biride isterse köyüne dönebilir.
özellike 5g yayıldıkça ve endüstri 4.0 etkisini ensemizde gün geçtikçe daha fazla hissettirmeye başlayınca, şehirden kıraala göçün artacağını düşünüyorum.
devamını gör...
5.
öyle yazın tatilde gezmeye gidip "ay domatesler" demeye benzemiyor. sana "buyur" diye çay, gözleme yığan köylü yanına yerleşince... neyse.
ben bütün avantajı planlama yeteneği olması gereken beyaz yakanın bu kadar plansız programsız kulaktan dolma bu işlere atlamasını anlamıyorum. arkadaşın muğla köyündeki evinin yakınlarına on senedir gelip gelip, batıp dönüyor millet. 10 çift olmuştur. "avakado yapacağız", "arıcılık yapacağız"... yılmaz güney filmlerinde kalmışlar. "modern gübre atarsan köylü gibi sürünmezsin". he mnakoyum bi akıllı sensin. ağzını bir açıyor, üçüncü cümleden sonu belli. ha filmi de kendi izlememiştir, izleyen babasından dinlemiştir.
yağış rejimine bakmamış, kışın iklimine zahmet edip göz atmamış, sonra "ev rutubetli, kafamıza yağmur damlıyor". "ev alacak, tamir ettirecek param yok". şu kanada'ya gidip kardan soğuktan şikayet eden türk fıkrasına benziyor. gerçi onun da canlı örneği çoktur eşelesen.
ben bütün avantajı planlama yeteneği olması gereken beyaz yakanın bu kadar plansız programsız kulaktan dolma bu işlere atlamasını anlamıyorum. arkadaşın muğla köyündeki evinin yakınlarına on senedir gelip gelip, batıp dönüyor millet. 10 çift olmuştur. "avakado yapacağız", "arıcılık yapacağız"... yılmaz güney filmlerinde kalmışlar. "modern gübre atarsan köylü gibi sürünmezsin". he mnakoyum bi akıllı sensin. ağzını bir açıyor, üçüncü cümleden sonu belli. ha filmi de kendi izlememiştir, izleyen babasından dinlemiştir.
yağış rejimine bakmamış, kışın iklimine zahmet edip göz atmamış, sonra "ev rutubetli, kafamıza yağmur damlıyor". "ev alacak, tamir ettirecek param yok". şu kanada'ya gidip kardan soğuktan şikayet eden türk fıkrasına benziyor. gerçi onun da canlı örneği çoktur eşelesen.
devamını gör...
6.
saygı duyduğum ve desteklediğim insandır. betondan, insandan boğulmuştur, yorulmuştur ve kaçmıştır, iyi yapmıştır.
devamını gör...
7.
saçmalığın daniskasıdır. efendi uslu bir şekilde şehirde yaşasa daha kaliteli bir hayat yaşayacaktır. sen kalk plazalarda senelerini çürüt 50’sinden sonra da köye yerleş. olacak iş değil.
devamını gör...
8.
yerleştiği yere yeni fikirler getirip orada öğrendikleriyle harmanlayınca harika işler yaptıklarına şahit oldum. askerde bir arkadaşla tanıştım sivilde ne iş yapıyorsun diye sorduğum da çiftçiyim demişti sonra telefon konuşmasına kulağım takıldı ileri derece iyi ingilizce konuşuyordu öyle tarzaca falan değil yani nerden öğrendiğini sorunca olayı şuymuş üniversiteyi yurtdışında burslarla iyi şekilde okumuş ekonomi tarzı bi bölümdü ismini tam hatırlamıyorum orda okulda tarım işlerinide merak sarıyor memlekete dönüncede beyaz yakalı hayatına iyi bir konumdayken ara verip sera bahçe işlerine dalıyor bazı atalık tohumların peşine düşmüş epey başarılı olmuş dünyada böyle tohum takası yapan bir kuruluşa üye ordan insanları kanser yapmayacak tohumlar getirmeyi başarmış yani tarım sadece köylüye bırakılmamalı gelişen teknoloji,teknikleri de takip edenlerle ortak çalışılmalı bill gates in en şuan da amerika’nın en büyük toprak sahibi olması örneği güzel bence.
devamını gör...
9.
tahminimce çok uzun süre dayanamayacak olan insandır. kapitalist sistemin suyuna giren kimsenin çıkması oldukça zordur.
ayrıca çok güzel bir nickname de olabilir.
ayrıca çok güzel bir nickname de olabilir.
devamını gör...
10.
herkesin karakteri bir değil. adam ziraat mühendisi olup da batacak değil ya. ha batarsa mallığından batmıştır.
birde sanıldığı gibi köylü öyle cahil falan değil artık. anası babası cahil ama kendi değil. internet var elinin altında. sen ne kadar bilgili isen o da bilgili merak etme.
birde sanıldığı gibi köylü öyle cahil falan değil artık. anası babası cahil ama kendi değil. internet var elinin altında. sen ne kadar bilgili isen o da bilgili merak etme.
devamını gör...
11.
soba yakmak kolay mı sandın ? bu soğukta evin dışında ki tuvalete gidebilicekmisin ?habere denk gelirseniz inanmayın ünlü genç ceo ferrasini satıp eşiyle köye yerleşti ve mutlu öldü.
devamını gör...
12.
geçen bir röportaj okudum . ismini hatirlamadigim bir ünlü köye yerleşip tarım yapıyor. "bahçemizde kendiliginden çıkan otlardan salata yapmayı seviyorum" gibi bı cümle var. şimdi orda dur işte fark bir köy insanı o ot nedir zehirli midir bilir sen bilmezsin. bir mantar yenir mi yenmez mi köy insanı bilir sen bilmezsin. metropolde insanın önüne gelir ama köyde büyük emek vardır o yüzden de daha çok imece usulü iş yapılır. birinin taş fırını yandiysa örneğin diğeri de hamurunu getirir. öyle yalnızlik sessizlik koyun ruhu değildir sizinkine köye yerleşmek değil inzivaya çekilmek denir
devamını gör...
13.
youtube’da kanal açıp tutturamazsa sıkıntıdan patlayacak olan beyaz yakalıdır.
uzman olabilirsin, herkes bilgi ve deneyiminden faydalanabilir ama sadece iş yerinde çalıştığın pozisyonun uzmanısın. o işten çıkınca sıradan bir insansın. bu duyguyu hissettikçe, ilk kışın ortasında pişmanlık getirir diye düşünüyorum.
uzman olabilirsin, herkes bilgi ve deneyiminden faydalanabilir ama sadece iş yerinde çalıştığın pozisyonun uzmanısın. o işten çıkınca sıradan bir insansın. bu duyguyu hissettikçe, ilk kışın ortasında pişmanlık getirir diye düşünüyorum.
devamını gör...
14.
köy yaşantısına hiç aşina değilse, toprakla daha önce haşır neşir olmamışsa, hayvanları sadece arkadaşının evinde ya da petshopta gördüğü kedi, köpek, hamster vs. ibaret sanıyorsa, işi çok zor olacak insandır.
herkesin yapabileceği, dayanabileceği bir şey değil bu. bir kere heves değil. 3-5 bin maaş alırken, işi bırakıp köye yerleşmek de değil. sıfırdan başlamak için belli bir maddi birikim gerektiren bir yaşantı. gerçekten istemek, bu hayatı benimseyebilmek de önemli.
o yüzden, kafe açma hayali ile yanıp tutuşan hayalperestten hiçbir farkı yok çoğunun.
herkesin yapabileceği, dayanabileceği bir şey değil bu. bir kere heves değil. 3-5 bin maaş alırken, işi bırakıp köye yerleşmek de değil. sıfırdan başlamak için belli bir maddi birikim gerektiren bir yaşantı. gerçekten istemek, bu hayatı benimseyebilmek de önemli.
o yüzden, kafe açma hayali ile yanıp tutuşan hayalperestten hiçbir farkı yok çoğunun.
devamını gör...
15.
köyde doğmuş büyümüşse mantıklı olan eylem,şuan köyde yaşayanlar varsa aramızda topraklarınız verimliyse tarımdan yürümeye bakın derim.tersine göç yakın gibi duruyor ve azalan köy nüfusuyla artık çiftçiler eskisi gibi rekabet etmiyor daha tekeller oluşmaya başladı bunun yanında devlet çiftçiye ciddi destekler veriyor tarımın daha fazla ele ayağa düşmemesi için.unutmayın bu insanlar bundan 200 yıl sonrada ekmek yiyecek süt içecek yani tarım hem geçmişin hem şimdinin hem geleceğin mesleği.
devamını gör...
16.
eğer sağlam bir akarın varsa (gelirin) olabilecek şeydir.
yoksa şehirde doğmuş, büyümüş bir insanın 30 yaşından sonra hayvancılık, çiftçilik yapmaya başlayarak hayatını kazanması imkansız değil ama pek olacak gibi de değil yani.
misal kendi ailemden örnek vereyim, bizimkiler 50 sene önce rize’nin yazları cennet, kışları 3-4 metre kar yağam bir köyünden istanbul’a göçüyor.
rakım 2000 metre üstü olduğundan çay vs gibi şeyler yetişmiyor , tek geçim kaynağı hayvancılık ama arazi yapısı ona bile müsait değil, hayvana yedirecek ot bulamıyorsunuz anlayın yani.
herkes oradan kaçmanın hesabını yapıyor, sonuç olarak 55-60 haneli köyün tamamı büyükşehirlere göçüyor.
şimdi durum şu şekilde, yazları o 60 hanenin neredeyse 45-50 tanesi tatil maksatlı köye geliyor, zevk için 4-5 metre karda kışı orada geçiren insanlar var, ekim ayı gibi kışlık erzağını yığıp kendini inzivaya çekiyor adamlar.
demek istediğim, gidip elazığ’ın dağ köyüne bile yerleşseniz eğer hayatınızı o köy işleriyle kazanmıyorsanız, kümes ve ahır işleriyle uğraşmak zorunda değilseniz, sakinliği seven bir adamsanız köy hayatı müthiştir bence, sonuçta parayı basar bütün ihtiyaçlarınızı karşılarsınız.
ama ısınmak için 1 ton mazot getirtip mazotlu kalorifer sisteminizi yakma yerine odun kırmak, doymak için tavuk yumurtası inek sütünü satmaya muhtaçsanız hiç kalkışmayın o işlere.
yoksa şehirde doğmuş, büyümüş bir insanın 30 yaşından sonra hayvancılık, çiftçilik yapmaya başlayarak hayatını kazanması imkansız değil ama pek olacak gibi de değil yani.
misal kendi ailemden örnek vereyim, bizimkiler 50 sene önce rize’nin yazları cennet, kışları 3-4 metre kar yağam bir köyünden istanbul’a göçüyor.
rakım 2000 metre üstü olduğundan çay vs gibi şeyler yetişmiyor , tek geçim kaynağı hayvancılık ama arazi yapısı ona bile müsait değil, hayvana yedirecek ot bulamıyorsunuz anlayın yani.
herkes oradan kaçmanın hesabını yapıyor, sonuç olarak 55-60 haneli köyün tamamı büyükşehirlere göçüyor.
şimdi durum şu şekilde, yazları o 60 hanenin neredeyse 45-50 tanesi tatil maksatlı köye geliyor, zevk için 4-5 metre karda kışı orada geçiren insanlar var, ekim ayı gibi kışlık erzağını yığıp kendini inzivaya çekiyor adamlar.
demek istediğim, gidip elazığ’ın dağ köyüne bile yerleşseniz eğer hayatınızı o köy işleriyle kazanmıyorsanız, kümes ve ahır işleriyle uğraşmak zorunda değilseniz, sakinliği seven bir adamsanız köy hayatı müthiştir bence, sonuçta parayı basar bütün ihtiyaçlarınızı karşılarsınız.
ama ısınmak için 1 ton mazot getirtip mazotlu kalorifer sisteminizi yakma yerine odun kırmak, doymak için tavuk yumurtası inek sütünü satmaya muhtaçsanız hiç kalkışmayın o işlere.
devamını gör...
17.
bu işi çok araştırmış, incelemiş, artılarını eksiklerini çıkarmış biri olarak şunları söyleyebilirim:
-eğer evli değilseniz ve istiyorsanız gidin deneyin, en fazla biraz dener dönersiniz.
-eğer evliyseniz, eşinizin ne düşündüğü çok önemli. eğer aynı kafadaysaysanız her türlü sizin yanınızda olacaksa deneyin. eğer sabit bir gelirsiniz yahut evden çalışarak yapacağınız bir işiniz varsa, hiç düşünmeyin bile, gidin. ama belirli bir gelirsiniz yahut nakitiniz yoksa, bu durumda eşinizle ilgili yorumlar kısmına yeniden bakın.
- eğer okul çağında çocuk/larınız varsa, en önemli konu eğitim. köy okuluna gönderirim dersiniz ok. yakındaki ilçenin okulu yahut ilçedeki özel okul da düşünülebilir. diğer konu ise para... sizi en azından çocuklarınız okulu bitirene kadar idare edecek nakitiniz yoksa, biraz macera gibi oluyor. çocukların standardını ve tabiki kendi standardını düşüreceksiniz. çocuklar küçükse daha çabuk adapte olurlar, ortaokul ve sonrası için alışması zor olacaktır. ama hemen pes etmeyin okumaya devam edin!
genel olarak ise, çalışırım paramı orada kazanırım diye düşünüyorsanız, öncelikle kendinizi iyi analiz etmeniz gerekir. egolarınızdan sıyrılabilecek misiniz? minimalist hayata uyum sağlayabilecek misiniz (ama tvde gördüğünüz pahalı mobilya ve teknoloji ile donatılmış ultra lüx minimalist daireler değil, odun sobası ve peynir ekmek mesela)? büyüklerinizin laflarına hazır mısınız (bunu için mi okudun onca yıl)?
son olarak gideceğiniz ortamda siz bir yabancısınız ve okumuş insanlarsınız. köydeki insanların size bakışları şehirdekinden farklı olacaktır. kendi köyünğze dönerseniz o başka, falanca ın kızı-oğlu deyip yabancılamayacaklar. aksi halde kendinizi tanıtana kadar biraz çile çekersiniz (yanlış anlaşılmamak için bu kısmı detaylandırmıyorum, merak edenlerin sorularını yanıtlayabilirim). ayrıca, köyde yaşamak demek temiz bir hava demek olmayabilir, zira kış akşamları kömür kokusu her yeri sarmakta. köy merkezinden uzaklaşırsan bu sefer de güvenlik sorunu olabilir.
en güvenli durum tanıdığınız bir kaç aile ile birlikte gidip hayatınızı orada devam etmek olacaktır ama aynı şekilde düşünen kişileri bulmak da zor tabi...
tüm bunları kabullenmiş ve köy ortamında yaşamaya başlamışsanız işte işin en güzel yanına geliyoruz, istediğiniz saatte kalkmak, sevdiklerinizle kahvaltı yapmak, çocukların toprakla temas etmesi, dur yapma koşma demenize gerek kalmadan istedikleri gibi oynamaları yani tüm aile için özgürlük kısmı çok keyifli olacaktır. tabi beyaz yakalı olmanın verdiği sıkıntılardan kurtulma kısmını saymıyorum bile...
-eğer evli değilseniz ve istiyorsanız gidin deneyin, en fazla biraz dener dönersiniz.
-eğer evliyseniz, eşinizin ne düşündüğü çok önemli. eğer aynı kafadaysaysanız her türlü sizin yanınızda olacaksa deneyin. eğer sabit bir gelirsiniz yahut evden çalışarak yapacağınız bir işiniz varsa, hiç düşünmeyin bile, gidin. ama belirli bir gelirsiniz yahut nakitiniz yoksa, bu durumda eşinizle ilgili yorumlar kısmına yeniden bakın.
- eğer okul çağında çocuk/larınız varsa, en önemli konu eğitim. köy okuluna gönderirim dersiniz ok. yakındaki ilçenin okulu yahut ilçedeki özel okul da düşünülebilir. diğer konu ise para... sizi en azından çocuklarınız okulu bitirene kadar idare edecek nakitiniz yoksa, biraz macera gibi oluyor. çocukların standardını ve tabiki kendi standardını düşüreceksiniz. çocuklar küçükse daha çabuk adapte olurlar, ortaokul ve sonrası için alışması zor olacaktır. ama hemen pes etmeyin okumaya devam edin!
genel olarak ise, çalışırım paramı orada kazanırım diye düşünüyorsanız, öncelikle kendinizi iyi analiz etmeniz gerekir. egolarınızdan sıyrılabilecek misiniz? minimalist hayata uyum sağlayabilecek misiniz (ama tvde gördüğünüz pahalı mobilya ve teknoloji ile donatılmış ultra lüx minimalist daireler değil, odun sobası ve peynir ekmek mesela)? büyüklerinizin laflarına hazır mısınız (bunu için mi okudun onca yıl)?
son olarak gideceğiniz ortamda siz bir yabancısınız ve okumuş insanlarsınız. köydeki insanların size bakışları şehirdekinden farklı olacaktır. kendi köyünğze dönerseniz o başka, falanca ın kızı-oğlu deyip yabancılamayacaklar. aksi halde kendinizi tanıtana kadar biraz çile çekersiniz (yanlış anlaşılmamak için bu kısmı detaylandırmıyorum, merak edenlerin sorularını yanıtlayabilirim). ayrıca, köyde yaşamak demek temiz bir hava demek olmayabilir, zira kış akşamları kömür kokusu her yeri sarmakta. köy merkezinden uzaklaşırsan bu sefer de güvenlik sorunu olabilir.
en güvenli durum tanıdığınız bir kaç aile ile birlikte gidip hayatınızı orada devam etmek olacaktır ama aynı şekilde düşünen kişileri bulmak da zor tabi...
tüm bunları kabullenmiş ve köy ortamında yaşamaya başlamışsanız işte işin en güzel yanına geliyoruz, istediğiniz saatte kalkmak, sevdiklerinizle kahvaltı yapmak, çocukların toprakla temas etmesi, dur yapma koşma demenize gerek kalmadan istedikleri gibi oynamaları yani tüm aile için özgürlük kısmı çok keyifli olacaktır. tabi beyaz yakalı olmanın verdiği sıkıntılardan kurtulma kısmını saymıyorum bile...
devamını gör...
18.
dedikoducu köylülerden, tezek kokusundan, odun kırmaktan, kömür taşımaktan bıkıp tez zamanda kariyer.net'te hesabını aktif ederek " kısa bir dinlenmeden sonra zihnimi açarak geri geldim" yazıp iş aramaya başlayacaktır.
kıssadan hisse: köy hayatı şirket bebelerine göre değildir. köylü milleti adamı ters yüz eder.
kıssadan hisse: köy hayatı şirket bebelerine göre değildir. köylü milleti adamı ters yüz eder.
devamını gör...
19.
şu beyaz yakalı tanımıda ne iğrenç bir tanım anasını satiyim sanki biz birinin hakkını gasp ediyoruz. en iyisini yapmıştır rahat bırakın şehirden boğulmuş insanları onlarında duyğuları var lan.
devamını gör...
20.
trt belgesel de var yeni köylü diye belgesel. insan nasıl özeniyor. ama onların imkanları var tabi.
arazi şart geniş. bir birikim. bir de çalışkan olmak.
gözüm kesiyor ama insanın bazı şeyleri de aşması gerek. bir hayvana bakmak zor. tavuklar hastalanıyor. kıran girdi derler ya. işte hayvanların altını temizlemek sağmak.
ama böyle tatil gibi gitmekte iyi olurdu.
hobi olarak.
arazi şart geniş. bir birikim. bir de çalışkan olmak.
gözüm kesiyor ama insanın bazı şeyleri de aşması gerek. bir hayvana bakmak zor. tavuklar hastalanıyor. kıran girdi derler ya. işte hayvanların altını temizlemek sağmak.
ama böyle tatil gibi gitmekte iyi olurdu.
hobi olarak.
devamını gör...
"işini bırakıp köye yerleşen beyaz yakalı" ile benzer başlıklar
beyaz yakalı
23