emevi ve abbasilerin, devlet politikası haline getirdiği arap milliyetçiliği, kuranın hükümlerini, dinin temel prensiplerini ve hatta kuranda anlatılan tanrı profilini dahi arap milliyetçiliği üzerinden yorumlayan bir fıkıh anlayışı ortaya çıkarmıştır.
bu anlayış;
"allah'ın dili arapçadır."
"islamın dili arapçadır."
"cennette arapça konuşulacak." gibi dayanağı olmayan iddiaları
"kurulacak çok uluslu bir islam medeniyetinin dili de arapça olmalıdır." sonucuna bağlayarak bu arapça dayatmasını meşrulaştırmaya çalışmaktadır. bu iddialara islamın en öncül kaynağı olan kur'an-ı kerim üzerinden cevap vermek gerekir.

birinci iddia hz. muhammet'in arapça konuşuyor olması. ku'ran-ı kerim bize bir çok yerde peygamberin bir millete değil alemlere gönderildiğini ifade eder.
"seni alemlere şefkat(rahmet) olarak gönderdik."(enbiya 107)
yüce yaratan'ın insanlarla iletişim kurmasına vesile olacak olan elçinin onu dinleyecek toplulukla farklı bir dili konuşması düşünülemezdi. insanlar kendilerinin muhatap oldukları emir ve yasakları, uyarıları anlamadan bu noktada bir hesaplaşmaya tabi tutulamazdı.
-ki bugünün müslümanlarının kendilerini bir çok emir ve yasaklara muhatap olarak görmemeleri de bu şekilde açıklanabilir-

yani peygamberin arapça konuşması arapçanın kutsallığına değil yaratıcının insanlarla anladıkları dilde iletişim kurduğu sonucuna bağlanmalıdır.
"onlar ki, dünya hayatını severek ahirete tercih ederler, insanları allah yolundan çevirirler ve o ona bir eğrilik bulmak isterler. işte onlar haktan uzak bir sapıklık içindedirler.
"halbuki her peygamberi ancak kendi kavminin lisanıyla gönderdik ki allah'ın emirlerini onlara açıklasın!" (ibrahim 4)
işte bu sebeple bütün peygamberler arapça konuşmuyordu.
hz. musa ibranice, hz.isa aramice konuşuyordu.diğer peygamberler de kendi kavimlerinin lisanlarıyla konuşuyorlardı. bunu televizyonlarda insanlara islamın hikayelerini(!) anlatarak para kazanan ve hz. adem'i anlatırken onu bile arapça konuşturanlara da hatırlatmak gerekir. galiba bu ayet peygamberlerin lisanlarının sebebini ve kuran'ın anlaşılmasını istemeyenlerin gerekçelerini açıkça dile getiriyor.

 ikinci bir iddia türkçe'nin arapçadaki kelimeleri karşılamadığı yönünde.
bu iddia çok geniş bir konu yelpazesinde kendine yer bulmaktadır. ibadetlerden, kuranın okunmasına kadar hemen her konuda bu iddia dile getirilmektedir. işin en üzücü tarafı ise bu iddia bir çok kişi tarafından
"arapça en zengin en güzel dildir. allah bu yüzden arapçayı tercih etmiştir" gibi bir sonuca bağlanmaktadır.
deniyor ki arapça'da bir kelime bazen onlarca anlama gelebildiği için çok zenginmiş. halbuki bu bir dilin zenginliğini değil fakirliğini gösterir. bir millet bir alandaki 10 nesneyi tek bir kelime ile ifade ediyorsa bu o milletin o alanda yeterince bilgi sahibi olmadığını gösterir. ki bu o milletin sosyal yapısıyla da ilgilidir. örneğin hayvancılıkla uğraşan bir milletin sadece at renklerini ifade eden 300'den fazla kelimesi mevcut olabilirken hayvancılıkla uğraşmayan bir millet bu renkleri 4 kelime ile ifade edebiliyor. şimdi bu hangi milletin dilinin zenginliğinin göstergesidir? eğer arapçadaki bir kelimenin türkçe karşılığı yok ise o kelime türkçe çeviride birden fazla kelime ile ifade edilebilir.
sonuç olarak bazı kelimeler türkçe'de tek kelime ile ifade edilemiyor diye kuran'ın tamamından feragat edip onu anlamadığımız dilde okumak kesinlikle mantık dışıdır. bu bizzat kuran'ın hükümlerine de terstir. çünkü kuran'da "biz onu arapça indirdik" ifadesinin geçtiği bütün ayetlerde bu anlaşılır olmaya bağlanmıştır.

"anlayasınız diye biz onu arapça bir kuran olarak indirdik." (yusuf 2)

peki türkçe ibadet mümkün müdür?
konunun başından beri de ifade ettiğimiz gibi tanrı, insanlığa sayfalar ve harfler değil mana indirmiştir. arap milliyetçiliği üzerinden islamı yorumlayan gelenek namazın bütün dünyada arapça kılınmasının onu evrenselleştirdiğini iddia etse de bu tanrı ile iletişim kurma noktasında arap olmayanlar için sadece bir prangadır.
islam ve ona ait ritüelleri evrenselleştirmenin tek yolu bütün insanların hz. muhammet'in anlattığı tek tanrıya anladıkları dil ile seslenmeleridir. ülkemizde, ulu önder mustafa kemal atatürk'ün dinde aydınlanma hareketi olarak niteleyebileceğimiz kuran'ın,hadislerin ve ezanın türkçeleştirilmesi devrimlerinin sadece 20 yıl kadar hayatta kalmasıyla milletimiz tanrı ile arasına tekrar arapçayı dolayısıyla hurafeleri, sahte şeyhleri koymuştur.
ülkemizdeki müslümanların neredeyse tamamının hanefi mezhebine mensup olduğunu göz önünde bulundurursak bu konuya da imam ebu hanife üzerinden delil getirmek en mantıklısı olacaktır.

imam ebu hanife'ye göre kuran lafız olarak, yani arapça olarak değil, mana olarak kuran idi. bu nedenle de arapça okunduğu gibi farsça da -dolayısıyla türkçe de- okunabilirdi. bir insan arapça'yı bilse de kendi dilinde ibadet edebilirdi. imam ebu hanife bu fikrini ise bizzat peygamber dönemine dayandırıyordu. iranlılar, hz. muhammet'in arkadaşlarından selman-ı farisi'ye bir mektup yazmışlar ve arapçayı bilmediklerini, namazda okumak üzere kendilerine fatiha suresini farsçaya tercüme etmesini istemişlerdi. bunun üzerine selman-ı farisi de fatiha'yı farsçaya çevirerek gönderdi. iranlılar bunu namazlarında okudular. bu bilgi, hanefi ekolünün en güvenilir kaynaklarında sıklıkla ifade edilir.

islamı arap dini olarak gören çevreler, imam ebu hanife'nin bu görüşlerinden rahatsız oldukları için onun ölümünün hemen ardından onun ağzıyla bu fikri yok etmeye çalışmışlardır. nuh ibni meryem, ebu hanife öldükten sonra "onun bu görüşünden vazgeçtiğini" onun ağzıyla rivayet etmiştir. müslümanlar bu rivayete dört elle sarılmış ve çeviri ile namaz kılınamayacağını büyük bir şiddetle savunmaya başlamışlardır. halbuki nuh ibni meryem, ebu hanife'den önce hadis bilginleri tarafından bizzat hz. muhammet'in ağzıyla hadis uydurduğu için "kazip" yani yalancı olarak belirlenmiştir. ebu hanife bu görüşünden hiçbir zaman ayrılmamıştır. onun iki önemli talebesi olan ebu yusuf ve ebu muhammet'in görüşleri de : "namazı arapça bilen arapça kılar, arapça bilmeyen ise kendi dilinde kılabilirdi." şeklindedir.
burada şunu ifade etmek gerekir ki, arapçayı bilmekten kasıt o lisanı bilmektir. yoksa o dilin anlamını idrak etmeden okunuşunu bilmek, arapça bilmek manasına gelmez.
  diğer bazı islam kaynaklarında da bu konu ile ilgili bir çok deliller vardır. tahavi şerhi'nin 217. sayfasında ve hazin tefsirinin 725. sayfasında kısaca anadilde ibadet mümkündür denmektedir.

konuyu saptırmadan ilginç bir bilgiyi de dipnot olarak paylaşalım. hanefilerin en güvenilir kaynaklarından olan mebsut'ta daha da enteresan bir görüş zikredilmiştir. buna göre; "eğer allah'ın sözü olduğundan şüphe edilmez ise, bozulmadığına dair delil var ise tevrat ve incil'in bölümlerinin bile namazda okunmasında sakınca yoktur."

sonuç olarak ;büyük türk mütefekkiri, türkiye cumhuriyeti'nin kurucu zihniyetinin öncülerinden ziya gökalp'in , din kitaplarının ve hutbelerle vaazların türkçe okunması düşüncesi kesinlikle siyasi bir duruş olarak görülememelidir.
ziya gökalp'in bu duruşu kimseyi rahatsız edemez ve etmemelidir. türk milletine ve diğer milletlere bu hak bizzat ulu tanrı ya da diğer deyişle cenab-ı allah tarafından verilmiştir. hal böyleyken bir milleti bilmediği bir dile hapsetmek en hafif tabir ile ırkçılıktır. üstelik dinde türkçeye karşı çıkan çevrelerin peygamber, abdest,namaz gibi farsça kelimelere de arapça gibi kutsaliyet atfetmeleri bu tepkilerin ne kadar sığ olduğunun göstegesidir.
öztürkçe tanrı kelimesini türk milletinin dilinden sökmeye çalışırken yine farsça huda kelimesini sakıncalı görmemek tam olarak siyasi bir duruştur. dinin anadilde yaşanmasına karşı çıkmak, ülkemizde son yıllarda sıkça başvurulan din istismarına da kapı açar. bazı çevrelerin kuran'ın insanlar tarafından anlaşılmasını "sen okuma,okusan da anlamazsın,sapıtırsın" gibi söylemlerle tehlikeli göstermelerinin sebebi, zümer suresi 3. ayeti olsa gerek. çünkü bu ayette yüce yaratan bizlere çok önemli bir uyarıda bulunmaktadır.
"dikkat edin! gerçek din, sadece allah'a mahsusdur. ondan başkasını kendilerine dostlar edinenler ise: biz onlara sadece bizi allah'a daha fazla yakınlaştırsınlar diye tapıyoruz derler."
bu size bir şeyleri yada birilerini hatırlatmış olabilir...
bizler bugün malesef konuştuğu cümlelere ingilizce  kelimeler serpiştirerek modern görünmeye çalışanlarla, konuştuğu cümlelere arapça kelimeler serpiştirerek dindar görünmeye çalışanlar arasında türkçe konuşma savaşı vermekteyiz.
milletimiz anladığı dilde tanrı ile iletişim kurduğunda, anladığı dilde namaza çağırıldığında, tanrı sözlerini anlamadıkları bir dilde sevap kazanmak için değil, anladıkları dilde "anlamak" için okuduğunda önce kendini sonra geleceğini kurtaracaktır prangalardan.

"göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da allah'ın delillerindendir. şüphesiz bunda bilenler için elbette alınacak dersler vardır." (rum,22)
 
tanrı esenliği üstünüze olsun...

edit: pek dindar bir adam sayılmam. sadece konuya ilgiliyim.
milliyetçi olduğumu da düşünebilirsiniz.
fakat unutmayın milliyetçilik iç güdüsel bir olaydır.
burada milliyetçilik yaptıysam bile bu ofansif değil defansif bir milliyetçiliktir.
yani din üzerinden yapılan arap ırkçılığına karşı kendimi savundum sadece.
devamını gör...
hayır portekizcedir dediğim başlık.
devamını gör...
olabilir. hz. muhammedin şöyle bir hadisi vardır:
ey inananlar arapları 3 sebepten dolayı sevin:
1- ben arabım
2- kuran arapça indirilmiştir
3- cennette arapça konuşacağız.
devamını gör...
kim parayı seviyorsa onun dilidir , din diye alıp bağrımıza bastığımız dinin dili! neden venezuela ' da doğmamış islam? hacı emmi bi bakala allasen!
devamını gör...
her şeye gücü yeten tanrı, hiçbir yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek bir dil yaratıp, kutsal kitabı bu dilde mi indirmiştir?

hayır. arapça'yı seçmiştir. o zaman islam dili arapça'dır. zaten her şeye gücü yeten bir tanrının yazdığı bir kitaba da çok benzememekte ama neyse.
devamını gör...
elbette arapçadır. çünkü arapçada bir kelime çoğu zaman onlarca anlama gelmektedir ve günümüz türkçesine çevrildiği zaman iyiden iyiye anlamını yitirmektedir. yani mana itibariyle arapça kelimeler çok daha fazla anlamlar içermektedir. ha bu demek değildir ki kur'an türkçe'ye çevrilmesin. tam tersi çevrilsin ama okuyan kişi çoğu anlamı tahayyül edemeden okuduğunu bilsin.
devamını gör...
dünya üzerinde kendi kutsal kitabını anlamayan ve yabancı dilde okuyan başka bir millet daha yoktur.
(dede korkut)
devamını gör...
islam dili arapçadır bu bir sorunsal değildir..ama islamın kendisi bizatihi evrenseldir.
devamını gör...
kur'an-ı kerim arapça olarak indirilmiştir.
islamın dili arapça değildir ne alaka yav
devamını gör...
değildir. o dönem uyarılması gereken ırk araplar olduğu için kuran arapça inmiştir.

kuran, şairane bir şekilde inmiştir. ve bunun sebebi de o dönem araplarda şiire merak vardır.
devamını gör...
arapça değil, rabçadır.
devamını gör...
dinin dili olmadığını düşündüğüm sorunsal.
örn: hristiyanlığın dili de yoktur.
devamını gör...
eski arapçadır. arapça bilseniz bile sözlük açmanız gerekebilir.
devamını gör...
arap dini olduğu için arapçadır bazıları dili arapça kendisi evrensel falan yazmış geçin bu işleri tamam hadi siz haklı olun bir bölgeye gelmesi gerekiyordu mecburen oranın dili oldu ama cennette arapça konuşacakmışız ne alaka? şimdi ben allahla türkçe konuşamayacak mıyım *
(bkz: arap dini)
devamını gör...
kuran'ı kim yazdı? emeviler.
ne olarak yazdı? emevi devletinin anayasası.
emeviler hangi kavimdendi ve hangi dili konuşurlardı? arap ve arapça.
sonuç olarak, arap bir kavmin dili ile arapça yazılan bir anayasanın öğretisi olan islamiyetin dili arapçadır.
devamını gör...
ilk elçiden son elçiye kadar her birinin aslında islamı teblip ettiği gerçeği ile hareket edersek, bu durumda islam'ın dili o dine mensup her milletin dilidir, der geçerim. işin özünde elbette ki islamın resmi bir dili vs. yoktur, böyle bir şey öngörmez din. sadece son inen kitap ve gelen elçinin kendisi arap/arapça olduğu için biz de kuranı orjinal dilden okuyarak namaz vs. kılıyoruz.

arapça islam dilidir, cennet dili arapçadır vs... bunu iddia edenlerin alayı arap milliyetçiliği kafasıyla hareket ettiğinden. hadis bile uydurmuşlar, baksanıza. peygamberin arap olması ile övünüp, kendi ırklarına kutsallık atfedenlerin yahudilerden farkı yoktur, onlar da aynı milliyetçilik kafası ile hareket etmiş, peygamber kendi milletinden gelmeyince kimisi reddetmişti onu, elçi olduğuna kanaat getirseler bile, böyle bir şey işte kafatasçılık. genelde bu şekilde övünen ve islam dini altında arap milliyetçiliği yapan tiplere şöyle diyebilirsiniz "allah, azıtan, yoldan çıkan, sapıtan toplumlara, o toplumun içinden elçi gönderir, nasıl sapıttı iseniz son elçi sizin milletten gelmiş." elbette burada amaç yermek değil, karşınızdaki kişiyi kendine getirmek. mantıken tüm milletlere elçi gelmiştir zira. :)

insan milletini sevebilir arkadaşlar, bundan daha doğal bir şey yoktur, ben milliyetçi biriyimdir misal ama seçme şansınız olmayan ırkınızı en yücelere çıkartıp, üstünlük taslamak hastalıklı bir zihin ürünüdür, şeytanın yaptığı bir şeydir. bu sebeple kovuldu, cehenneme gidecek bu kibrinden kurtulmadığı için, ona uyanları da ona katılacak tabi. peygamber bile arabın arap olmayana, arap olmayanın araba üstünlüğü yoktur der. allah ne der kitabında? yegane üstünlük takva iledir. takvanız yoksa boş işlerle övünmeyin.
devamını gör...
denk geldiği içindir. hz muhammed, almanya'da doğmuş olsaydı almanca olurdu.
devamını gör...
tek din bu deyip, tek doğru bu deyip, sonra da '' doğru'' kişiyi o topraklardan doğmuş birini seçip, bütün bunlar doğru demek ne kadar doğru?

onca dil varken neden arapça olsun?!
devamını gör...
maneviyatların dilinin olması gerektiği iddiası pek hoştur. islam bir inanıştır. arabistan topraklarında doğup da tüm derdi arapları dizayn etmek olsaydı eğer doğru bir önerme olurdu "islam'ın dili arapçadır" demek. lakin yayılmacı olan; kutsal kitabında da son kitap, son peygamber iddialarını barındıran bir dinin de tek bir dili olacağını düşünmek angutluktan öte nasıl bir sıfat yakıştırır insanlara bilemedim.
devamını gör...
herhangi bir dinin bir dili olması saçmadır. ne yani tanrı diğer dinleri bilmiyor, anlamıyor mu? o zaman yaratmasaymış. her şeyi tanrı yarattığına göre?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"islam’ın dili arapça mıdır sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim