karma puanını harcamaya kıyamamak

storedan hiç birşey sahiplenemediğim durum.parmaklarım yorulmuştu yazmaktan o puanları biriktirmek için saatlerimi harcadım sözlük. söyle şimdi bir rozet için bir kişisel ileti için çat diye nasıl 500 puan harcayayım

arada sözlük çekilişi olsa da rozet filan dağıtılsa diye bekliyorum. gerçi şimdiye kadar hiçbir çekilişi kazanamadım hayatımda ama olsun.

yaşadığım durumdur. indirim olsa da birkaç rozet satın alsak.

fazla karma puanları olanlarının tahmin edemeyeceği fakat benim gibi 3 haneli puan durumuna sahip olan kişilerin müzdarip olduğu durumdur.

bir daha mı gelecen be dünyaya harca gitsin dediğim yazar beyanı.(bkz: swh)

aaa bu ben. şunu alırım bunu alırım diye rozet beğeniyorum günlerdir, şimdi en azından 1 tane alacak puanım var ama kıyamıyorum.

benimdir. biriksin biriksin dursun.

an itibariyle sonunda 500 puanı toplamış oldum. sözlük içinde bir kişisel iletim bile yok diye zırlamıştım vakti zamanında bilenler bilir. kampanyalar başlatmıştım "brave'e kişisel ileti alacağız" kampanyası...

500 puan olduğunu görünce koşa koşa kafa store yollarını arşınladım. ancak ne mi oldu? eline 50 krş tutuşturulup dondurma alsın diye bakkala gönderilmiş bebe gibi kaldım orada. 50 kuruşumu çikolataya ve yumi yuma mı bölüştürsem yoksa en başından beri hedefim olan dondurmayı kazanmanın, başarmanın verdiği gurur edasıyla alıp toz mu olsam ikilemine düştüm. bütün özellikler çekici geliyor, tüm rozetler ışıl ışıl her yer sanki pavyon gözümde. nasıl da kıyıp harcayacağım puanımı bilemiyorum. her 0.001 biriminde kan var göz yaşı var, destek var, omuz vermiş yazar tanelerimin emeği var. normal hayatımda da hep böyle olmuştur, istediğim an elde edemediğim şeyler hep çok kıymetliydi. halbuki parası neyse verip alabilsek umrumda olmayacak.

yağdır mevlam kendime rozet alacağım deyip entry'i bitiriyorum.

not: çocuklar karma puan dilenmiyorum yanlış anlaşılmasın jdkd yalnızca duygularını uçlarda yaşayan bir çiçeğim. ayrıca dilensem karma puan mı dilenirim allasen. sizleri seviyorum. <3

(bkz: üzerinden 14 bin lira çıkan dilenci)

kullanılınca bitmiyor, azalmıyor bile.
müsterih ol.

karma puan transferi olsaydı, transfer ederdim ama yok.

kafa store'a girince ikileme düşüyorum harcamasam mı diye sonra 'amaan birikir nasıl olsa' diyorum ve çatır çatır harcıyorum. şimdi gözüm kill bill rozetinde. bekle beni black mamba.

black mamba değilmiş ki. kill bill rozeti getirip black mamba'nın olmaması üzdü. neyse biraz daha bekleyelim.

bazıları köşeyi dönmüş hava atıyor.
olsun, ben de fakir ama gururluyum.( yere batsın böyle gurur, midem gurul gurul, ne anladim ben bu işten?)
400 puanım var. bu gözümden akan şey mi? gözyaşı değil, sadece gözüme bir sey kaçtı.*

kaç zamandır takipçilerimi görebilmek için karma puanımın 1500 olmasının hayalini kuruyorum, artık alabilirim istersem ama kıyamıyorum puanlarıma imdat.

daha yok ki kıyayım.

öğrendim ki takipçiler görülebiliyormuş ama bende olan karma ihtiyacım olanın 20de 1i bile değil. zalimliktir bu.

tanım yok demeyin diye: karması bol olan yazarların harcamaması durumudur. biz karma fakiri yazarlar anlayamayız.

yoo 2000 olsun takipçi görme alıcam.

ulan allahsızlar bi el atmadınız 2000 yapayım puanı.

ben kıyarım da pahalıyken bir şey almak istemiyorum.

harcanabilir karma puanı az olan fakir yazar işidir. hatta az önce bir yazar pantera rozeti alamıyorum falan diye veryansın etmiş. ona inat hiç alakam olmasa da gidip pantera rozeti alacağım şimdi. *

(bkz: karma puanına kıyamamak)

bir yazar hissiyatı.

almak istediğim bir şey yok ki. hayat böyledir işte; isteyene vermez istemeyene yağdırır...

tam bir zırnık koklatmaz, tam bir varyemez amcayım.

harcayacak bir şey de bulamıyorum açıkcası lakin artık güzel bir özellik gelse de almam.

gece uyumadan evvel karma puanıma bakıp, hadi yavrum, biraz daha art" diyor, öpüyorum ekranı.

harcamicam. ölürsem de karma puanlarım çaylaklara dağıtılsın...

yazarların sözlük vasiyeti.

hiç umrumda değil.*
harcamak için kazanıyoruz zaten.