israil için hamas'ın sadece bir bahane olması

yahudi terör örgütü, ytö, namı diğer israil, 7 ekim tarihinden beri gazze şeridinde terör estiriyor. sivilleri, hastaneleri, okulları, pazar yerlerini bombalıyor, kadın, erkek, çocuk, bebek, yaşlı, genç 14 bin kişiyi katletti şimdiye dek. gazze nüfusunun %1'ini yok etti bu kanlı terör eyleminde.
bahanesi, hamas orada. oradan bize saldırıyor.
ytö ve onun batılı kapitalist hempaları için bu eylem mantıklı. ölen siviller "collateral damage", kaçınılmaz.
peki ya hamas'ın olmadığı, yahudilere karşı hiçbir eylemin olmadığı batı şeria'da (west bank), yahudi teröristlerin katlettiği 197 sivil? onlara ne diyorsunuz?
ve bu terör sadece müslümanlara yönelik de değil. değişik mezheplere sahip hıristiyanlar da taciz ve tecavüzden paylarını alıyorlar. kudüs'teki ermeni patrikliği'nin duyurusunu görsel olarak ekledim.
düzeltilmiş google translate çevirisi de şu:
"herkesin dikkatine: kudüs ermeni patrikhanesi, 16. yüzyıllık tarihinin muhtemelen en büyük varoluşsal tehdidi altındadır. bu varoluşsal bölgesel tehdit, kudüs'ün tüm hıristiyan topluluklarını tamamen kapsamaktadır.
ermeni patrikhanesi geçtiğimiz günlerde sahte temsil, haksız nüfuz ve hukuka aykırı menfaatler içeren bir sözleşmeyi iptal etti.
cow garden üzerinde inşaat yapmaya çalışan müteahhitler, (yaptığımız) iptale yasal bir yanıt vermek yerine, patrikhane'nin bu konudaki hukuki duruşunu tamamen göz ardı etmiş ve bunun yerine. mülk tahribi, ağır silahlı provokatörlerin işe alınması,
provokasyon, saldırganlık ve diğer taciz edici, kışkırtıcı taktikleri tercih etmişlerdir
son günlerde ermeni mahallesi'ndeki büyük asfalt yıkımı ne müteahhit ne de polis tarafından belediyeden izin alınmadan yapılıyor. buna rağmen polis son birkaç gün içinde ermeni cemaati'nin tüm üyelerinin binayı boşaltmasına karar verdi.
kudüs'teki tüm hıristiyan cemaatlerini bu benzeri görülmemiş zamanlarda ermeni patrikhanesi'nin yanında durmaya çağırıyoruz çünkü bu, kudüs'teki ve kutsal topraklardaki hıristiyan varlığını tehlikeye atmaya yönelik atılmış bir başka açık adımdır."
evet. hâlâ "ama hamas" diyecek misiniz solculukları kendilerinden menkul solcular?

hamas bir bahane değil. zira bölgedeki koloni devletinin "yenilmezlik" kompleksini zedeledi.

"mowing the lawn" diye bir lafı var amerikalıların. çimleri biçmek yani. koloni devleti senelerdir çimleri biçiyordu. ama bu sefer çimenleri biçmiyor, direkt bahçeyi ateşe verdi.hamas bir bahane değil, sebebin kendisi. ama hedef gazze değil, bütün filistin.

ve ne olay ki neredeyse hiç bir büyük devletin lideri filistinden fiziki şekilde yana değil. "gubbidi gubbab" devleti de bu soykırımın büyük destekçilerinden. artık bu devlet nedir, nerededir siz anladınız.

olan arada kalan masum sivilleri oluyor dediğim durum, arkasında avrupa ve amerika varken israil'i kimse yenemez �ünkü israil'e saldıran amerika ve avrupa'ya saldırmış olur, arap dünyası sessiz çünkü çoğu diktatörlükle yönetiliyor ve ancak amerika'nın desteği ile ayaktalar ve siyasi ve askeri güçleri yetersiz, akıllarınca işin içinde türkiye'yi sokmak istiyorlar ve türkiye kaybederse arkasında kimse durmayacak ve zaten türkiye'nin uğraştığı bir sürü sıkıntı var terör pyd pkk ermeni ve rum lobileri vs, allah ülkemi her türlü felaketten savaştan korusun amin, yurtta sulh cihanda sulh.

bahane kısmı doğru olan önerme. ancak hamas israile bahane mi vermiştir, yoksa israil hamas bahanesini yaratmış mıdır tartışmaya açıktır. filistin'in güç dengesi el fetih'ten, hamasa kayarken filistin davası da dünya basınında sol tandanslı özgürlük mücadelesinden, islami terör algısına yerini bırakmıştır. aslında önce ingiltere'nin, ardından abd'nin orta doğu emelleri için uyguladığı politikaların bir benzerini uyguladı israil. filistinliler'e zulmediyor algısından, terörle mücadele algısına geçiş yaptı ve böylelikle kendisine karşı devletler düzeyindeki muhalefetin de sesini kesti. ses çıkarmaya devam eden devletler için teröre destek veren ülke yaftası kolayca yapıştırıldı böylelikle. şimdi bu adama savaş hukukuna uymuyorsun desen nafile çünkü ortada savaş yok aslında. evet netanyahu gayet sert bir tonda çıkıp savaştayız dedi ama kastettiği şey devletler arası bir savaş değil teröre karşı savaş. böyle bir durumda israilin yarattığı terörizmi de kimse sorgulamıyor. sizin, benim gibi insanlar değil elbette kastım, devletler bazında kimse sorgulamıyor. sorgulayan da önemsiz kalıyor. zira abd nasıl ırak'a "özgürlük" getirirken kendisine bir tez yarattı ise (ki kurmacaydı elbette ama dönemin şartlarında iş gördü) bugün de israil'in terörle mücadelesi destek görüyor. özetle hamas israile uluslararası meşruiyet sağlasın diye bence israil tarafından fonlandı. hamas, netenyahunun batı dünyasına hşşş yapan hemşire pozu vermesini sağlayan bir aparat oldu. yoksa bu adamlar zaten inanç yapıları gereği böcek ilaçladıklarını düşünüyorlar, savaştıkları kitle insan değil gözlerinde. önemli olan dünyanın da bunu böyle görüp yürü ya benjamin demesiydi büyük oranda tuttu. tutmayan kısmı da işte aşırı güç kullanımına gidip kendi imajlarını çizmeleri kısa sürede.

tespit gibi tespit.

kesinlikle bir bahaneydi. israil icin hatta oyle bir bahaneydi ki, festival gunu gerceklesecek katliami aslinda onceden bildigi halde magduru oynamak icin kendi sivillerinin olumune goz yumacak kadar onemli bir bahaneydi. mossad’a festival saldirisinin bilgisi verilmis, netanyahu durumdan haberdarmis ama baslikta belirtildigi uzere,
kendi sivilinin katliami kucagina dusecek bahane icin cok da bir sey ifade etmeyecekti, etmedi.

buyrun, abd dis iliskiler komitesi temsilcisinin basin demecinde sarf ettigi soylemler;


kaynak

gorunene gore bu savas (katliam); planli olarak kurgulanip, rusya/ ukrayna savasiyla hedeflenip elde edilememis bazi projeleri gerceklestirme amaciyla baslatilmis gibi duruyor. ve yine gorunene gore filistin’in/ gazze’nin dagilmasi asli bir hedeften ote planlanan sonucun gerceklesmesi icin aşılmis sadece bir basamak…