kalp kırıcı sözler

kuzey tekinoğlu tarafından bir çoğu şu sahnede söylenmiştir;

sözlerden ziyade söyleme şekli kalp kırıklığına sebep olanlardır. "aptal şey" diyerek sana sevgisini hissettiren de var, "gitmeni istemiyorum" derken sana yol açan insanlar da var. ne söylediğin değil de nasıl söylediğindir kalbi kıran.

seni sevmiyorumdur. 2 kelime ama etkisi 2 yıl kadardır

... alınmıyorsun dimi senin iyiliğin için söylüyorum bak.

özneldir. karşınızdaki kişi ile aranızdaki samimiyete bağlı, merhaba bile kırıcı gelebilir. sürekli argo konuşan biri için küfür kırıcı gelmezken mesajına cevap olarak emoji alınca bile kırılan insanlar vardır. ben kırılmıyorum diyen de yalan söylüyordur. vücudumuzun ortalama 70%i su yani anksiyete dolu kırılgan hıyarlarız hepimiz aslında.

not: anksiyete dolu kırılgan hıyar. bunu nasıl nick alırken akıl edemedim, yazan da benim üstelik..

abi sabah sabah 200 lirayı nasıl bozayım ya.

sigarasının izmaritini gösterip seni bu kadar seviyorum demişti. seni sevmiyorum dese daha az üzülürdüm sanırım.
çok eskidendi tabi ama hala hayatımda duyduğum en kırıcı sözlerden biri.

vasat, trol, kötü bir yazarsın.

en cok kirildigim kelime deli kelimesidir.kendime özgürce deli diyorum .bunu baskasi söyleyince benim icin yıkım oluyor. insanlarin sacma gerekcesi de psikiyatri ye gidip ilac kullanmam.yaaaa deliler tedavi edilebiliyor ama salaklar icin umut yok.

seni hic sevmedim:(

önemli olan ne söylediğin değil, nasıl söylediğindir.
yoksa insanların kırıldıkları sözler kişilerin değer yargılarına, söylenme yerine ve anına göre değişir.

bana "kendini beğenmiş birisi, baksana bizimle konuşmaya tenezzül bile etmiyor." demişlerdi. oysaki karakter olarak sessiz birisiyim. siz benimle konuşmazsanız ben sizinle konuşamam.

klişe olacak biliyorum ama bir söz ne kadar kalp kırıcı olursa olsun, o söz eğer değer vermediğiniz birinden geliyorsa size hiç etkisi olmaz. bugün ise maalesef aksine ben sevdiğim birinden beni yaralayan bir söz işittim. karşı taraf bunda belki ciddi değildi ve bir anlık hışımla söyledi bilmiyorum ama bunu duymak gerçekten benim canımı yaktı.

durumu anlamanız için anlatmam gerekir ki ; ben yapım gereği sadece sevdiğim insanlara karşı konuşkan biriyimdir yani elektriğimin uyuşmadığı insanlara beton kadar soğuğumdur. bu yüzden dışarda beni gören insanlar ilk başta beni çok anlayamazlar ve egolu sessiz biri gibi algılarlar.

işte ''seninle uzun konuşulmuyor'' cümlesi, bugün benim canımı sıkan söz oldu. dışardan baktığınızda size çok şey anlam ifade etmeyebilir ama benim için manası büyük. evet ben çok konuşan biri değilim ama sevdiğim insanların beni genelde gevezelik kadar konuşkan bulduğu biriyim. ne kadar önemli işim olursa olsun; değer verdiğim biri konuşmaya ihtiyacı varsa ben hep yanında olmaya çalışırım, onlarla konuşurken hassas ve kibar olmaya özen gösteririm. işte bu kadar sıcakkanlı olduğum insanlardan birinden, böyle bir düşüncesiz söz işitince kendimi çok kırgın bir halde buldum.

kısacası beni o sevimsiz kelimeler değil de en çok o ağzından duymayı hiç beklemediğim kişi üzdü, işte böyle sözlük. yazdım belki rahatlatır diye..

benim kalbim sanırım porselen.
her söze çıt diye çatırdıyor.

bile.

hayat sana güzel.

herkes .

bazen bir bakış, bir mimik bile kalp kırmaya yetiyorken sanırım kalp kırıcı olan şey sözlerimiz değil... bunun, değer verdiğiniz bir insandan geliyor olması... işte o duygunun, tarifi yok.

ancak bir aptal unutur bu sözleri, kızgınım...

-ben kilo alsam da beni sever misin
-kilo almazsin ki sen
yavvv cok mu zor e v e t severim demek. cok mu zor yani. nedir bu deccallik. minik bi sozle hatta belki bi yalanla bile mutlu olmayi goze almisken muhatap oldugumuz durumlara bak. yansin bu dunya yok olsun herkes