kadınlardan daha çok iltifat alan kadın

erkeklerden de gayet iltifat alırım ama bir kadın olarak başka bir kadından iltifat almak(hem de baya) gerçekten özel hissettiriyor insanı böyle bir durum yaşayan varsa paylaşmak isterse seve seve okurum.

bazen ben..

aaa hiç göstermiyorsun küçük gösteriyorsun, evlendin mi hiç.. aa demek ondan..

dendi bana.

fırsat vermekle alakalı. kadından iltifat almak çok hoş bi şey ama altı boş iltifatlar değil. bomboş övmek itici tabi. benleyken erkeklerin iltifat etmesine fırsat kalmıyor ya da konuştuklarım da çok güzel gömüyor :d yani iltifat çok da gerekli değil ama tavsiyeyle iltifatı birleştiren teyzeler müthiş bence.

erkeklerin ettiği iltifatları görmezden geliyorum fakat kadınlar ettiği zaman üzerine düşünüyorum gerçekten.
özellikle tanımadığım , rastgele karşıma çıkan bir kadın ise.

iltifat konusu çok komplike bir konu ya. birçok parametresi var, gelin birlikte ele alalım.
1- iltifatın kimden geldiği: bu en önemlisi. herhangi birinin etttiği iltifatla, çok sevdiğiniz fikirlerine önem verdiğiniz birinin ettiği iltifatın bünyeye etkisi farklıdır. ilk seçenektekine “teşekkür ederim” deyip geçersiniz, ikincisine ise “yaaaaaaa salaaaaaaaaaaak” dersiniz.

2- iltifatın dozu: sürekli yapılan şeylerin değeri çok da fazla olmuyor dikkat edersiniz. doğru yerde ve zamanda ya da bazen ansızın, hiç beklenmedik anlarda yine “sevdiğiniz ve fikirlerini önemsediğiniz” birinden gelen iltifat laaaaaaaağvdır arkadaşlar. (laaağv yani aşk, yani sen) *
ikidebir “vay sen şöyle güzelsin, hof şöyle harikasın” yeter da.

3- gerçekçiliği: burada aslında iltifatı alan kişi de çok önemli. “vay sen dünyanın birinci harikasısın” iltifatını inanarak söyleyen biri olsun karşımızda “haa sektir” deyip kahkahayı basmıyorsa sıkıntı kardeşim.
çok büyük ve inandırıcılıktan uzak iltifatlara, “şovaaaaaaaa” gerek yok.
ben “şovu kesss” diyorum böyle durumlarda.

bir de ve bence en önemlisi şu, kendine iltifat etmek büyük bir marifet. sabah uyandın, aynaya baktın “ohaaaaa” dersin “güzelliğim şaka mı”
kimse bana iltifat etmedi diyelim, ben kendime yeterim. harbi yeterim. ki öyle bir hava veriyorum ki çevreme iltifatsız kalmam imkansız.
bir yerde oturuyoruz, mekanın camından kendimi görüyorum başlıyorum yine “ohaaaaaa”
“güzelliğim şaka mı” e karşımdaki de hayvan değilseee “değil değil çok güzelsin” diyor.
bakın ne kadar güzel olduğum, kime göre, neye göre güzel olduğum çok tartışılabilir konular ama kalkıp da bunu tartışmayacağız. söylemek istediğim ben o an kendimi görünce gerçekten büyüleniyorum.

kendinin farkında olmak müthiş bir duygu, üç dört gündür hiç güzel değilim mesela. aynaya bakmak istemiyorum. hastayım, yorgunum, uykusuzum, bu da yüzümü aşırı solgun gösteriyor.
zaten beyaz iyice soluyor. düzelmeyi bekliyorum…
uyku açığımı kapatmam lazım. kapanmıyor meret.

bazı kadınlar vardır iltifatı hak eder. gördüğün güzele,* içtenlikle güzel dememek de, habis ruhlu olmaktan başka bir şey değil. *

iltifat eden kadınlara yenilgiyi baştan kabul ettirmiş.
eğer bir ofis ortamı falansa,
yöneticinin ilk ayıkladığı hatun da bu tipler olur genelde.