2011 yılı türk filmi. film ,kent fm de yayınlanan kaybedenler kulübü ve programın iki dj'i kaan ve mete'nin hayatlarına odaklanmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "larmina" tarafından 02.12.2020 23:49 tarihinde açılmıştır.
1.
"2011 yapımı komedi-drama alanındaki türk filmi. başrol oyuncuları nejat işler, yiğit özşener, ahu türkpençe'dir. film 1996 yılında kent fm' de yayınlanan kaybedenler kulübü adlı radyo programına dayanmaktadır. "
unutulmaz replikleri...
" hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı?"
unutulmaz replikleri...
" hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı?"
devamını gör...
2.
ıssız adam modasının pik yapmasını sağlayan sinema filmi. tmc yapım şirketinin batması sonucu serinin devamı olan kaybedenler kulubü yolda'ya hiçbir şekilde ulaşılamıyor.
ulaşan olursa lütfen kafama portakal atsın.
ulaşan olursa lütfen kafama portakal atsın.
devamını gör...
3.
başımıza bela ettiler dediğim film. eskiden kadife sokağın tadı tuzu vardı. filmdeki orta yaşlı abazan karakterler gibi olmaya özenen insanlar doluştu sonra. ayrıca o karakterlerin gerçekleri öyle kuul kişiler filan değil, barda kendisinden 15 20 yaş küçük kız düşürmek için çırpınan sıkıcı amcalardır. kültürel sermayeleri de bir hayli azdır.
devamını gör...
4.
bir süre önce bu filmin tam hali youtube'da bulunmaktaydı. videonun altındaki en çok beğenilen yorum ise baş karakterlerimizin hali vakti yerinde kişiler olmalarına ve neredeyse her gün başka başka hanımefendilerle takılmalarına atıf yapan "bunlar kaybedense biz neyiz?" yorumuydu. hatırladıkça hala gülerim.
devamını gör...
5.
ne yazık ki herkesin diline pelesenk olmuş, 'standart' ve 'sizinle daha önce yatmış mıydık' gibi tabirlerden öteye gidemediğini düşündüğüm bir filmdir.
kaan çaydamlının şenol erdoğanla birlikte yürüttüğü 6.45 yayınlarının kitapları da tavsiyemdir size tavsiyem *
gerçek radyo kayıtlarını da şuraya bırakıyorum canınız çekerse bi bakın.
buradan
kaan çaydamlının şenol erdoğanla birlikte yürüttüğü 6.45 yayınlarının kitapları da tavsiyemdir size tavsiyem *
gerçek radyo kayıtlarını da şuraya bırakıyorum canınız çekerse bi bakın.
buradan
devamını gör...
6.
gençleri sarhoş, alkolik, yıkık olmaya özendiren filmdir.
gerçekten yayın yapmış aynı isimdeki radyo programından esinlenilmiştir.
deep turkish web'in 2 dk'da işi özetlediği bir videosu da mevcuttur.
gerçekten yayın yapmış aynı isimdeki radyo programından esinlenilmiştir.
deep turkish web'in 2 dk'da işi özetlediği bir videosu da mevcuttur.
devamını gör...
7.
efsanevi radyo programı kaybedenler kulübünü anlatan filmdir.
mete avunduk ve kaan çaydamlı ikilisinin yaptığı radyo programının yansımaları ve dönemin yaklaşımı çok güzel anlatılıyor. bazıları filmin çok fazla alkol ve seks içerdiğini söylüyorlar. haklılar. ama o iki ihtiyarın yaşadıkları hayatı gerçekçi bir şekilde anlatıyor.
film 2010 yılında yayınlanan ve büyük ses getiren bir film. özellikle o dönem sosyal medyada bol bol kadıköy çocuğu gördük. herkes standart , seks , alkol tanrısı gibi dolanıyordu.
filmin başrollerinde nejat işler ve yiğit özşener bulunuyordu. bence bu ikili mete avunduk ve kaan çaydamlı olmayı çok iyi başaran bir ikiliydi.
nejat işler, kaan çaydamlı rolüne girmek için kaan çaydamlıyla bir mekanda bir şeyler içmiş takılmışlar ve masadan kalktığında kaan çaydamlıya dönüşmüş. kaan bey bunu anlatıp çok şaşırdığını söylemişti.
filmin yönetmeni tolga örnek. müziklerini ise can gox yapmıştır. senaryoyu ise mehmed ada öztekin ve tolga örnek ikilisi kaleme almıştır.
filmde geçen sahnelerin hepsi gerçek radyo programından esinlenilmiştir. evet sizinle yatmış mıydık repliği bile gerçek radyo programından gelmiştir.
ülkemizde filmde görülen şeylere fazlaca özenildi ama filmde anlatılmak istenen yalnızlık vurgusuydu. o hayatlara özenmeyi değil özenmemeyi anlatıyordu. ülkede ses getiren radyo programının yankıları gösteriliyordu. insanlar cidden yalnızdı ve yalnızlığın ne kadar boktan bir şey olduğu gösteriliyordu.
ya iki tane adam içip içip seks yapıyor ve radyo sunuyor alt tarafı diyebilirsiniz. umurumda değil. radyo programlarını defalarca dinlemiş birisi olarak filmi ve radyoyu ve o iki insanı çok seviyorum.
güzel film hala izlemeyenler varsa tavsiye ederim.
mete avunduk ve kaan çaydamlı ikilisinin yaptığı radyo programının yansımaları ve dönemin yaklaşımı çok güzel anlatılıyor. bazıları filmin çok fazla alkol ve seks içerdiğini söylüyorlar. haklılar. ama o iki ihtiyarın yaşadıkları hayatı gerçekçi bir şekilde anlatıyor.
film 2010 yılında yayınlanan ve büyük ses getiren bir film. özellikle o dönem sosyal medyada bol bol kadıköy çocuğu gördük. herkes standart , seks , alkol tanrısı gibi dolanıyordu.
filmin başrollerinde nejat işler ve yiğit özşener bulunuyordu. bence bu ikili mete avunduk ve kaan çaydamlı olmayı çok iyi başaran bir ikiliydi.
nejat işler, kaan çaydamlı rolüne girmek için kaan çaydamlıyla bir mekanda bir şeyler içmiş takılmışlar ve masadan kalktığında kaan çaydamlıya dönüşmüş. kaan bey bunu anlatıp çok şaşırdığını söylemişti.
filmin yönetmeni tolga örnek. müziklerini ise can gox yapmıştır. senaryoyu ise mehmed ada öztekin ve tolga örnek ikilisi kaleme almıştır.
filmde geçen sahnelerin hepsi gerçek radyo programından esinlenilmiştir. evet sizinle yatmış mıydık repliği bile gerçek radyo programından gelmiştir.
ülkemizde filmde görülen şeylere fazlaca özenildi ama filmde anlatılmak istenen yalnızlık vurgusuydu. o hayatlara özenmeyi değil özenmemeyi anlatıyordu. ülkede ses getiren radyo programının yankıları gösteriliyordu. insanlar cidden yalnızdı ve yalnızlığın ne kadar boktan bir şey olduğu gösteriliyordu.
ya iki tane adam içip içip seks yapıyor ve radyo sunuyor alt tarafı diyebilirsiniz. umurumda değil. radyo programlarını defalarca dinlemiş birisi olarak filmi ve radyoyu ve o iki insanı çok seviyorum.
güzel film hala izlemeyenler varsa tavsiye ederim.
devamını gör...
8.
nejat işler ve yiğit özşener'in başrolde olduğu 2011 yapımlı türk komedi/ dram filmi.
mete ve kaan adında iki radyocunun kent fm'de kaybedenler kulübü adında radyo programı yapıp dinleyenler (kaybedenler) ile birlik olmayı, yalnızlığı, küçücük bir radyodan gelen iki ses sayesinde yalnız olmadığını hissetmeyi anlatıyor.
+naber?
-standart.
+allah standarttan ayırmasın.
iyi geceler sayın dinleyenler ve böyle bir şey mümkün
mete ve kaan adında iki radyocunun kent fm'de kaybedenler kulübü adında radyo programı yapıp dinleyenler (kaybedenler) ile birlik olmayı, yalnızlığı, küçücük bir radyodan gelen iki ses sayesinde yalnız olmadığını hissetmeyi anlatıyor.
+naber?
-standart.
+allah standarttan ayırmasın.
iyi geceler sayın dinleyenler ve böyle bir şey mümkün
devamını gör...
9.
2011 yılında çıkmış filmi 2024 yılında izlemeyi başarmam sebebiyle ilk olarak sayın pek değerli okurdan küçük bir alkış rica edeceğim bana. tanımlarımı okuyanlar bileceklerdir ki hemen tanıma başlayamam öyle, özellikle hikayesi olanlara.
şimdi ben kaybedenler kulübü filmini içten içe hep bir merak ederdim, zira hayatta en sevdiğim şeylerden olan radyoculuk unsurunun bulunması bu filmde esas noktaydı. hep böyle ertele ertele falan, bugün deep turkish web kanalındaki "gerçek kaybedenler kulübü" videosunu tekrar izlemem ardından da educutdear(umarım doğru yazmışımdır, hayır yazamamışım doğrusu educatedear imiş) kanalındaki kaybedenler kulübü videosu vardı, bilenler bilir çok da keyiflidir onu izledim. dedim artık bu filmi izleyeyim.
bu aralar yalnız bana bir film izleme aşkısı geldi. 2 gün evvel mi ne şeyi izlemiştim, ıssız adam, hatta izler izlemez hemen tanım ekledim. şimdi de dedim kaybedenler kulübünü izleyeyim. güzel de oldu izlediğim, yani sevdim açıkçası. hatta filmi izlemem sonrası ironisi olması açısından whatsapp durumumda şunu yazdım biraz evvel onu da sizlerle paylaşayım.
"merhaba değerli kent dinleyenleri, kaybedenler kulübünü henüz yeni izleyip bitirmem sebebi ile, bir süre nasılsın sorusuna "standart" cevabını verip bazı bazı "kim bu erol egemen" diyeceğim. çünkü kaybedenler kulübü izlediğimi belli etmem gerek. saygılarımla, kent fm'i dinlediniz."
şöyle bir şey paylaştım. whatsapp kullanırken eğlenmeyi seviyorum, bu da benim tarzım diyelim, ne ise. artık filme dair yorumlamaya geçebilirim.
kaybedenler kulübü bana göre içeriği bakımından bir hayat aslında, hayat süreci. hayatta başımıza gelebilecek durumların bir özeti. seks mesela. kaybedenler kulübü filmindeki seks sahneleri bildiğimiz artık porno filmi türüne de kaymış gibiydi. ben rahatsız olmadım, güzeldi. onun dışında radyoda mete ve kaan'ın radyoda bir anda farklı kafalara bürünüp hayatın içinden konuşmaları vs bence gayet hoş ya. genel olarak eğlendiğim, sevdiğim bir film oldu. bu filmi izlerken zamanım kaliteli geçti diyebilirim.
her iki karakterde de mesela böyle hayatı pek umursamama hali var. şu ekonomik şartlarda bu ne denli yapılır bilmiyorum. ancak şu şartlarda muhtemelen radyo programı yapıyor olsalardı, film için söylüyorum, hani film olarak yani, ama günümüzde olan bir film olarak. bence her iki karakter çok daha yüksek maaş isterdi. fakat daha gerçekçi bakacak olursak günümüzde de böyle bir programı biraz zor yaparlardı. neyse neyse neyse.
sevdim, filmi dram türünden değerlendirirsem güzel, porno türünden değerlendirirsem güzel, komedi türünden değerlendirirsem de güzel. genel olarak güzel. çokça sevdim, çokça güzel. bu üç türü, ağırlıklı olarak da porno ve dram türünü sevenlere ayrıca aynı zamanda radyo programı dinlemekten keyifli alanlara huzur içinde tavsiye ederim. başka incelemede görüşürüz umarım.
şimdi ben kaybedenler kulübü filmini içten içe hep bir merak ederdim, zira hayatta en sevdiğim şeylerden olan radyoculuk unsurunun bulunması bu filmde esas noktaydı. hep böyle ertele ertele falan, bugün deep turkish web kanalındaki "gerçek kaybedenler kulübü" videosunu tekrar izlemem ardından da educutdear(umarım doğru yazmışımdır, hayır yazamamışım doğrusu educatedear imiş) kanalındaki kaybedenler kulübü videosu vardı, bilenler bilir çok da keyiflidir onu izledim. dedim artık bu filmi izleyeyim.
bu aralar yalnız bana bir film izleme aşkısı geldi. 2 gün evvel mi ne şeyi izlemiştim, ıssız adam, hatta izler izlemez hemen tanım ekledim. şimdi de dedim kaybedenler kulübünü izleyeyim. güzel de oldu izlediğim, yani sevdim açıkçası. hatta filmi izlemem sonrası ironisi olması açısından whatsapp durumumda şunu yazdım biraz evvel onu da sizlerle paylaşayım.
"merhaba değerli kent dinleyenleri, kaybedenler kulübünü henüz yeni izleyip bitirmem sebebi ile, bir süre nasılsın sorusuna "standart" cevabını verip bazı bazı "kim bu erol egemen" diyeceğim. çünkü kaybedenler kulübü izlediğimi belli etmem gerek. saygılarımla, kent fm'i dinlediniz."
şöyle bir şey paylaştım. whatsapp kullanırken eğlenmeyi seviyorum, bu da benim tarzım diyelim, ne ise. artık filme dair yorumlamaya geçebilirim.
kaybedenler kulübü bana göre içeriği bakımından bir hayat aslında, hayat süreci. hayatta başımıza gelebilecek durumların bir özeti. seks mesela. kaybedenler kulübü filmindeki seks sahneleri bildiğimiz artık porno filmi türüne de kaymış gibiydi. ben rahatsız olmadım, güzeldi. onun dışında radyoda mete ve kaan'ın radyoda bir anda farklı kafalara bürünüp hayatın içinden konuşmaları vs bence gayet hoş ya. genel olarak eğlendiğim, sevdiğim bir film oldu. bu filmi izlerken zamanım kaliteli geçti diyebilirim.
her iki karakterde de mesela böyle hayatı pek umursamama hali var. şu ekonomik şartlarda bu ne denli yapılır bilmiyorum. ancak şu şartlarda muhtemelen radyo programı yapıyor olsalardı, film için söylüyorum, hani film olarak yani, ama günümüzde olan bir film olarak. bence her iki karakter çok daha yüksek maaş isterdi. fakat daha gerçekçi bakacak olursak günümüzde de böyle bir programı biraz zor yaparlardı. neyse neyse neyse.
sevdim, filmi dram türünden değerlendirirsem güzel, porno türünden değerlendirirsem güzel, komedi türünden değerlendirirsem de güzel. genel olarak güzel. çokça sevdim, çokça güzel. bu üç türü, ağırlıklı olarak da porno ve dram türünü sevenlere ayrıca aynı zamanda radyo programı dinlemekten keyifli alanlara huzur içinde tavsiye ederim. başka incelemede görüşürüz umarım.
devamını gör...