istanbul'un her yerini bilen kişi

istanbul'da yaşayanlar arasında çok azdır. insanlar çoğunlukla oturduğu veya işi olan bölge ve çevresini bilir.

çevreyi bilirsin ama her yeri bilmek ayrıdır bence zordur ama biliyorsa da saygım büyüktür

ağır taksi şoförüdür..

istanbul, 39 ilçe ve belki 500 mahalleden teşekkül bir şehirdir.
istanbulun tamamını öğrenme hızının, istanbul'un değişme hızından önde olması da imkansıza yakındır.

her noktasında bulunmuşluğum vardır. sanıyorum ki biliyorum.
2-3 sene evvelinde alabildiğine tarla olan yerde bile bir şehir kurulmuş, dükkanlar açılmış, otobüs hatları gelmiş oluyor.
ihtiyarlarla taştaş geçtiğimiz buralar hep dutluktu cümlesini gerçek anlamıyla kullanır hale geldik.

istanbul böyle bir yerdir. taksicisi bile "ben karşının taksisiyim" der sana yol tarif ettirir.

babamdır.

gitmediği, görmediği yerinde var bereket. * sorun, anlatsın. gitmeden gitmiş gibi olursunuz.

1 tane meydanları 1 tane de dolmuşları olan anadolulular seri üzgün..

olacak iş değildir. artık şehirlerde eski mahalle düzeni kalmadı. her yer karşı komşunun karşı komşuyu tanımadığı plastik evlerden oluşan mahallelerle doldu. neyin neresini bileceksin. tüm üniversite, tüm iş hayatımın geçtiği, ben bu şehri avucumun içi gibi bilirim dediğim ankara'da bile kayboluyorum ben. bir kere, her ay bir kez ziyaret ettiğim rahmetli dayımın evinden çıkıp kendi evime giderken bile kayboldum; yollar değişmiş. istanbul'u nasıl bileceksin? ha beykoz şurada, hadımköy burada, pendik o tarafta bilirsin. ama o kadar.

zerre inanmadığım insan.
cordaroneye katılıyorum.

bırak ankara'yı ben yazın trabzon'da kayboldum.

beşirli'ye tünel yapmışlar, tüneli ikiye bölmüşler.
sağdan gideyim,sahilden gitmemiş olurum diye düşündüm.
en çok, tanjant yolundan çıkarım dedim.
la git git, bitmiyor.
bi çıktım, göğüs hastanesinin oradayım.
allah'tan solda deniz var
denize doğru indim,
yolumu buldum.

şehirleri çok çabuk değiştiriyorlar,
sanki bunu, sırf şehrin eskilerinin kafası karışsın, diye yapıyor olabilirler. kötü niyet seziyorum.

ankara için bulduğum formül şu
gideceğim yere navigasyonla gidip navigasyonsuz dönmeyi başarı olarak görüyorum.

istanbul'da gidişim de dönüşüm de navigasyonla.

bursa'da yeşil üzüm şoförlüğümü yaptığı için işimi hallediyorum.
onun olmadığı zamanlarda full navigasyoncuyum.

navigasyonu bulan insandan allah razı olsun.
bir ona birde beyaz eşyaları bulanlara duacıyım.

sahada çalıştığım dönemde, ara sokaklarına kadar olmasa da; belli başlı yerleri ben de iyi öğrenmiştim. istanbul'un bilinecek pek bir tarafı yok zaten.

benim kocamdır.
nasıl biliyor her defasında hayretler içindeyim ama kaybolduğunda ara sana canlı navigasyonluk yapsın.
ben ise gittiği yeri hiç hatırlamayan biri olarak süper anlaşıyoruz :)
ben unutuyorum o benim yerime de aklında tutuyor.
ay canım kocişkom :d
gideyim de kocişkom ile kahvaltı keyfisi storys atayım :ddd

doksanlarda olsak bendim diyebilirim, çünkü çok gezerdim ama artık istanbul, eski istanbul değil ki bambaşka bir yer oldu. şehrin içinden birkaç şehir daha çıktı sanki, artık çoğu yeri tanımakta güçlük çekiyorum, karıştırıyorum. mesela eskinin sultançiftliği semti, şimdi yanına birkaç mahalle de katılarak sultangazi ilçesi olmuş. ben daha bunu kabullenemedim, sultanbeyli ile sultangazi'yi karıştırıyorum falan yani ancak taksiciler bilir diyeceğim ama onlar da belli yerleri mesken belirlediklerinden her yere gitmiyorlar. aman aç navigasyonu git işte istanbul'un her yerini bilip ne yapacaksın?

bu konuda iddialıyım. haklı gerekçelerim var. emin olmak isteyen özelden yazabilir.

uzak bir semte gittiğinde kaybolmayan kişidir.

her gün değişen bu metropolde hayran olduğum insan modelidir

"nereye nerden gidileceğini iyi bilen" kişidir o aslında...
şoförlüğü iyidir.