1.
16 eylül 1885 doğumlu, alman kökenli psikanalist.
freud ve jung okumalarım sonrası okuduğum için derinlemesine algılayabildim, ayrıca çok severim.
psikolojinin bütüncül boyutlarına derinlemesine çıkarımları var.
onun yöntem ve analizlerini okumak benim için her zaman çok keyifliydi.
ufuk açan bu değerli bilim kadınına saygıyla...
freud ve jung okumalarım sonrası okuduğum için derinlemesine algılayabildim, ayrıca çok severim.
psikolojinin bütüncül boyutlarına derinlemesine çıkarımları var.
onun yöntem ve analizlerini okumak benim için her zaman çok keyifliydi.
ufuk açan bu değerli bilim kadınına saygıyla...
devamını gör...
2.
nevrotikliği her açıdan ele alan psikodinamik kuramcı.
okudukça anlıyorum ki benim çevremde de aslında birçok nevrotik var, en yakınıysa eski sevgilim.
okudukça anlıyorum ki benim çevremde de aslında birçok nevrotik var, en yakınıysa eski sevgilim.
devamını gör...
3.
rahim hasedi kavramından bahsetmeye başladığı anda ilgimi yitirdim.
eminim tamamen kendi yetersizliğinden ötürü kastedilen şeyi yanlış anlamışımdır. ama neticede haklı ya da haksız olarak soğudum kendisinden.
eminim tamamen kendi yetersizliğinden ötürü kastedilen şeyi yanlış anlamışımdır. ama neticede haklı ya da haksız olarak soğudum kendisinden.
devamını gör...
4.
yine de "penis kıskançlığı" kavramını kullanarak kurulan bir disiplinin içerisinde, eleştirileri koruyup değerini de vermeye devam edilmesi gereken psikiyatri kişisi.
devamını gör...
5.
feminist psikolojinin annesi.
devamını gör...
6.
freud'un eril düşüncelerine rağmen psikanalitik bir kuramcı olan, daha sonrasında ise freud'un fikirlerine karşı çıkarak onun kurmuş olduğu topluluktan ayrılıp kendi kuramını oluşturan karen horney, freud'un özellikle fallik dönemde adından çokça söz ettiren "penis kıskançlığı"na karşın "rahim kıslançlığı" kavramını ortaya atmıştır. karen horney, bilinenin aksine bu kavramı freud'un kadınları aşağıladığı gibi erkekleri aşağılayarak söylememiştir. aslında bahsettiği şey bir imrenme durumudur. kadın doğurarak, yaratan ve üreten konumdadır. erkeklerde ise bu yaratıcılığa özenme ve takdir etme durumu söz konusudur. karen horney penisleri olmadığı için kadınların eksik olduğu görüşünü reddederek kendi kuramında bu kavrama yer vermiştir ve açıklarken freud'un fallik dönemine özellikle dikkat çekmiştir. değerli bir kuramcıdır, insanların kaygı durumunda geliştirebileceği savunma mekanizmalarını çok detaylı şekilde açıklamıştır. erich fromm'u bunalımdan bunalıma sürükleyen eski manitasıdır ayrıca.
devamını gör...
7.
''eğer güzel olamıyorsam, akıllı olmaya karar vereceğim''

görsel için kaynak
sigmund freud'un kadınların penise sahip olmamasından ötürü penis envy yaşayıp aşağılık hissettikleri fikrine karşılık, erkeklerin çocuk doğuramadıkları için womb envy yaşadıklarını ileri süren önemli bir psikiyatrist. freud'cum sen biyolojik nedenlere bağlıyorsun ama kadınların kendini kötü hissetmelerinin nedeni penis eksikliği değil, kültürel normlar, kurallar ve cinsiyet rolledir diyor. çok da doğru söylüyor!
ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geliyor horney. abisi fiziksel olarak çekici ve yakışıklı bir çocuk olduğundan kendisini çirkin ördek yavrusu olarak görmüş. babası dindar, otorite sahibi, genelde evden uzakta olan ve horney'e ilgi göstermeyen bir baba. annesi, neşeli, çekici ve güzel bir kadın. babasının ilgisini çekmek istiyor fakat çirkin olduğundan ve zeki olmadığından bunu başaramıyor. annesinin ilgisini çekmek için itaatkar, bağımlı kız çocuğu rolünü oynuyor fakat bunda da başarılı olamıyor.
anlıyor ki, fedakar ve iyi tavırları ne annesinde ne de babasında işe yarıyor. ne sevgi ne de güvenlik ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. o da stratejisini değiştirip asi ve hırslı kişiliğe bürünüyor. ilgi ve sevgi alamayacaksam, bunun intikamını alabilirim, diye düşünüyor. işte burada da freud'dan ayrıldığı söylenebilir. freud'un oedipus kompleksi, anneye olan özel sevgiden ötürü babaya düşmanca tavırlar beslemek ile alakalıyken (ya da tam tersi), horney bunun herhangi bir ebeveyne olan kıskançlıktan dolayı gerçekleşmediğini, çocuğun güvenlik ve sevgi ihtiyaçlarının karşılanmadığından ötürü düşmanca tavırlar sergileyebileceğini söylüyor. ama bunu çocuklar bastırır diyor. çünkü çocuklar ailelerine bağımlı, onlardan korkuyorlar ve suçluluk hissediyorlar. suçluluktan kasıt şu ''sen ne biçim çocuksun, bak gördün mü annenle senin yüzünden kavga ettik.''
alfred adler'in aşağılık kompleksi görüşünden fazlasıyla etkileniyor. çünkü o da içten içe öyle hissediyor. ve bunu başarıya dönüştüren bir diğer psikiyatrist haline geliyor.
nevrotik eğilimler olarak itaatkar kişilik, saldırgan kişilik ve bağımsız kişilik kavramlarını öne atıyor. başlıkların üzerine tıklayarak tanımlarına ulaşabilirsiniz*.
özetle, psikoloji alanına katkıları göz ardı edilemeyecek, kadınların kültürel normlardan ötürü hor görüldüğü zamanlarda bunu başarıya dönüştüren ilham alınacak bir kadın!

görsel için kaynak
sigmund freud'un kadınların penise sahip olmamasından ötürü penis envy yaşayıp aşağılık hissettikleri fikrine karşılık, erkeklerin çocuk doğuramadıkları için womb envy yaşadıklarını ileri süren önemli bir psikiyatrist. freud'cum sen biyolojik nedenlere bağlıyorsun ama kadınların kendini kötü hissetmelerinin nedeni penis eksikliği değil, kültürel normlar, kurallar ve cinsiyet rolledir diyor. çok da doğru söylüyor!
ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geliyor horney. abisi fiziksel olarak çekici ve yakışıklı bir çocuk olduğundan kendisini çirkin ördek yavrusu olarak görmüş. babası dindar, otorite sahibi, genelde evden uzakta olan ve horney'e ilgi göstermeyen bir baba. annesi, neşeli, çekici ve güzel bir kadın. babasının ilgisini çekmek istiyor fakat çirkin olduğundan ve zeki olmadığından bunu başaramıyor. annesinin ilgisini çekmek için itaatkar, bağımlı kız çocuğu rolünü oynuyor fakat bunda da başarılı olamıyor.
anlıyor ki, fedakar ve iyi tavırları ne annesinde ne de babasında işe yarıyor. ne sevgi ne de güvenlik ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. o da stratejisini değiştirip asi ve hırslı kişiliğe bürünüyor. ilgi ve sevgi alamayacaksam, bunun intikamını alabilirim, diye düşünüyor. işte burada da freud'dan ayrıldığı söylenebilir. freud'un oedipus kompleksi, anneye olan özel sevgiden ötürü babaya düşmanca tavırlar beslemek ile alakalıyken (ya da tam tersi), horney bunun herhangi bir ebeveyne olan kıskançlıktan dolayı gerçekleşmediğini, çocuğun güvenlik ve sevgi ihtiyaçlarının karşılanmadığından ötürü düşmanca tavırlar sergileyebileceğini söylüyor. ama bunu çocuklar bastırır diyor. çünkü çocuklar ailelerine bağımlı, onlardan korkuyorlar ve suçluluk hissediyorlar. suçluluktan kasıt şu ''sen ne biçim çocuksun, bak gördün mü annenle senin yüzünden kavga ettik.''
alfred adler'in aşağılık kompleksi görüşünden fazlasıyla etkileniyor. çünkü o da içten içe öyle hissediyor. ve bunu başarıya dönüştüren bir diğer psikiyatrist haline geliyor.
nevrotik eğilimler olarak itaatkar kişilik, saldırgan kişilik ve bağımsız kişilik kavramlarını öne atıyor. başlıkların üzerine tıklayarak tanımlarına ulaşabilirsiniz*.
özetle, psikoloji alanına katkıları göz ardı edilemeyecek, kadınların kültürel normlardan ötürü hor görüldüğü zamanlarda bunu başarıya dönüştüren ilham alınacak bir kadın!
devamını gör...
8.
karen horney denilince bana göre bir anahtar kelimeyi aklımızda tutmalıyız: "güven"
horney, sakin ve huzurlu anne karnından uyarıcılarla dolu bir dünyaya doğmayı "doğum travması" olarak adlandırır. bu uyarıcılarla dolu dünya tehlikeli ve saldırgan bir yerdir bu nedenle insanın temel motivasyonu güven kurulumunu gerçekleştirmektir.
peki bu güven kurulumu nasıl gerçekleştirilir. aslında bu hayat boyu süren, farklı şekillerde gerçekleşen bir süreçtir. örneğin bir bebeğin algıladığı tehdit unsurları daha çok fizyolojiktir(aç kalmak, gazın olması) bunların giderilmesi o dönem için güvenlik kurulumunu sağlamaktadır. horney eğer bu ihtiyaçlar karşılanmazsa çocuğun bakım verenlere düşmanlık besleyeceğini ardından bunu bastırarak nevrotizme kayacağını söyler.
yaş ilerledikçe insanın güvenlik ihtiyacı fizyolojik olandan psikolojik olana kayar. horney bunlara nevrotik ihtiyaçlar olarak adlandırır(sevgi ve onay ihtiyacı, saygınlık ihtiyacı, başarı ihtiyacı, bağımsızlık ihtiyacı vb.). algısal olarak güvenlik kurulumunu sağlamada gerekli olan bu ihtiyaçlar herkes tarafından belli derecede karşılanmaya çalışır ama eğer bunları sağlamaya yönelik stratejiler sağlıksız ve yersiz şekilde kullanılırsa bu noktada nevrotizm başlar.
ayrıca horney'e göre bu ihtiyaçları ne ölçüde ve nasıl karşıladığımız kişiliğimizi oluşturmaktadır. başlıca üç stratejiye dayalı tarz olarak sınıflandırma yapar:
1)insanlara doğru yönelmek
2)insanlara karşı hareket etmek
3)insanlardan uzaklaşmak
bu üç tarz da güvenlik kurulumunu karşılamaya yöneliktir. insanlara doğru yönelme stratejisinde insanlar diğer kişilere daha çok sevgi ve onay amaçlı yaklaşır. yani temel hedef sevgi gösterip sevgi almaktır. insanlara karşı hareket etme tarzındaysa kişiler diğerlerinin üzerinde baskı ve tahakküm kurarak kendini güvende hissetmeye çalışır. insanlardan uzaklaşma tarzındaysa kişiler hem sosyal hem de duygusal anlamda ağırlıklı olarak kendini dışarıya kapatır, kendi kendine yetmeye çalışarak bağımsız kalmayı hedefler.
yani aslında hepimiz kimsesiz kaldığımız, evrenin derinliklerinde bir hiç olarak bırakıldığımız dünyada kendimizi biraz daha güvende hissedebilmek için yaparız bütün bunları. en sevgi pıtırcığı olanından, en saldırgan olanına veya en asosyal olanına hepimiz!
horney, sakin ve huzurlu anne karnından uyarıcılarla dolu bir dünyaya doğmayı "doğum travması" olarak adlandırır. bu uyarıcılarla dolu dünya tehlikeli ve saldırgan bir yerdir bu nedenle insanın temel motivasyonu güven kurulumunu gerçekleştirmektir.
peki bu güven kurulumu nasıl gerçekleştirilir. aslında bu hayat boyu süren, farklı şekillerde gerçekleşen bir süreçtir. örneğin bir bebeğin algıladığı tehdit unsurları daha çok fizyolojiktir(aç kalmak, gazın olması) bunların giderilmesi o dönem için güvenlik kurulumunu sağlamaktadır. horney eğer bu ihtiyaçlar karşılanmazsa çocuğun bakım verenlere düşmanlık besleyeceğini ardından bunu bastırarak nevrotizme kayacağını söyler.
yaş ilerledikçe insanın güvenlik ihtiyacı fizyolojik olandan psikolojik olana kayar. horney bunlara nevrotik ihtiyaçlar olarak adlandırır(sevgi ve onay ihtiyacı, saygınlık ihtiyacı, başarı ihtiyacı, bağımsızlık ihtiyacı vb.). algısal olarak güvenlik kurulumunu sağlamada gerekli olan bu ihtiyaçlar herkes tarafından belli derecede karşılanmaya çalışır ama eğer bunları sağlamaya yönelik stratejiler sağlıksız ve yersiz şekilde kullanılırsa bu noktada nevrotizm başlar.
ayrıca horney'e göre bu ihtiyaçları ne ölçüde ve nasıl karşıladığımız kişiliğimizi oluşturmaktadır. başlıca üç stratejiye dayalı tarz olarak sınıflandırma yapar:
1)insanlara doğru yönelmek
2)insanlara karşı hareket etmek
3)insanlardan uzaklaşmak
bu üç tarz da güvenlik kurulumunu karşılamaya yöneliktir. insanlara doğru yönelme stratejisinde insanlar diğer kişilere daha çok sevgi ve onay amaçlı yaklaşır. yani temel hedef sevgi gösterip sevgi almaktır. insanlara karşı hareket etme tarzındaysa kişiler diğerlerinin üzerinde baskı ve tahakküm kurarak kendini güvende hissetmeye çalışır. insanlardan uzaklaşma tarzındaysa kişiler hem sosyal hem de duygusal anlamda ağırlıklı olarak kendini dışarıya kapatır, kendi kendine yetmeye çalışarak bağımsız kalmayı hedefler.
yani aslında hepimiz kimsesiz kaldığımız, evrenin derinliklerinde bir hiç olarak bırakıldığımız dünyada kendimizi biraz daha güvende hissedebilmek için yaparız bütün bunları. en sevgi pıtırcığı olanından, en saldırgan olanına veya en asosyal olanına hepimiz!
devamını gör...