1.
bu ülkenin en büyük problemlerinden biri olabilir.
birinin derdi hepimizin derdi, derdini söylemeyen derman bulamaz... yani cidden bu yardımseverliğin kısıtlayıcı bir tarafı var ki bazen insan içine çıkmana bile engel oluyor.
istenmeden verilen tavsiye sınır ihlalidir, herkesin kendi kişisel alanı vardır ve herkes bu konuda mahremiyet beklentisi içerisindedir.
sorulmadan verilen tavsiye,nasihat hepimizin kaçtığı bir iletişim şeklidir. eve gelen misafirlerden, pervasız akrabalardan, yolda tanıdık birinden, arkadaşlardan kaçma ihtiyacı hissetmemizin sebebidir aslında bu akıl vermeler. bu sınır ihlali sosyalleşmeye de engel oluyor, kimsenin bilgeliğine talip değiliz.
derdimiz olduğunda konuşmak isteriz, içimizde kalmasın diye. rahatlatıcıdır paylaşmak fakat insanların derdimize derman olmaya çalışmaları bazen yeni bir dert açmaktan öteye gitmiyor. ayrıca bu yardımseverliğin kişinin karşısındakini değil de kendisini rahatlatmak ve iyi hissetmek için yapıldığını biliyoruz. bu öğütlerin kişiyi yetersiz ve güvensiz hissettirdiği gerçeğini göz ardı ediyoruz. insanın benlik duygusunu, öz güvenini zedeliyor.
yardım etmek yardım edene iyi gelir, yardım eden kendisine yardım etmiş olur diyebiliriz.
değersizlik duygusuyla baş etmenin en iyi yoludur yardım etmek, yalnız dikkat etmekte fayda var çünkü siz değerli hissederken karşıdaki kendini değersiz hissedebilir. iletişimde önemli olan anlayabilmek, yargılamadan ve soru sormadan, nasihat vermeden...
aşırı tavsiye vermek bir noktadan sonra insanların size karşı kayıtsız kalmasına sebep olabilir, bu sefer değerli de olsa sözleriniz bir anlam ifade etmeyecektir.
kendi sınırlarını çizemeyen insanların en büyük derdidir istenmeden tavsiye verenler.
(bkz: unsolicited advice)
birinin derdi hepimizin derdi, derdini söylemeyen derman bulamaz... yani cidden bu yardımseverliğin kısıtlayıcı bir tarafı var ki bazen insan içine çıkmana bile engel oluyor.
istenmeden verilen tavsiye sınır ihlalidir, herkesin kendi kişisel alanı vardır ve herkes bu konuda mahremiyet beklentisi içerisindedir.
sorulmadan verilen tavsiye,nasihat hepimizin kaçtığı bir iletişim şeklidir. eve gelen misafirlerden, pervasız akrabalardan, yolda tanıdık birinden, arkadaşlardan kaçma ihtiyacı hissetmemizin sebebidir aslında bu akıl vermeler. bu sınır ihlali sosyalleşmeye de engel oluyor, kimsenin bilgeliğine talip değiliz.
derdimiz olduğunda konuşmak isteriz, içimizde kalmasın diye. rahatlatıcıdır paylaşmak fakat insanların derdimize derman olmaya çalışmaları bazen yeni bir dert açmaktan öteye gitmiyor. ayrıca bu yardımseverliğin kişinin karşısındakini değil de kendisini rahatlatmak ve iyi hissetmek için yapıldığını biliyoruz. bu öğütlerin kişiyi yetersiz ve güvensiz hissettirdiği gerçeğini göz ardı ediyoruz. insanın benlik duygusunu, öz güvenini zedeliyor.
yardım etmek yardım edene iyi gelir, yardım eden kendisine yardım etmiş olur diyebiliriz.
değersizlik duygusuyla baş etmenin en iyi yoludur yardım etmek, yalnız dikkat etmekte fayda var çünkü siz değerli hissederken karşıdaki kendini değersiz hissedebilir. iletişimde önemli olan anlayabilmek, yargılamadan ve soru sormadan, nasihat vermeden...
aşırı tavsiye vermek bir noktadan sonra insanların size karşı kayıtsız kalmasına sebep olabilir, bu sefer değerli de olsa sözleriniz bir anlam ifade etmeyecektir.
kendi sınırlarını çizemeyen insanların en büyük derdidir istenmeden tavsiye verenler.
(bkz: unsolicited advice)
devamını gör...