orijinal adı : prayers for the stolen
yazar : jennifer clement
yayım yılı : 2012
kadın olmanın zorluklarının daha küçük bir kız çocukken başladığını, erkeklerin çalışmak için başka yerlere gidip geri dönmeyişleri üzerine kadınların çocuklarıyla birlikte verdikleri yaşam mücadelesini anlatan kitaptır.
yazar : jennifer clement
yayım yılı : 2012
kadın olmanın zorluklarının daha küçük bir kız çocukken başladığını, erkeklerin çalışmak için başka yerlere gidip geri dönmeyişleri üzerine kadınların çocuklarıyla birlikte verdikleri yaşam mücadelesini anlatan kitaptır.
pen/faulkner award for fiction - 2015
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "gokyuzundekiyedi" tarafından 29.06.2021 17:14 tarihinde açılmıştır.
1.
umutsuzluğun doğal bir bitki örtüsüne dönüştüğü bir ülkede kadınların yaşam mücadelesi anlatan jennifer clement tarafından yazılan kitap. ezilen, hor görülen, yönetilen, şiddet gören, bir eşya gözüyle bakılan kadınların dünyasına giriş yapıyoruz sanki çok da yabancı bir dünyaymış gibi. günümüzdeki kadına olan her türlü kötülüğün bir kez daha hayatın her yerinde ve her zamanında bulunduğu gerçeği yüreğimi burktu.
kadınlar ormanı’nda uyuşturucu kaçakçıları kız çocuklarını kaçırmasın diye anneleri onları bir erkeğe benzetmeye çalışıyor ve çirkinleştiriyor. en ufak bir seste kız çocukları bahçedeki çukura saklanıyor onları görmesinler diye. babalar anneleri aldatıyor, onları terk ediyor o kırsalda arkalarına bile bakmadan. baş karakterimiz ladydi annesiyle birlikte yaşıyor. yaşam zaten tam bir felaketken başları asla beladan kurtulmuyor. ben ne olursa olsun umudun olduğunu gördüm tekrardan. anne çocuk sevgisini, sevgi için fedakarlık gerektiğini gördüm.
kadınlar ormanı’nda uyuşturucu kaçakçıları kız çocuklarını kaçırmasın diye anneleri onları bir erkeğe benzetmeye çalışıyor ve çirkinleştiriyor. en ufak bir seste kız çocukları bahçedeki çukura saklanıyor onları görmesinler diye. babalar anneleri aldatıyor, onları terk ediyor o kırsalda arkalarına bile bakmadan. baş karakterimiz ladydi annesiyle birlikte yaşıyor. yaşam zaten tam bir felaketken başları asla beladan kurtulmuyor. ben ne olursa olsun umudun olduğunu gördüm tekrardan. anne çocuk sevgisini, sevgi için fedakarlık gerektiğini gördüm.
devamını gör...
2.
meksika hakkında ön araştırma yapmasaydım muhtemelen kitabı okurken okuduğum pek çok şeye inanmayacaktım. insanların güpegüz kaçırıldığı hatta doktorlar, karteller tarafından kaçırılmasın diye hastane önünde yüzü maskeli askerlerin bekletildiği bir şehir guerrero.
meksika, amerika'nın arka bahçesi. suç oranı çok yüksek. sadece 2019 yılında meksika'da 34600 kişi uyuşturucu çeteleri ve kartellerin çatışmalarında hayatını kaybetti. bugün kartel üyeleri uyuşturucu kaçakçılığına karışan ya da uyuşturucu kaçakçılığı yapan hükümet yetkililerini katletmekle tehdit etti. bunun sebebi kendilerine rakip çıkılmasından hoşlanmamaları...
erkek egemen hatta maço bir toplum. kadın cinayetleri oldukça fazla. kadın hakları konusunda çalışma yapan, cinayetlere ses çıkaran kadınlar da cinayete kurban gidiyorlar. buna rağmen son yıllarda kadın cinayetlerine tepki göstermek için oldukça gösteri ve grev yapılmıştır. değişen bir şey olmuş mudur? umarım...
"meksika'da başına gelebilecek en iyi şey, çirkin bir kız olmaktır."
meksika, amerika'nın arka bahçesi. suç oranı çok yüksek. sadece 2019 yılında meksika'da 34600 kişi uyuşturucu çeteleri ve kartellerin çatışmalarında hayatını kaybetti. bugün kartel üyeleri uyuşturucu kaçakçılığına karışan ya da uyuşturucu kaçakçılığı yapan hükümet yetkililerini katletmekle tehdit etti. bunun sebebi kendilerine rakip çıkılmasından hoşlanmamaları...
erkek egemen hatta maço bir toplum. kadın cinayetleri oldukça fazla. kadın hakları konusunda çalışma yapan, cinayetlere ses çıkaran kadınlar da cinayete kurban gidiyorlar. buna rağmen son yıllarda kadın cinayetlerine tepki göstermek için oldukça gösteri ve grev yapılmıştır. değişen bir şey olmuş mudur? umarım...
"meksika'da başına gelebilecek en iyi şey, çirkin bir kız olmaktır."
devamını gör...