kadınlardaki sorumluluğumu alsana bakışı

hayattan soğutur, dünyadan uçurur. nefret ediyorum abi.

aile sorunları, akraba ilişkileri, final tarihleri, regl dönemi kaprisleri... uzuyor bu liste. insanlar şımarıyor.
sadece prime time zamanlarımızda birlikte oluyoruz diye bu türden saçmalıklarla uğraşmak zorunda kalmaktan nefret ediyorum.

akşam eve gelirken eti puf alıp, perşembe günleri iğrenç netflix dizileri izlemek zorunda olmaktan tiksiniyorum. kendi hayatımı yaşamak istiyorum. aynı zamanda da önüme gelenle takılayım istiyorum. maalesef ortası yok. katlanarak geçiyor ömür.

bak şimdi küçük iblis; hayatındaki kadınlar sana aile sorunlarını, gündelik yaşantılarını, kişisel bunalımlarını anlatıyorsa bu ıyi bir şeydir. seni hayatındaki konularda bir muhatap kabul ediyor ki anlatıyor.
ayrıca sana anlatmasa bunu başka yere aktarır ki, evrende hicbir sey yok olmaz sadece form değiştirir. o içindeki şeyleri illa birilerine aktarmalı kadının doğası bu. bırak anlatsın başını sana yaslasın, seninle dizi izlesin bu senin hep korktuğun "meriç" kişisi olma ihtimali olan kişilere gidip derdini anlatma ihmalini ortadan kaldırır.
değer vermiş sen de bu değeri gör budalaca tavırlarla kendinden soğutma.
yine de bu senin bunlari " katlanarak da olsa" yaptığın gerçeğini ortadan kaldırmaz. *

o neymiş be, dediğim başlık. yalvaran erkeğin yavru köpek bakışını biliyorum ben.

hayatına dahil olduğun insanın problemlerini dinlemek, ihtiyacı olduğunda yanında olmak sana yük geliyorsa o insan için doğru değilsin o zaman. vaktini neden çalıyorsun ki? ayrıl o zaman git yaşamak istediğin gibi yaşa.

bakış atmaya gerek yok bence karakterli bir insansa düşünup ya bu kadının (bayan)sorumlulukları çok fazla sürekli çalışıyorsa ne bilim evde calisiyo yemekti,bulasikti,utuydu,çocuktu derken yoruluyo biraz azaltayim yardımcı olayım demesi lazım.diue düşünüyorum.

başlığı ayrı anlamadım, açıklama tanımı olan ilk entryi ayrı anlamadım.
nasıl bir bakıştır bu? benim 3 numaralı bakış mı acaba dedim. mesela düşen kornişe şuncacık boyumla merdivenlere tırmanarak, matkapla dübel atmaya çalışırken, 190'lık erkek bireye, zahmet olacak ama bir zahmet al da sen yap şu işi dediğim bakışımdır bu dedim. yok değilmiş. zaten o da benim sorumluluğum değildi. sırf takıntılı olduğum için yaptığım bir şeydi.
başka da hiçbir erkeğe benim yaptığım şu işi sen yap delükanlı dememişimdir.
diğer türlü sorumluluk kısmını anlamazdan geliyorum tabi. o çok saçma olmuş.