kadınların dışarı çıkmadan önce harcadığı süre

nereye ve kiminle gittigime göre değişen olaydır

10 dakikadan uzun sürerse çıkmam zaten , kim uğraşacak o kadar.

"5 dakikaya çıkıyorum"un süresi neyse o genelde, zaman algısı diye bir şey kalmıyor bi süre sonra.

kahve sigara keyfi yapilacak kadar geniş bir zaman.

genel olarak çok uzun ya, yakın bir kız arkadaşımla beraber kaldığım dönemi hatırlıyorum. yani ben çoktan hazır olmuşken, o halen bir hazırlanma süreci içindeydi. bazı kadınlar için dışarıya çıkmak sanırım bu sebeple büyük olay, belki de birçok kadın için.

bu arada, günaydın değerli sözlük.

bu kadından kadına değişir. her gün sadece 45 dakika içerisinde giyinip, makyajımı yapıyorum. makyaj yapmazsam, 10 dakika.

kadınları yargılamanın hatalı olduğu kanısındayım çünkü maalesef özellikle iş hayatında ve sosyal çevrede, kadınların üstünde erkeklerde olduğundan daha büyük baskı var.

iş hayatında, bir erkek düzgün tıraşlı ve temiz giyimli olduğu sürece mobing yemez fakat kadının önce makyajlı olması gerekir, ellerinin yapılı olması gerekir, saçlarının fönlü ve en son kıyafetinin ütülü ve temiz.. gördüğünüz üzere, bir kadınla erkek üzerindeki baskı eşit değil. kadının işe fönsüz gitme şansı yok, makyajsız yok, spor giyimle yok.. yine erkekler bir blazer altına jeans ve spor bir sneaker ile evden çıkabilir hatta bir çok sektör artık kirli sakalı bile kabul ediyor ama kadının öyle bir şansı yok. kadına atfedilen ya topuklu bot/ çizme ya da yüksek topuklu ayakkabı. bir kere topuklu ayakkabı ile her gün ayakta durmak topuk ve ayak tabanı için nasıl bir işkence sadece bunu konuşsak yeter. çekilen acı ve ağrı hakkında konuşmak istemiyorum. saatlerce yere basamıyorsunuz.

yani kimsenin laga luga yapmaya hakkı yok. bizdeki fiziksel acıya direnç mekanizması hiç bir erkekte mevcut değil.