kadınlara dayatılan sıfır beden ve güzellik algısı

bunun en büyük sebeplerinden biride moda sektörüdür. bugün bir giyim mağazasına gittiğinizde çoğu eşyanın dar kalıplı olduğunu görürsünüz. şişman insanların giyebileceği ürünler sınırlı sayıda. yalnız bu algı sadece kadınlar için değil erkekler içinde var. bundan 15 sene önce falan dar paça pantolon mu vardı herkes apaçi gibi bol paça giyerdi şimdi ise böyle giyinmek moda oldu. zayıf olmanın hiç bir işe yaramadığını düşünüyorum. sanki sıfır beden ve zayıf olunca insan ölmeyecek. herkes istediğini yiyip içmeli kimsenin de buna karışma hakkı yok. isterse 100 kilo olur, isterse spor yapar güzel görünüme tercih eder bu tamamen insanın verebileceği karardır. bir insanın yaşlılık dahil ölene kadar formda kalabilmesi için düzenli olarak yediğine, içtiğine dikkat etmesi gerekiyor buda çoğu insan için imkansız olduğundan dolayı kilo muhabbetine takılmanın gereksiz olduğu gözler görülen bir gerçektir. zayıf kalayım onu yemeyeyim bunu yemeyeyim mantığı tamamen boşa bir çabadır.

(bkz: in a world full of kardashians be diana)

ortaçağ tablolarında, göbekli, hamamda yan yatmış üzüm yiyen kadınlar vardı. moda oydu. külotlar da diz kapağına kadar ve bombeliydi. içi hava dolu gibi olmalıydı bir kadının külodu. bu nedenle sürekli hava pompalarlardı prensesler ve düşesler. her dönem kadınlarımıza bir şekil verilmiştir. balık et süper yav bence.

toplumsal mesaj verecektim aslında ama son cümle acele oldu, onun farkındayım. bıngıl bıngıl aşırı tatlı oluyorlar. safinaz gibi kadınlar da güzel gerçi, minyon. herkesi sevmekteyim. şifa ve gül ile kalın mutlu yarınlara.

dayatılan algıyı da yedim. ohh, şifa olsun.

sıfır benden değildir o ince bel geniş kalçadır, dayatılan budur. 100x50x100.(bkz: swh)

yeme bozukluklarının risk faktörlerindendir.

safinaz mı? ahahaha

yani şu formu korumak için neler yapıyoruz sonra safinaz deyip geçiyorsunuz
yemediğimiz o çikolatalar, fast foodlar sizi lanetler

kendimiz için yapıyoruz ne yapıyorsak. onu bilin de.