islamiyetin aslında aya tapınma olduğu gerçeği

bir süredir bir araştırmanın içindeyim bilen bilir. sümer tabletlerini inceliyorum.

allah kelimesi al-ilah'tan türemiş bir kelime. kureyşteki karşılığı da ay tanrısı olarak geçmekte.

sümer tabletlerine bakıldığında ise müslümanların dua ediş şekillerinin (elleri açıp göğe kaldırma ve sonrasında yüze götürme) sümerlerle aynı olduğu aşikar. yani anlamı eli göğe kaldırarak 'yüce ay bana nurundan bahşet' deyip yüzüne götürme.

her cami kubbesinde de hilal bulunmakta ve hiç bir şey tesadüf değildir. ay ile ancient dinlerin çok içli dışlı olduğu ve islamiyetin de bu temeller üstüne kurulduğu belli. din demek sınırsız para demek (her sene binlerce müslümanın bir yerde dönmek için bir yere gitmesi vs)

hristiyanlığın kaynakları tükendiği vakit yeni bir tapınma biçimi olan müslümanlığı çıkardıkları sonucuna da varabiliriz. ya bu zamana kadar bütün bildikleriniz aslında yalansa? tarih yalan söylemez.

bu arkadaş nü başlıklar açmıyor muydu? (bkz: noluyo ya) ?..

allah ismi sümer tanrısı el (il)'den gelir.
ilah arapça tanrı demek.
el ilah : (tanrı el) : allah.
"al" ifadesi arapça da el olarak okunur.
arap dini dahil zaten bütün dinler bir tapınma inancını benimser.
yaratıcı olduğuna inanılan tanrıya ibadethane denilen yerlerde bedensel hareketlerle huzurda eğilme tapınmadır. aynı zamanda var olduğuna inanılan tanrıya el açıp dua etme vb. gibi durumlar da tapınmadır. zamanında dahi insanların ortaya attığı mitolojik düşünceler kaç bin yıldan beri karşımıza inanç olarak çıkıyor.

yalnızca sümer tabletlerini inceleyerek bir sonuca ulaşılabilecek durum değildir. sümer tabletlerinde bu şekilde yazıyor çok güzel. ancak bir konuda doğru görüşe varabilmek için tüm kaynakları incelemek gerekmiyor mu? bu zamana kadar yazılmış ama son dönemlerde burun kıvrılan pek çok islam kaynağı incelendi mi? karşılatırma yapıldı mı? üstelik ''biz her kavme bir peygamber gönderdik'' (nahl suresi) ayetine göre sümerlere de bir peygamber gitmiş olamaz mı? hal böyle olunca tek tanrılı dine onlar da davet edilmediler mi? tabletleri incelendiğinde buna dair kanıt bulunamaz mı? üstelik o tabletler yazıldığında belki de onlara gelen din çoktan çarpıtılmış ve kendi kafalarına göre düzenlenmiş bile olabilir. islam karşıtı olabilirsiniz ya da belki de tamamen dinlere bile karşı olabilirsiniz. ama bu taşıdığınız hisler karşı olduğunuz durumla ilgili olarak yorum yaparken adalet duygunuzun önüne geçmemeli. islam dini adeta bazı insanlar arasında öcü gibi bir hale gelmişken bunun sebebi dinin kendisi değil, o kisveye bürünüp en çok zararı veren insanlardır.

doğrusu islamiyet'in allah'tan başkasına tapmamak olduğu gerçekliktir.

ardından ayı (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: "bu benim rabbim." demiş fakat o da kayboluverince: "andolsun" demişti "eğer rabbim beni doğru yola erdirmezse, gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum." (en'âm, 6/77)

kitabın kendisinde diyor ay'a ve başka şeye tapınmayın diye ama sen bilirsin yine de.

şaka maka babam/dedem ve birtakım muhterem alevilerin anlattığına göre büyük ve büyük büyük nene ve dedelerimiz geceleyin aya dua edermiş. ritüel halinde değil de bireysel olarak uyumadan önce duası tarzında bir şeymiş anladığım kadarıyla.
edit: yalan yazan tarih utansın be reis.......

siz gençler nasıl gülüyordunuz? puhahahaaa mıydı, zuhaha mıydı neydi, ahahaha da olabilir. yaw neyse artık hepsiyle güldüm ben bu başlığa.

islamiyetin aslında sadece tapınma olduğu gerçeği.

başlığı açan cahel araştırdım falan demiş ama daha hilalin perslerden geldiğini bilmiyor. sümer şeylerini falan da facebook’ta görmüş sanırım.

yadsınamaz acı bir gerçektir. islamiyet, aslında bir ay kültüdür. bunun en somut kanıtları; ay yılı esaslı hicri takvim ve camilerin tepesindeki hilal şeklindeki alemdir.

islamda ayı kutsayan tek bir ayet hadis yoktur.

tamamen zırva saçma bir idiadır.

çıkarım üstadı yazardan bir çıkarım daha.

çıkarımı tamamen şu mantıkla yapıyor:

"nadir olan şeyler değerlidir, kör at da nâdir bulunur, o halde kör at da değerlidir."

ortada olan kanıtların gizli bir şeyi açığa vurduğunu iddia eden çıkarım.

genel olarak dinlerin üç çeşit oluşum süreci var.

1. birbirine benzer özellikleri sevinçle karşılanmış edası ile iki ayrı dinin (bazen ikiden de fazla) melezleşmesi şeklinde oluşan.
bu oluşum şekli ya uzun ve sancılı dönemler sonucu ya da hızlı ve bir şenlikmiş gibi gelişme göstermiş. büyük savaşlar ya da ticari anlaşmalar, kötü dönemlerin bitişini müjdeleyen kültürel birleşmeler. yani zorla ve zorbalıkla birbirlerine uydurulmuş olabildikleri gibi dinler birbirlerine ilaç gibi gelmiş de olabilir.

2. kurulu ve güçlü bir dinin çeşitli sıkıntılar nedeni ile revizyondan geçirilip yeniden icad edilmesi şekliyle oluşan. ya da oluşamayan.
üç semavi dini oluşumunu tetiklediği tahmin edilen firavunlar dini bu oluşum şekline örnek gösterilebilir. büyük görüş ayrılıkları ve saltanat kavgaları sırasında proje başarısızlığı uğramıştır.
tek tanrı modelinin ilk demesi olması bakımından gayet normal görünmekte yaşananlar.

3. bir önceki dinin ya da dinlerin yeni ve gelişmiş bir versonu olarak oluşan.
üç semavi din de bu çeşide örnek gösterilebilir. tarihçilerin ve antrpologların genel olarak işaret ettikleri şey, muhammed'in tacirlik yaparken bir yandan tıpkı bir seyyah gibi gittiği yerlerden kültürel ve inançsal öğeler topladığı ve anladığı şeylerden mükemmel bir karışım yapmaya çalışmış olabileceği gerçeğidir.
arapça arapların kültürü demektir. tamamen devrim niteliğinde olan bilgilerin * aynı anda arapçaya entegre olması ve yeni kelimelerin ortaya çıkması beklenemez. yeni dini kabul eden ve gelecekte kabul etmeye devam edecek olan araplara bir iltimas belki de bir rüşvet olarak bazı kelimeler ve arapçanın resmi dil olması politikası miras kalmıştır. 'kapsayıcı bir anlayış ve iyi niyetle', bilmem kaç yıllık ay tanrısı'nı sahneden bir anda çıkaramazsınız ya da mantıklı bir insan olarak onca insanın mucizeler görerek muhammed'in arkasından yürüdüğünü düşünemezsiniz.
islam dininin, yani muhammed'in mantığına göre ay tanrısı hatalı bir çok tanrı modeli iken, gerçekte tanrı olan ay dahil her şey de tanrı zaten vardır. eskiden inanılan şeyler ilkel, çarpıtılmış ya da şeytanidir. günahtır. gerçek tanrı tektir ve gerçek tanrı tüm bu hataları yasaklamaktadır.
kabe, arapçanın o meşhur şairaneliği ile yazılmış kur'an ayetleri, allah (el-ilah) kelimesi ve bir çok kültürel davranış şekli yeni dinin eski din mensuplarına iyi niyet (tanrı'nın mantığı, tutarlılığı ve yüceliği adına) göstergesi olan hediyelerdir. sancılı geçiş süreçlerinde insanları avutacak şeylerdir bunlar. (bu politikalar muhammed döneminde icat edilmedi. dinlerin birbirleri ile melezleştiği dönemleri anlatan antropoloji eserlerini incelemelisniz mutlaka.) *