1.
jack london'ın iki hikayesinden oluşan can yayınları lacivert klasikler serisinden bir kitap. bu seriden okuduğum en kötü kitaplardan biriydi galiba. normalde jack london'ın kısa hikayelerini çok severim, kısa ve öz, buna rağmen etkileyici bir anlatımı olduğunu düşünürüm fakat bu iki hikaye özenle seçilmişçesine kötüydü.
ilk hikaye ah kim'in gözyaşları. sürekli annesinden dayak yiyen yetişkin hatta yaşlı bir adamı anlatıyor. bu adam çocukluğundan beri hiç ağlamamış ve annesi onu her dövdüğünde ağlamadığı için hırslanıp daha çok dövüyor. spoiler olmasın diye çok anlatmayacağım ama elle tutulur bir yanı yoktu hikayenin.
ikinci hikaye kitaba ismini veren kahekili'nin kemikleri. kahekili hawaiideki büyük kabile şeflerinden biriymiş. ölümüyle ilgili bir hikaye anlatılıyor. olay farklı bir kültürü yansıttığından ötürü biraz ilginçti ama hepsi bu. ne edebi anlamda üslup etkileyiciydi ne de kurgu. sırf başladım bitsin diye okudum kitabı.
jack london'ın çok çok daha iyi hikayeleri varken bu kitaptakileri okumak çok mantıksız. oturup bir saatte okuyup bitireyim diyorsanız da aynı seriden başka kitapları okuyun. tavsiye etmiyorum.
ilk hikaye ah kim'in gözyaşları. sürekli annesinden dayak yiyen yetişkin hatta yaşlı bir adamı anlatıyor. bu adam çocukluğundan beri hiç ağlamamış ve annesi onu her dövdüğünde ağlamadığı için hırslanıp daha çok dövüyor. spoiler olmasın diye çok anlatmayacağım ama elle tutulur bir yanı yoktu hikayenin.
ikinci hikaye kitaba ismini veren kahekili'nin kemikleri. kahekili hawaiideki büyük kabile şeflerinden biriymiş. ölümüyle ilgili bir hikaye anlatılıyor. olay farklı bir kültürü yansıttığından ötürü biraz ilginçti ama hepsi bu. ne edebi anlamda üslup etkileyiciydi ne de kurgu. sırf başladım bitsin diye okudum kitabı.
jack london'ın çok çok daha iyi hikayeleri varken bu kitaptakileri okumak çok mantıksız. oturup bir saatte okuyup bitireyim diyorsanız da aynı seriden başka kitapları okuyun. tavsiye etmiyorum.
devamını gör...