kadıköy'de düzenlenen hayat eve sığmıyor protestosu

kaynak

buradan

benden ilham almışlardır. (bkz: hayat eve sığmıyor)

biri söylemeden ben söyleyeyim

doğal seleksiyon

kadıköy dendiğinde aklıma bir tek kadıköy'deki adamı linçleyenler geldiğinden rezilce bulduğumdur.

(bkz: taciz iftirası atılan diş hekiminin feci şekilde dövülmesi)

evlerde oturan sayılı kişi vardı zaten onlarda artık sokağa döküldüğünü göre problem kalmadı.

oldukça haklı bir protesto, sığmıyor hayat eve kardeşim olmuyor yani. haftaaiçi hayvan gibi çalıştırıyorlar, hafta sonuda pandemi var sokağa çıkma yasağı. ben artık yasağa falan uymuyorum, artık coronavirüsde yasaklarda aptallıktan ibaret geliyor. bu dönemden en çok etkilenenler doktorlar, askerler, polisler oldu. adamlar aylardır izne çıkamıyor.

protesto eden kişi sayısı max 20 malesef.. insanlar gerçekten şaka zannediyo evde psikolojisi mahvolan, işi perişan olan insanları. evde kapanmayı destekleyen insan ne bu ülkenin gerçeklerinden haberdar ne de gram beyne sahip..

haklı protestodur.

ülke mahvoldu artık. insanlar işsizlikten intihar ediyor. ekonomik olarak, psikolojik olarak, her yönden bıktılar. yasaklar artık yok hükmündedir.

ya sonunda şu lafımı kullandılar ilk hes kodu aldığımdan beri hes kodumun adı hayat eve sığmaz çünkü sığmaz abi.

ne yazık ki hala pandemiyi sorgulayan kişiler komplo teoricisi, düz dünyacı vs ilan ediliyor. buna rağmen kadıköy'de kendini ifade edebilenleri tebrik ediyorum, onlara teşekkür ediyorum. abd' de aşı olmak istenmediği için 1 milyon dolarlık piyangolar ve total burslar ile özendirmeye çalışılırken bizim gariban insanımızın kolunu sıvazlayıp beklemesi ve bilgisizliği, sadece ana akım medyası karşısında hiç sorgulamadan kafa sallaması, bağımsız bilim insanı ve medyasına hiç kulak asmaması içler acısı bir durum.

hayat eve sığmıyor değil askında olay ekonomi eve sığmıyor asıl sorundur. ücretsiz izne gönderilenler, kapanan dükkanlar. eğer kapanma yapıyorsa devlet bunu yardımla yapmalıdır. diğer türlü zaten salgının verdiği sağlık kaygısının yanına, açlıktan ölebilirim psikolojisi eklenince, durum kişi için çok kötü bir hale geliyor.

her şeyi sorgulamak gibi pandemiyi sorgulamak da var, ben koyun gibi yaşamak istemiyorum. burada bu protestoyu yapanlar da. sorgulayan - eleştiren zihniyeti saldırgan bir dille aşağılamak baskıcı bir zihniyetin tarafında olmak, dünya da sorgulayan değerli bilim insanlarından ve konu ile ilgili bilimsel makaleleri okumadan, bunlar üzerine tartışmadan, sadece televizyon izleyerek, beyaz tv vs ile örnek vermek, kısacası bilgisi olmadan fikir sahibi olmak yetmiyor. o sakız diye nitelediğiniz kelimelerin tanımı bile bilmediğiniz ortada, size iyi tv seyretmeler. ha bu arada pandemi olduğu iddia edildiği halde dünyanın hiç bir ülkesinde ohal ve benzeri durum ilan edilmedi, uygulanmadı. demek ki gerçek bir ohal yok.

haklı bir protestodur, mevzu bu noktada sağlık bakanlığının yetersizliği ile ilgilidir. tatilciler tatil yapacak ama çoğu insan bu yüzden eve hapis kalacak, bu senaryo artık çok sıkıcı oldu.

her şey sorgulanır da kendi uzmanlık alanı olmayan konularda ahkam kesme küstahlığı kahvehanelerde, birahanelerde falan olur. siz iyisi mi oralarda takılın. internette ingilizce makale okumakla kendini bilirkişi zannedenler var, allah akıl fikir versin.

şu baskıcı zihniyet muhabbetleri çok baydı, siyaset felsefesi bilmiyosunuz, siyaset bilimi okumamışsınız. halkına güvenmeyen bir modern devlet olmaz. modern devletin bir özelliği kendi halkına, devleti yöneten iktidar sahiplerinden daha fazla güven duymasıdır. çünkü modern devlet zaten fikirleri, kanaatleri, görüşleri şekillendiren aygıttır. senden korkmuyorlar yani merak etme, seni çoktan istedikleri kıvama getirdiler, üzerinde baskı kurmaları için hiçbir sebep yok. esas kavga, savaş nerelerde nasıl yapılıyor, sedat peker onları anlatıyor işte size, not alın. neticede bu kısıtlamaları getiren adamlar da halka bunları dayatmaktan memnun falan değiller. bunların hepsi ortada bir genel sağlık problemi olduğu için dayatılan zorunluluklar. kimse sizi oraya buraya kapatma meraklısı değil. ohal yok diyenler japonya'da kaç kez ohal ilan edilmiş bi bakıversinler ayrıca.

uzmanlık alanında konuşan insanları susup saygıyla dinlemeyi öğreneceksiniz güzel kardeşim. kendi uzmanlık alanının dışında ahkam kesen tiplerin de soytarılık yaptıklarını bileceksiniz. bu olana kadar da işte böyle sağda solda ne konuştuğunu bilen adamlar incitecek sizi, mahcup edecek ki bi daha ağzınızı açarken bu derecede pervasızca davranmayın.

sorgulanan şey pandemi değil pandemiyi yönetim süreci. yasak sadece belli bir kesime var. yabancı turistler beach clublarında tequila sunriselarını içsin diye ben evde oturdum hastaneye gitmek yerine tıp fakültesi eğitimi durdurulduğu için, bir buçuk ayda bir olması gereken sözlüleri haftada bir oluyoruz, 2 saatlik uykuyla sınava giriyoruz ve stresimiz atabileceğimiz herhangi bir yer yok. kongreler yapılıyor binlerce kişilik salonlarda ama okullar kapalı, tiyatrolar, sinemalar kapalı bir buçuk senedir. kafeler açıldığında doğru düzgün denetleme yapılmadığında 7 de yasak başlatmanın hiçbir anlamı yok. günde 3 milyon yapılacağı söylenen aşı 17 günde 3 milyona ulaştı ancak. hafta sonuna rastgele bir alkol yasağı kondu, hayır avrupa’daki ülkeler insanların evde alkol tüketmesine karışmıyor bu yasak bizde var sadece. çalışan insan hafta içi çalışıp hafta sonu eve kapanmak zorunda bir buçuk senedir. olan sağlık çalışanlarına, işçi sınıfına, esnafa, öğrenciye oluyor yine. hiçbir işe yaramıyor yasaklar, sıkıntı burada. hayat eve sığsa sığsa bir sene sığardı, dünya bitiriyor pandemiyi yavaş yavaş. ben bu ülkede eylülde okulların açılacağına bile güvenmiyorum, denemiyorlar bile açmayı öncelikleri değil çünkü. akademisyenleri ve öğrenciler aşılamak yerine turist gören insanları aşılıyorlar. dünya üzerinde pandemide halkına en az yardım yapan birkaç ülkeden biriyiz. kapanma dediğin şey devlet destekli olur yoksa ben de bilirim çıkıp eve kapanın hadi bakalım 3 hafta demeyi. yasaklar yüzünden insanlar aç kaldı sadece, ekonomi daha da b.ka sardı. hayat eve sığmıyor, bu insanların savunduğu şey de doğru, açık havada bulaşı aşırı düşük olan bir virüs için yaz aylarında maskeyle dolaşmak istemiyorum ben. tüm dünya böyle diye kendinizi kandırmayı da bırakın, biz hükümetin aptalca uygulamaları, gözümünüzün içine baka baka yaptıkları yolsuzluklar yüzünden bu haldeyiz. tünelin ucunda ışık gözükmüyor, ilerleme kaydetmek yerine geri gidiyoruz her gün. pandemi var sağlığımız için her şey demek koyunluktan başka bir şey değil şu noktada.

her şeyi birbirine katıp karıştırdığınız zaman yaptığınız eleştirilerin hiçbir ağırlığı ve anlamı kalmıyo. eleştiri tam hedefe ve nokta atışı olmalı yoksa çok kolay savuşturulur, boşa gider. her telden çalan bi paragraf şikayet dinledim ama aklımda kayda değer hiçbir şey kalmadı, sağda solda yazılan yorumları aynen bize okuyosunuz, 20 yıldır bildiğimiz adamları bize şikayet ediyosunuz. şöyle olmuş da böyle olmuş, mım mım mım, mım mım mım.. yapma ya, sahi mi, öyle mi olmuş gerçekten, çok üzgünüm şu an melis..

abicim şuna açıkça bizim psikolojimiz bozuldu kafaları kırdık abi evde oturmaktan g*tümüz düştü falan desenize.. o zaman sempati duyarım bak dürüst mert direkt insanı seviyorum.. ama siz birbirinden farklı alt başlıklar altında listelenmesi gereken sorunları özet olarak ifade edebilecek bir türkçe hakimiyetine de sahip olmadan kafa ütülüyosunuz.. aşı, okul, ekonomi, sinema, tiyatro, alkol yasakları, maske.. maşallah her şeyden anlıyosunuz ama bu konularda görüş alan insanlar veya uzmanlar kesin geri zekalı veya kesin art niyetliler. bu kadar şeyi üstünüze alınıyosanız zaten psikolojiniz bozulmuştur, geçmiş olsun. ondan şikayet, bundan şikayet, her şey mi sizin hakkınızda peki, yoksa siz mi bu konuları gereksiz yere üstlenecek kadar gerçeklerden kopmuş durumdasınız?

haklı protesto. diğer ülkelerde 18 yaş altı çocuklar aşılanmaya başladı. bizde hala yaşlılar aşılanıyor. bu aşılama hızıyla sonsuza kadar sürecek gibi hissettiriyor bu süreç.

kafasozluk.com/entry/952168
uzmanlık alanımı bilmiyorsunuz ve ilan etmek zorunda değilim, özellikle sanal ortamlarda tanımadığım kişilerle paylaşmak istemediğim detaylar. ‘açılın doktor geliyor’ cu tarzı ortamlar güç gösterisine tapanları ilgilendirir. bana göre burada kişinin uzmanlık alanı önemsizdir, görevini yaparken yaptığı açıklamalar önemlidir, bu çeşit sözlük formatında ise kişiler anonim söyledikleri göz önündedir.
nerede takılacağım yönündeki tavsiyelerinize teşekkür ediyorum, deneyeceğim, neden olmasın? aslında bayağı iyi bir fikir. kahvehanedeki insanların da bildikleri şeyler olabilir, kimseyi küçük görmek ya da büyük görmek niyetim yok, görüş bildirmek güzel bir şey bana göre bunu ahkam kesmek olarak nitelemeniz üzücü.
internette makale okumak ta iyi bir şeydir, illa ingilizce olması gerekmiyor ama bilim dili çoğunlukla ingilizce malesef.
baskıcı zihniyet can sıkıcı haklısınız, bu konuda yorumda bulunmak için siyaset bilimi okumak derken bu konuda eğitim almaktan bahsettiğinizi sanıyorum, çünkü insanlar ister inanın ister inanmayın bir çok konuda, siyaset bilimi ve felsefesi dahil kitap okuma özgürlüğüne sahip. ama bu konularda ve özellikle burada ancak diplomalı kesimin yorum yapabilme kısıtlaması baskının ta kendisidir.
modern bir devlette yaşayıp yaşamadığımız tartışılır, burada da zaten eleştirilen yapılan devlet uygulamaları, siz devlet tarafını seçebilirsiniz ama herkes bunu seçmek zorunda değildir, seçmiyorsa da seçecektir tarzı yaptığınız yorumlar gerçekten iyi bir örnek teşkil ediyor burada. çünkü baskı ve zorlama ile en basit insan özgürlüklerinin kısıtlanmasını destekleyerek, saldırgan ve baskıcı zihniyet ile modern devleti aynı tarafa koyan görüşler bayağı ironik.
kısıtlamaları getirenlerin halka bunları dayatmaktan memnun olmadıkları konusunda hem fikirim, onlar da bir şekilde köşeye kıstırılmış durumdalar, kötü olan ise sonuçta yapmak zorunda olmaları, bunu uygulayacak alt yapı da geliştirilir sonuçta ve baskı nın şu yaşadığımız zamanlarda sağlık üzerinden yapılması gerekli olarak gösterilse de devamı olan bir proje olduğunu düşünüyorum, size göre böyle düşünme ve düşündüğümü söyleme hakkım olmasa da.
esas kavga -savaş – sedat peker hiç bilmediğim aşina olmadığım konular, konu ile ilgisini açıklamanız yerinde olurdu.
japonya’ da ohal ilan edilmesi gerçekten olması gereken, bunu bilmiyordum. bunun dışında bütün dünya da bir tek etiyopya ve bazı abd eyaletlerinde ilan edilmiş ve kaldırılmış. bu da çok garip bir durum. en azından bu sorgulanmalıdır.
bu arada sadece uzman olarak ilan edilmiş kişiler dahil, herkesi saygıyla dinlemek konusunda zaten hemfikirim ve bunu yapıyorum, ama dinlemek ve itaat etmeyi birbirinden ayırmak gerekli. kimse dinlediği her şeye inanmak ve kabul etmek zorunda değildir. körü körüne itaat ile uzmanlar tarafından yapılan bir çok yanlışlıklar tarihsel olarak önümüzdedir. bilimin kendisi ve asıl görevi sorgulamaktır.
en son yazdıklarınızı neye dayanarak yazdığınızı bilemem ama benimle hiç alakası olmayan söylemler.