kalp krizi geçiren hastayla stent pazarlığı yapan muhasebeci

"sağlığıma dikkat edeyim yoksa hastahanede üzerimden geçerler " dedirten cinsten bir haber.

olay şu; bir vatandaş kalp krizi geçiriyor hastahaneye kaldırılıyor. hastahane muhasebecisi müdahale alanına giriyor ve adamla " kaçlık stent takayım ağabey? " muhabbetine giriyor. ülke delirmiş.

ahanda haber linki

edit: gelmiş bir tanesi de " sorunun nesi yanlış hedeere hödörö " demiş. ağzı olan konuşuyor. gerçi sözlük burası eli olan yazıyor diyelim. konu kadın değil konu özel hastane nedeni ile sağlığın ne kadar ticari hale gelmiş olduğudur türkiye'de. diyelim öleceksin. 5 milyon bunun tedavisi. ama sende 1 kurus yok. param yok mu diyeceksin? gidip hastaya hasta yatağında mı sorulur bu? bunu savunanın zekasında problem vardır.

hasta yakınını ararsın. iş yerini ararsın. birini ararsın işte. doktorların arasından sıvışıp sormak nedir?

bu yüzden basit konularda hastaneye gitmiyorum. bu zorunlu duruma kimsenin düşmemesi dileğiyle. mesela hafif mideniz ağrıyor özel hastaneye doktora gidin %100 endoskopi+kolonoskopi isteyecek şaşmaz. tamam erken teşhis hayat kurtarır da bunların niyeti erken teşhis değil, erken düdükleyiş!

eline telefon alanın dedektif kesildiği …. ülkesinde olan bir olay. sorduğu sorunun neresi yanlış anlamadım? birkaç stent çeşidi var ve arada bayağı fiyat farkları var. stenti taktıktan sonra mı sorsaydı? standart olarak işlem öncesi hasta veya hasta yakınlarına bu soru sorulur. stent takılan her hasta ve hasta yakını bunu bilir. ilk defa olan ya da olmaması gereken bir olay değil. ayrıca adama ilk müdahalesi belli ki yapılmış. az sonra da işleme alınacak demektir bu. anlamak istemeyen cahiller için ilk müdahale: oksijen, kan sulandırıcı ve damar genişletici ilaç tedavisi. dediğim gibi ilk müdahale sonrası hastalar işleme alınır. tüm dünyada böyle sayın tımarhane vatandaşları. adam parayı bulamadığı için tedavi aksatılmış ya da yapılmamış gibi bir durum sergileniyor.

edit: o muhasebeci hanımefendi de orada asgari ücret ile, günde 12 saat, yılda sadece 1 hafta izin ile, cumartesi dahil çalıştığı hergün makyaj yapmak ve bakımlı olmak zorunda olarak çalışan sömürülen bir hanımefendi sevgili kominist kardeşlerim. hastane kadının değil. veya kadın buzlu sütünü havuz kenarında içerken havuzdan çıkıp adama bu soruyu sormadı. fiyat farkını çoğu vekilin sahibi olduğu özel hastane ümüğünü sıkırak alır o kadından. bu son ulti sonrası parçalanmış bir halde dağılabilirsiniz artık.

eee işte kapitalizm eleştirisi yapmak da lazım değil mi?

sosyalizm şöyle, komünizm böyle, sosyal devlet ne abeey...