1.
sayıca küçük olan ama kurnaz taktikleri olan bir ordu, kendinden büyük bir orduyu kılıçtan geçirebilir derler. bu sözü çağımızın yenilikçi oyunlarında bile görebiliyoruz artık.
1223 senesinde işte böyle küçük bir ordu, kendinden 4 kat büyük bir orduyu yendi.
moğolların lideri cengiz han, dünyayı tek bir imparatorluk altında yönetme isteği ile yanıp tutuşuyor ve ilerlediği doğu boyunca her kılıçtan geçirdiği düşmanlarından yüklü miktarda vergiler ve şehirler alıyordu. doğu, cengiz han'ı çoktan tanımış, moğollar doğudan yeterince ganimet elde etmişlerdi. fakat, bütün dünyaya egemen olma düşüncesini gerçekleştirmek için, yalnızca doğu'yu değil, batıyı'da kılıçtan geçirmek gerekiyordu. işte tam da bu yüzden cengiz han, güvendiği generallerinden sobutay bahadır ve cebe noyan'a kendilerinin yönettiği bir ordu ile batı'ya, yani rusların üzerlerine gitmelerini emretti.
sobutay bahadır, batı'ya vardığında karşısında 80.000'e yakın kılıç, kalkan, mızrak ve yay kuşanmış rus askeri konuşlanmış bulunuyordu. bahadır geri çekilme kararı aldı, lakin bu geri çekilme kararı, moğolların geri çekilme taktiğinden başka bir şey değildi; önce geri çekilirler ve sonra düşmanları istedikleri yere vardıklarında, onları pusuya düşürürlerdi.
sayıları 80.000'i bulan rus birlikleri, 20.000 moğol birliğini art arda 8 gün boyunca kovaladılar. hızla kaçan moğol askerlerini yakalamaları olağan görünmüyordu. peşlerini bırakmadılar. 8 gün sonra nihayet kalka nehri'ne varmış bulunuyorlardı.
moğollar hızlıca rusların öncü birliklerini pusuya düşürdüler ve ardından tüm birliklerini 3 cephe halinde nehir kenarında gizleyebilecekleri her yere konumlandırdılar. nihayet rus birlikleri görünmüştü. sonra mı?
savaş bittiğinde moğollar kendilerinden 4 kat üstün rus ordusunu yenmişlerdi. zafer çığlıkları düşününce, şimdilerde bile kulaklarda yankılanır.
1223 senesinde işte böyle küçük bir ordu, kendinden 4 kat büyük bir orduyu yendi.
moğolların lideri cengiz han, dünyayı tek bir imparatorluk altında yönetme isteği ile yanıp tutuşuyor ve ilerlediği doğu boyunca her kılıçtan geçirdiği düşmanlarından yüklü miktarda vergiler ve şehirler alıyordu. doğu, cengiz han'ı çoktan tanımış, moğollar doğudan yeterince ganimet elde etmişlerdi. fakat, bütün dünyaya egemen olma düşüncesini gerçekleştirmek için, yalnızca doğu'yu değil, batıyı'da kılıçtan geçirmek gerekiyordu. işte tam da bu yüzden cengiz han, güvendiği generallerinden sobutay bahadır ve cebe noyan'a kendilerinin yönettiği bir ordu ile batı'ya, yani rusların üzerlerine gitmelerini emretti.
sobutay bahadır, batı'ya vardığında karşısında 80.000'e yakın kılıç, kalkan, mızrak ve yay kuşanmış rus askeri konuşlanmış bulunuyordu. bahadır geri çekilme kararı aldı, lakin bu geri çekilme kararı, moğolların geri çekilme taktiğinden başka bir şey değildi; önce geri çekilirler ve sonra düşmanları istedikleri yere vardıklarında, onları pusuya düşürürlerdi.
sayıları 80.000'i bulan rus birlikleri, 20.000 moğol birliğini art arda 8 gün boyunca kovaladılar. hızla kaçan moğol askerlerini yakalamaları olağan görünmüyordu. peşlerini bırakmadılar. 8 gün sonra nihayet kalka nehri'ne varmış bulunuyorlardı.
moğollar hızlıca rusların öncü birliklerini pusuya düşürdüler ve ardından tüm birliklerini 3 cephe halinde nehir kenarında gizleyebilecekleri her yere konumlandırdılar. nihayet rus birlikleri görünmüştü. sonra mı?
savaş bittiğinde moğollar kendilerinden 4 kat üstün rus ordusunu yenmişlerdi. zafer çığlıkları düşününce, şimdilerde bile kulaklarda yankılanır.
devamını gör...