eski erkek arkadaşımdır bu kişi efenim.
şu dünyada tanıyıp görebileceğim en iyi yürekli, en yardımsever, en dava adamı insandı kendileri. bugün sizlere, bu özverili ex boyfriendimi anlatarak, anılarımı yad etmek istedim. çünkü seneler önce, yaklaşık bu tarihlerde birbirimizi severek ayrılmıştık.

üniversite son sınıfı okuduğum seneler olmalıydı, o zamana kadar türlü erkek arkadaşlar edinmiş, türlü kalp kırıcı olaylara şahit olmuştum ve artık kendimi bir köşeye çekerek durulmaya başladığım sakin yıllarımdı. amacım, bölümümdeki dersleri verip, okulu bitirip o şehirden def olup gitmek olmuştu ki, güz dönemi vizelerinde, sınıfımızın kadrolu inek öğrencisi medine'yi pek çok derste puanlarca geride bırakmayı başarmıştım. "demek ki çalışınca oluyormuş azizim, varmış kafamız" diyerek koltukaltlarımın kabardığı o kısa, çalışkan ve uslu dönemde, huzurun yeniden batmasıyla birlikte durulmuş olan özel hayatımı biraz şenlendirmenin vaktinin geldiğini düşündüm.

tanışıp kaynaşacak taze kanlar arıyordum, nereden, nasıl bulabilirdim?

o zamana kadar hep yüzeysel takılmış, insanları fiziksel özelliklerine göre seçmiş ve önünde sonunda hepsinde bir defo bulmuştum, bu kez aynı hataya düşmeyecek, müstakbel sevgilimin içine bakacak, önce içini öğrenecek, ruhu güzelse onunla birlikte olacaktım.

o zamanların popüler sitelerinden birinde, şiire gönül vermiş bir oğlanı keşfetmem çok uzun sürmedi, bilgilerine baktığımda, bu kaderimizin bize bir oyunu olmalıydı ki aynı şehirde ve aynı lanet üniversitedeydik. aynı internet sitesinde, şiir sever, şairimsi o oğlanın dikkatini çekebilmek adına ben de şiirler yazmaya başladım, hatta size o şahane, duygu yüklü şiirlerimden birini hemen şuracıkta paylaşmak isterim:

hey oğlan beri gel hey oğlan
bence bu aşkımız çok teknolojik
eminim ki beni ilk gördüğün an
olacaksın sen bir cibinlik

cibinliği kafiyeyi uydurmak için yazdığımı zannediyorsanız, yanılıyorsunuz arkadaşlar. büyük derin bir gönderme içeren o kelimeyle aslında anlatılmak istenen, müstakbel boy friendimin beni sarıp sarmalayacağı fikridir efenim. cibinliğin, tıpkı uyku anında kişiyi sivrilerden koruması gibi, beni de beni koruyup kollayacak bir alfa erkek arayışında olduğumu tasvir eden, derin ve kabiliyetle seçilmiş bir mecazdır o.

her ne ise, bu şiirlerin sürekli yazılıp çizildiği, vakti zamanının biz üniversiteli gençleri arasında popüler olan bu sanatlı sitede, azimle çeşitli eserler ortaya koyarak tanışmaya çalıştığım bu gencin, sonunda ilgisini çekmeyi başaracağımı düşünürken, bir kız profilinden, kendisinin benle tanışmak istediğini beyan ettiği bir mesaj aldım. şaşkındım ki, hemcinslerim genelde beni, güzelliğimi ve başarılarımı kıskanırlardı, o zamana kadar aldığım ilk kadın mesajıydı bu.

kendisiyle yazışmaya başladık ve çok da geçmeden o itirafı aldım:
ben aslında erkeğim, kadın kılığında takılıyorum.

insan neden böyle bir şey yapar ki?

kendisinin açıklamalarına göre, yazım stilini geliştirmek, kadınlarla empati yapabilmek için böyle bir yola gitmiş. tanrım, ne kadar da iyi kalpli bir çocuktu bu böyle, biz kadınların neler hissettiğini anlamak için yaptığı şu güzel şeye bakar mısınız? kendisini yoğuran ataerkil topluma tepki olarak ilginç bir başkaldırıydı bu. etkilenmiştim ve onunla sohbet etmeye devam ettim.

onunla da tesadüf budur ki aynı şehirde yaşıyor çıktık ve günün birinde buluşmaya karar verdik. onu ilk gördüğüm anı, tüm ayrıntılarıyla hala daha bu kadar net hatırlıyor oluşum kesinlikle büyük bir şaşkınlık hissinden ileri gelmekteydi. siyah kemik çerçeve gözlükleri ardındaki uzun kirpikli iri kahverengi gözleri, tıpkı bir ceylanın gözlerini andırıyordu. o kadar yakışıklı sayılmazdı ve hatta çirkindi fakat kararlıydım ki, bu kez birileriyle aramda bir şeyler olacaksa, dış görünüşe takılmayacak, onun iç güzelliğini önceliğim yapacaktım. yüz yüze tanışma zamanına kadar internet üzerinden bolca yazışmış, artık onun kalbinin güzelliği konusunda neredeyse emin olmuştum zaten. bir kere kadın kılığında yazıyor oluşu, kadınları anlamakta bu kadar özverili davranması o kadar hoşuma gitmişti ki, bunu size nasıl tarif edebilirim bilmiyorum.

gel zaman git zaman artık sevgili olmuştuk, kimi günler geceyi bende geçirir, benden kalkar işine giderdi. kariyeri de parlak olan bu genç, allahın tamamlamayı unuttuğu eksik ve çirkin sıfatına karşın, tam evlenilecek bir tipti. dediğim gibi, iç güzelliğine, iyiliğe, başarılı, doğru bir hayata önem verdiğim o süreçte karşıma çıkan bu oğlan, hissediyordum ki alnımın yazısı, evimin erkeği, gelecekteki çocuklarımın babasıydı.

ama ilginç bir şey yaşandı... ve maalesef... yollarımız ayrıldı...

günün birinde ki hiç unutmam o günü, sınıfımızın ineği medine'nin benden ders notu istediği ilk ve tek gündür, merkez kırtasiyelerin birinde fotokopi çektirmek için okuldan erken çıkmış, işlerimi tamamlamış, evime dönmüştüm. ailemin derslerim için kullanırım diye aldığı ve o zamana kadar çeşitli günahları işlemek için kullandığım laptobumu, dört senede ikinci kez derslerim için kullanacaktım ki, batarya hata verdi ve lanet laptobum açılmadı.

fişini takıyorum, olmuyor, bataryayı tak-çıkar yapıyorum, açılmıyor.

nihayetinde, boy friendimin laptobu evdeydi, o gelene kadar kullanabilirdim, bir şey demezdi nasılsa.

laptobunun ekranını kaldırmamla birlikte, önüme bir sayfa açıldı arkadaşlar. zannedersem kendisi gece, uykudan önce laptobunu kapatmadan öylece ikiye katlayarak bir kenara koymuş ve cihaz, kendisini otomatik beklemeye almış. ekranı açınca, olduğu gibi bir gece öncesinden kalan sayfalar açık halde önüme çıkıverdi arkadaşlar.

ben ki, başkalarının özel alanlarını asla kurcalamam, bana nedir yani ama, gayri ihtiyari açılan sayfadaki özel yazışmaların bir kısmını görmüş oldum. karşılıklı öpücükler atılmış, iyi uykular dilenmiş, "rahatlattın beni, teşekkür ederim" filan... merakıma yenilerek, biraz da "boynuzluyor mu lan bu beni?" gibi çok yanlış ve haksız bir fikre kapılarak, tüm konuşmayı okuma kararı aldım ve açık kalan dm kutusu sayfasını yukarı doğru kaydırmaya başladım:

-yaların
-memelerin
-tanganı ısırıyorum
-ama gıdıklandım
-şu anda napıyorsun bana
-oh devam et
-üzerinde ne var
-elim yavaş yavaş aşağı iniyor

lanet olsun, bu bir şaka olmalıydı, iki erkeğin sexting yazışmalarını mı okuyordum ben? üstelik karşıdaki erkek, benimkini kadın sanarak baya bir gaza da gelmiş. okumaya devam ettim, ettikçe laptobu banyoya sokup boy abdesti aldırmamak için kendimi zor tuttum:

-düğmelerini yukarıdan aşağıya doğru açıyorum
-saçlarını okşuyorum mm mis gibi kokuyorlar
-göğüs kıllarını okşuyorum
-okşuyorum
-okşuyorum
-elime aldım
-okşa
-okş

öğk...

rahat iki sayfa boyunca birbirlerini okşayarak cilveleşmişler.

daha yukarılara çıkıyorum ki ne göreyim, yabancı erkek, benim biricik erkeğimi sıkıştırmış, çok ısrar etmiş, "hadi yapalım, nolcak, ikimiz de rahatlarız" filan demiş, kandırmış. ah yavrum benim, ah benim iyi kalpli biricik ballı turtam da bu ısrarları kıramayarak kabul etmiş ve salt iyiliğinden adamı rahatlatıvermiş. bunu görünce beynimden vurulmuşa döndüm, benim erkeğimi nasıl kandırıp sexting yapabilirdi bu pis sapık adam?!!

hemen kendisine yazdım:

-kadınıma bir daha yazdığını görürsem senin dalağını sökerim. ben onun erkek arkadaşıyım, en ufak bir iletişiminiz olduğunu görmeyeyim oğlum bulurum seni ve sülaleni ...

erkek arkadaşımı o pis sapıktan korumanın verdiği gururla, laptobu kapatıp bir köşeye bıraktım ve düşünmeye başladım arkadaşlar. bu kadar temiz, bu kadar iyi kalpli, insanları kıramayan, onların iyiliği için onlara her şartta yardımcı olan bu adamı gerçekten hak ediyor muydum? ah morticia, sen bu kadar masum, bu kadar temiz kalmayı başarabildin mi? elbette cevabım "hayır" olmuştu. kalbim ağırlaştı, yüzüm durgunlaştı, üzerime o an kara bir bulut çöktü. belli olmuştu, biz, ayrı dünyaların insanıydık. ben daha dark kalıyordum, daha kirliydim ve bu iyilik meleği oğlanla olmak, ona yapacağım en büyük kötülük olurdu.

boy friendim nihayet eve gelmişti. onu karşıma oturttum ve olanı biteni anlatarak, kendisi kadar iyi yürekli bir insanın, ben gibi kirli bir kadını hak etmediğini söyleyerek ondan ayrıldım.

gözyaşları içerisinde birbirimize sarıldık ve aynı gece içerisinde bavulunu toplayarak evimden, benden, yüreğimden, gitti.

güzel yürekli, yardımsever kadın oğlan, uzaklarda bir yerlerde umarım mutlusundur.
devamını gör...
öncelikle durumumuz yoktu okuyamadık diyorum ve bu vesileyle durumumuz yoktu sevisemedik reisi saygı ve özlemle anıyorum.

içindeki kadın ruhunu dışarıya çıkarmak isteyen fakat çevresinden çekinen erkektir. sal gitsin aslanım.
devamını gör...
hemen hemen her başlığı ve tanımı okuyan birisiyim. bunu okumadım. bu tanıma 3 tane madalya takın.

ayrıca hani marjinal bizdik.

t: değişik davranan erkektir. garip erkektir.
devamını gör...
sexting için niye kadın kılığına giriyon lan.
devamını gör...
ölüm fermanım olsa yine okumam bu yazıyı. bir bu kadar uzun yazanlara bir de kadın kılığında sexting yapanlara yazıklar olsun.
devamını gör...
başlık sahibine okumadığımı belirtir, erkeğe başarılar dilerim.
devamını gör...
yeni bir trol doğuyor. gözün aydın sözlük.
devamını gör...
ben okudum arkadaşlar, özlemişiz böyle yazıları, böyle yazarları...
devamını gör...
okumadım ilk paragraf sonrasını ama eski erotik hikaye site günlerini hatırlattı giriş jdjdjf.

o değil de (bkz: crossdressing)
devamını gör...
t: cool story

emeğe saygı diyerek fav'ı bıraktım. ancak çok fena takıldığım bir nokta var, onu aşamıyorum bir türlü. benim bildiğim medine, si..en senden ders notu almaz.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


yine birileri seks hikayesi yazmış. of bıktım bu sözlükten.
devamını gör...
dayı trollerken yapıyodum.
devamını gör...
hasta ruhlu kişi.

o kadar uzun uzun okudum ve söyleyeceğim tek şey var:

(bkz: yaman atıcısın delikanlı)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kadın kılığında sexting yapan erkek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim