iyi fotoğraf çekmek yetenek midir sorusu

elbette yetenektir. elindeki imkanlar değişir.

iyi fotoğraf çekmek yetenek olmasaydı ara güler'den bir daha doğabilirdi..

kesinlikle yetenektir. bakış açısı ve kadrajı yakalamak çok önemlidir. çarpıcı karelere bakarsanız herkesin dikkatini çekmemiş farklı detaylar görürsünüz . o detayları fark edebilmek eğilim ,algılama kapasitesi ve yetenek gerektirir.

degildir.

ışık, pozlama hepsi zaten belli tekniklere dayalı olduhgundan uygun ekipmanla içinden bile gecebilir a bucuk bu tekniklere sahip olan kişi.

ara guler de iyi bir fotografci degildir sadece iyi pr calişmasi yapmis, dogru kisilerle diyalog kurmuştur.

su an yogunum o yuzden bulamayacagim ama daha evvel bir yazimda bir sirkette herkesle iyi gecinen, her seyden haberi olan kisi caycidir demistim ve ara guler tam bu kisidir!

kendisi cayci oldugu icin herkesle samimidir ve yukselisi bu sebepten hizli olmustur.

bakin sanat sepetten anlamiyorsaniz riske girmeyip nuri bilge, ara guler deyip 2 tane yazar eklediniz mi sizi entel gosterir ama ben anlarim 1km oteden ne mal* oldugunuzu.

yetenektir kesinlikleee.

göz'ün yeteneği olmaz kanısındayım.
başkası ile aynı pozu yakalarsınız ama sizinki ondan daha güzeldir. öyle bir gözünüz var ise bunu destekleyerek yol alır, güzel fotoğraflar çekersiniz.

ara gülerin zamanında fotoğraf makinesi olan 3 kişi vardı.

nerede duracağınızı, hangi ışıkta çekim yapacağınızı, hangi açıyla çekeceğinizi bilmek yetenek değildir.

değildir.

öncelikle iyi fotoğraftan kastımızın ne olduğunu bi belirleyelim sonra sorumuzu cevaplayalım. nedir efendim iyi fotoğraf? insana iyi hissettiren pozlar bütünü mü? yoksa simetrisi, kadrajı, ışığı, açısı, deklanşöre basma anı mı tutmalı? bakan kişide uyandırdığı hisler, üst düzey duygular mı?.. nedir bir fotoğrafı iyi kılan detaylar?

hepsini de değerlendirseniz, tek birini de değerlendirseniz iyi fotoğraf kişiye göre değişir, uzmanına göre değişir. sadece açılar, ışık, efektif özellikler devreye girdiğinde bir uzmanlık gerektirir ki bu nedenle bir çok kurs programı düzenleniyor... ama onun ötesinde, insana iyi hissettiren pozlar bütünü de iyi fotoğraf tanımının konusudur.

bunu şöyle açıklayayım. hatta kendi hayatımdan bir örnek vererek.. bir enstane, onca insan arasında sıyrılıp sadece bir insana, kendini özel ve güzel hissettirebiliyorsa o fotoğraf, iyi fotoğraftır. şimdi gelelim fotoğrafın hikayesine. söz konusu fotoğrafı da eklerdim ama taraflar evlendi. ki öyle olmasaydı da bile izin almam gerekirdi.. her neyse. bir gün bir geziye gittik üniversite ahalisince. kiliselerimizi gezdik, amenos dedik. birkaç yabancı turistin, ışıklı baretleriyle ortam gezdiğini, kolaçan edip kaçakçılık ettiğini kestirdikten sonra, yedik içtik, halaylarımızı çektik, eğlendik bu arada çok fotoğraf çektim. çooook fotoğraf. uçan kuşu, kaçan sincabı, üfff neler neler... arada bir de, bi arkadaşımın plotoniği ile çekmemi istediği fotoğraf... kadrajın arkasındaki ben değilsem öyle rahatımdır ki size anlatamam. hey yavrum hey... bak şimdi dedi, biz konuşurken bi fotoğrafımızı çek, en azından anısı kalsın dedi. kanka dedim sen de şıpsevdisin şimdi. uçan kuşa vuruluyorsun. yakma benim başımı. ama yok, dinlemedi, deli ve çaktırmadan bastım birkaç kere deklanşöre. aldığım enstantanelerden birinde, beyefendi ve hanımefendinin arasında kime gösterseniz aşktan öte bi şey olmadığı kesindi. kız görünce, o haa deyip fotoyu çerçeveletip duvarına astı. okul bitince de başkasıyla evlendi. dedik şıpsevdi işte.. hep sakalım yok, dinlenmiyor sözüm vay be.

işte o fotoğraf, o kızımıza göre o an, en iyi fotoğraftı. yani iyi fotoğraf bazen de, bakan kişinin, ona yüklediği anlamla değer kazanabiliyor. magazini, uzmanlık gerektirmez ya da gerektirir, ben masumum.*

üff, bu ne biçim bi tanım oldu ya.* gençliğimizde biraz şeydik... fenaydık napalım nalanlar?.. gerçi geçen yıllar da, pek bi şey alıp götürmedi benden. ben hep deklanşöre, en doğru anda basıyorum. önüme çıkmayın efenm. uçanı, kaçanı haklarım. bırakmam. * *

değildir, keyif almak ve kendine özenmekle ilgilidir. fotoğraftan kastım, kendini çekmek ya da gördüğünü çekmek olabilir.

bu arada, fark ettiğiniz üzere fotoğraf çekmeyi çekilmeyi seviyorum.

uzun süredir vesikalık çekilmemiştim. bir tane fotoğrafçı bile bana, benim kendime çektiğim fotoğraflar kadar güzel fotoğraf çekemiyordu.*

geçen hafta bunu yıkacak bir fotoğrafçı buldum.
bana, en az benim kendime çektiğim fotoğraflar kadar güzel fotoğraflar çekti. bende bir iki tanesini paylaştım.

kızım hemen aradı, ne o fotoğraflar dedi,
seni güzel çekmemiş sen ondan saha güzelsin dedi.

ben de bu gazla kendi fotoğrafımı çekmeye devam ettim.

herkese tavsiye ediyorum, kendi fotoğrafınızı çekin. bu tavsiyeyi bana bir muhabir verdi. böylece hangi taraftan güzel çıkıyorsunuz, fark edersiniz. kendinize özenirsiniz kendinizi seversiniz. hem de psikolojiniz düzelir.
güzel olmak içten gelen bir şey, kendini güzel hisseden, güzel görünür.

telefonunuz kendi fotolarınızla dolsun.
ben birine kızınca onla ilgili ne kadar foto varsa alayını siliyorum ama kendi fotolarım öyle mi?
her birine kızdığımda, kendi fotolarıma bakıp mutlu oluyorum.

yetenek, bilgi ve bazen şans işidir, başka bir şey değil.

elbette yetenektir. fotografcilik bosuna mi var.

yetenektir. fotoğraf binlerce perspektiften "bunu" seçmek, demektir !! fotoğraf, video çekmekten daha güç ve daha speziyeldir !!

göz, anlamlandırma ve "anı yakalamak", ya da anı yakaladığının farkında olmak....

film, video çekmek, bir oluşumu gelişine göre kaydetmektir...fotoğraf, o oluşumun "bir anını" görüntüsüyle hapsetmektir...çok nadiren, banal olmayan fotoğraf çekilir...

tabii doğuştan yeteneği olanlar olabilir ama bu alanda yeterli bilgi edinebilirseniz ve bu bilgileri doğru uygulayabilirseniz sizde çekebilirsiniz. tabii el titremeniz falan varsa biraz zor oluyor.

bence yetenektir. ben uğraşsam da iyi foto çekemiyorum çünkü.

bakış açısıdır. ağacı herkes çeker, iyi fotoğrafçı üzerindeki yapraklardan damlayan çiğ tanesini.
ben mi. ağacı çekenlerdenim. gözümün önünü görememe gibi bir problemim var.