1.
ses ve öfke
iki gündür içime sıcacık akan kanımda hissettiğim sanatın o keyifli serin tadı !
sözlük kuralları izin verseydi bu tanımı bilinç akışı ile yazmaktan öyle keyif alırdım ki...
kitabı bitirdikten sonra ilk kısmın, yani zihinsel engelli benjamin'in bilinç akışını okuduğumuz kısmın, anlaşılması en zor bölüm olduğunu okudum birkaç yerde. evet, çünkü bunu yaptım: beni etkilediği için kitap, diğer insanlarda da aynı etkiyi yaratmış mı diye gidip araştırdım.
canım benj'in canım bilinci benim okurken en keyif aldığım kısımdı oysa. çok ciddiyim, quentin'in bölümüne (2. bölüm) geçtiğimde kitabın sürekli benjamin'in bilinç akışından anlatılmayacağını anladım ve üzüldüm. "caddy ağaçlar gibi kokuyordu."
"babam beni havaya kaldırdı." e, otuz üç yaşındaydı diyorsun içinden... ya, efsane be!
zihnimin her allah'ın günü tıpkı böyle karmakarışık olmasından mıdır bilmem, ben çok sevdim. bana özgü değildir diye düşünüyorum. insanız biz, böyleyiz, paldır küldür girmiyor mu düşünceler her saniye aklımıza? çok güzel bir tat bıraktı damağımda. keyifliydi. tutunamayanlar da böyleydi. yavaş yavaş james joyce abimize doğru gidiyoruz.
iyi ki böyle yazarlar var... faulkner'in efsane romanı.
sözlük kuralları izin verseydi bu tanımı bilinç akışı ile yazmaktan öyle keyif alırdım ki...
kitabı bitirdikten sonra ilk kısmın, yani zihinsel engelli benjamin'in bilinç akışını okuduğumuz kısmın, anlaşılması en zor bölüm olduğunu okudum birkaç yerde. evet, çünkü bunu yaptım: beni etkilediği için kitap, diğer insanlarda da aynı etkiyi yaratmış mı diye gidip araştırdım.
canım benj'in canım bilinci benim okurken en keyif aldığım kısımdı oysa. çok ciddiyim, quentin'in bölümüne (2. bölüm) geçtiğimde kitabın sürekli benjamin'in bilinç akışından anlatılmayacağını anladım ve üzüldüm. "caddy ağaçlar gibi kokuyordu."
"babam beni havaya kaldırdı." e, otuz üç yaşındaydı diyorsun içinden... ya, efsane be!
zihnimin her allah'ın günü tıpkı böyle karmakarışık olmasından mıdır bilmem, ben çok sevdim. bana özgü değildir diye düşünüyorum. insanız biz, böyleyiz, paldır küldür girmiyor mu düşünceler her saniye aklımıza? çok güzel bir tat bıraktı damağımda. keyifliydi. tutunamayanlar da böyleydi. yavaş yavaş james joyce abimize doğru gidiyoruz.
iyi ki böyle yazarlar var... faulkner'in efsane romanı.
devamını gör...