1.
uzun süredir eskişehir seyahatlerimi eryaman-eskişehir gar istasyonları arasında yapıyorum. 2017 yılında 50 yaşlarında bir abimizin elinde bir katlanır bisiklet görmüştüm. trene bindi. bisikletini yanına aldı. sapık gibi adamı izlemeye başladım. trenden inip eskişehir’de gardan çıkınca abim bisikleti açtı. sırt çantasını da takıp yola devam etti.
ben mi?
o kalabalığın arasında taksi beklemeye başladım. boş bir taksi bulup osmangazi üniversitesine gittim. işlerimi hallederken tüm gün aklımda acaba nasıl olur? burası dışında nerede kullanabilirim? iki bisikletim var zaten. bunu almaya gerek var mı? gibi sorular kafamda döndü durdu.
evet efendim. hali hazırda bir yol ve bir single speed şehir bisikletim vardı. trenler hangisini alır diye araştırırken sürpriz! sadece katlanırı alıyorlardı. ankara’ya döndüm. doğru decathlon mağazasının yolunu tuttum. bisiklet reyonundaki arkadaş sağolsun yardımcı oldu. yol bisikletimdeki set komple shimano sora, adamın gösterdiği shimano tourney. olur mu olmaz mı derken bisikleti arabanın bagajına yerleştirirken buldum kendimi.
başladım eskişehir’den haber beklemeye. bu arada bisiklet arabanın bagajında. haber geldi. bisikleti nasıl koyacağımı bilmiyorum ya trene. erken çıkayım dedim. bindim arabanın koltuğuna. tam arabayı çalıştırdım. aklımda bir ışık. evimle istasyon arası 5 km. acaba yetişir miyim? geç kalsam da olur diyip açtım bisikleti. pedal, pedal, pedal...
gidon açısı daha dik olduğu için manevraları daha keskin. tek rahatsız eden bu olmuştu. o gün tüm işlerimde kullandım. sonraki hafta da. ofis dışında ufak tefek mesafelerde işim varsa çıkardım bagajdan kullandım. tamam, diğer bisikletleri de kullanıyordum ama bu kadar aktif değil.
sonuç mu?
4 sene olmuş, daha lastiği patlamadı. iki dış lastik eskittim. tatilde gezdim. girip çıkmadığım yer kalmadı. ufak tefek özel ışıklandırması vs aldım. mutlu mesut kullanıyorum. ama ülkemizde olmayan enflasyon nedeni ile 1.199₺ ye aldığım model 3.000₺ olmuş 2.999₺ değil). bu gün olsa girip alamıyorum demek.
bisiklet alma arifesinde olanlar yaz ayına giriş günlerinde mutlaka inceleme listesine alsınlar. görüntüsü nedeniyle tek “keşkem” dahon markayı neden araştırmadım oldu.
bisiklet kullanın efendim. onları sevin. 20km pedal çevirmeyi çok görmeyin. bir de bakmışsınız inmiyorsunuz tepesinden. hele de katlanırsa ve yaşam şekliniz buna uygunsa.
ben mi?
o kalabalığın arasında taksi beklemeye başladım. boş bir taksi bulup osmangazi üniversitesine gittim. işlerimi hallederken tüm gün aklımda acaba nasıl olur? burası dışında nerede kullanabilirim? iki bisikletim var zaten. bunu almaya gerek var mı? gibi sorular kafamda döndü durdu.
evet efendim. hali hazırda bir yol ve bir single speed şehir bisikletim vardı. trenler hangisini alır diye araştırırken sürpriz! sadece katlanırı alıyorlardı. ankara’ya döndüm. doğru decathlon mağazasının yolunu tuttum. bisiklet reyonundaki arkadaş sağolsun yardımcı oldu. yol bisikletimdeki set komple shimano sora, adamın gösterdiği shimano tourney. olur mu olmaz mı derken bisikleti arabanın bagajına yerleştirirken buldum kendimi.
başladım eskişehir’den haber beklemeye. bu arada bisiklet arabanın bagajında. haber geldi. bisikleti nasıl koyacağımı bilmiyorum ya trene. erken çıkayım dedim. bindim arabanın koltuğuna. tam arabayı çalıştırdım. aklımda bir ışık. evimle istasyon arası 5 km. acaba yetişir miyim? geç kalsam da olur diyip açtım bisikleti. pedal, pedal, pedal...
gidon açısı daha dik olduğu için manevraları daha keskin. tek rahatsız eden bu olmuştu. o gün tüm işlerimde kullandım. sonraki hafta da. ofis dışında ufak tefek mesafelerde işim varsa çıkardım bagajdan kullandım. tamam, diğer bisikletleri de kullanıyordum ama bu kadar aktif değil.
sonuç mu?
4 sene olmuş, daha lastiği patlamadı. iki dış lastik eskittim. tatilde gezdim. girip çıkmadığım yer kalmadı. ufak tefek özel ışıklandırması vs aldım. mutlu mesut kullanıyorum. ama ülkemizde olmayan enflasyon nedeni ile 1.199₺ ye aldığım model 3.000₺ olmuş 2.999₺ değil). bu gün olsa girip alamıyorum demek.
bisiklet alma arifesinde olanlar yaz ayına giriş günlerinde mutlaka inceleme listesine alsınlar. görüntüsü nedeniyle tek “keşkem” dahon markayı neden araştırmadım oldu.
bisiklet kullanın efendim. onları sevin. 20km pedal çevirmeyi çok görmeyin. bir de bakmışsınız inmiyorsunuz tepesinden. hele de katlanırsa ve yaşam şekliniz buna uygunsa.
devamını gör...
2.
bisiklet bu hayattaki en büyük tutkularımdan birisi. şimdiye dek büyük küçük, yol, şehir ayrımı olmaksızın birçok bisiklet deneyimlemiş biriyim. şüphesiz ki hepsinden büyük zevk aldım. lakin bunların en iyisi katlanır bisiklet oldu. öncelikle taşınabilir olması çok büyük bir avantaj. şehir içinde toplu taşımayı kullanıyorsanız, veyahut benim gibi okul sürekli şehir değiştiren birisi iseniz bu bisikletler çok büyük avantaj sağlıyor. hız, konfor gibi konularda da 28 jant bisikletlerden geri kalmıyor. ilk başta küçük olması dolayısıyla insanların tuhaf tuhaf bakması ile karşılaşabilirsiniz. zira türkiye'de katlanır bisikletler yeni tanınmaya başladı. lakin alacağınız zevk buna da, vereceğiniz paraya da değer. tavsiye isteyenlere de yardımcı olabilirim. yeter ki isteyin
devamını gör...