1.
allah'tan başka ilah olmadığına ve resul-ü ekrem'in onun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık edildiğinin beyanı
ilah, insanın hayatta en önem verdiği şeye karşılık gelir, günümüz dünyasında para, iş, kariyer, makam, kadın-erkek, ideoloji vs şeklinde ele alındığında bunlardan bir veya bir kaçı kişi için ilah konumuna gelebilir ve ilah konumuna gelen her ne varsa ona kulluk başlar, zira "uluhiyet" kavramı kulluk etmeyi içerir, kul olmak ise aşırı derece bağlanmak, boyun eğmek demektir.
ilaha kul olmak, en önem verilen şeye aşırı bağlanma, çok önemseme manasında ele alınabilir. tam bu noktada şehadet, ne patrona, ne paraya, ne bir kişiye, ideolojiye, otoriteye hiç bir şeye boyun eğmemeyi yalnızca allah'a boyun eğmeyi içerir, hasılı bu durum kendi içinde dünyaya karşı anarşist bir tutum sergileme efektini de barındırır. çünkü dünya, dûn, düşük, aşağı olandır. "insanı insan kılan şey dünyayı reddediştir" denir.
tanık olmada ise farkındalık vardır. farkında olunmadığında tanıklık da olamaz. farkında olmak ise tarafsızca izleme halini vurgular. yaşanan olayın karşısında tarafsız bir çift göz halini almak tanıklıktır. uyku hali, yani dikkatin kaybolması tanık olmayı baltalar, bu yarı uyku halinin islam terminolojisindeki karşılığı "gaflet"'tir. gaflete düşmek, farkındalığı kaybetmek anlamına gelir.
dünya'yı dünya kılan unsurları farkındalık ile gaflete düşmeden izlerken, bütün bunların ötesinde en önemli unsurun allah oluşuna tanık olduğunu sözel olarak vurgulamak kişiyi islam kılar ki islam kelimesinin bir anlamı da barış ve esenliktir.
bize bu farkındalığı kazandıran resul-ü ekreme salâtu selam ile...
ilah, insanın hayatta en önem verdiği şeye karşılık gelir, günümüz dünyasında para, iş, kariyer, makam, kadın-erkek, ideoloji vs şeklinde ele alındığında bunlardan bir veya bir kaçı kişi için ilah konumuna gelebilir ve ilah konumuna gelen her ne varsa ona kulluk başlar, zira "uluhiyet" kavramı kulluk etmeyi içerir, kul olmak ise aşırı derece bağlanmak, boyun eğmek demektir.
ilaha kul olmak, en önem verilen şeye aşırı bağlanma, çok önemseme manasında ele alınabilir. tam bu noktada şehadet, ne patrona, ne paraya, ne bir kişiye, ideolojiye, otoriteye hiç bir şeye boyun eğmemeyi yalnızca allah'a boyun eğmeyi içerir, hasılı bu durum kendi içinde dünyaya karşı anarşist bir tutum sergileme efektini de barındırır. çünkü dünya, dûn, düşük, aşağı olandır. "insanı insan kılan şey dünyayı reddediştir" denir.
tanık olmada ise farkındalık vardır. farkında olunmadığında tanıklık da olamaz. farkında olmak ise tarafsızca izleme halini vurgular. yaşanan olayın karşısında tarafsız bir çift göz halini almak tanıklıktır. uyku hali, yani dikkatin kaybolması tanık olmayı baltalar, bu yarı uyku halinin islam terminolojisindeki karşılığı "gaflet"'tir. gaflete düşmek, farkındalığı kaybetmek anlamına gelir.
dünya'yı dünya kılan unsurları farkındalık ile gaflete düşmeden izlerken, bütün bunların ötesinde en önemli unsurun allah oluşuna tanık olduğunu sözel olarak vurgulamak kişiyi islam kılar ki islam kelimesinin bir anlamı da barış ve esenliktir.
bize bu farkındalığı kazandıran resul-ü ekreme salâtu selam ile...
devamını gör...
2.
kelime-i şehadet; yalancı şahitliğin din yolu ile pekiştirilmesidir çünkü eşhedü, arapça'da "şahitlik(şehadet/tanıklık) ederim" anlamına gelir. oysaki ilgili arapça cümle, "şahitlik ederim" diye değil tam tersine "iman ederim" diye başlamalıydı. hem dürüstlük açısından hem de çelişki olmamasından. nitekim imanın altı şartı vardır.
devamını gör...
3.
allah ve peygamber'e iman etme lafizlaridir.
yalniz sehadet, sahitlik demek, aa yalanci sahitliklik 1 durum yoktur burda.
ıman eden kisi, zaten allah ve peygamber'e inanir, ugruna canini dahi verir, yani buyuk 1 iman ve ulku sahibidir. bundan dolayi sehadettir olay, yani kusku duymaksizin, allah'in dogruluguna taniklik eder. bu kisinin kalbindeki sarsilmaz imanin gostergesi olup gayet anlamli 1 ifadedir.
ayrica sia'nin kelime-i sehadet'i sunnilerinkinden farklidr.
onlar, sonda, "ve eshedu enne emirul muminin aliyyen veliyullah" derler. yani ve muminlerin emiri ali'nin, allah'in dostu/velisi olduguna sehadet ederim demektir bu.
sia ezanlarinda da bu vardir.
yalniz sehadet, sahitlik demek, aa yalanci sahitliklik 1 durum yoktur burda.
ıman eden kisi, zaten allah ve peygamber'e inanir, ugruna canini dahi verir, yani buyuk 1 iman ve ulku sahibidir. bundan dolayi sehadettir olay, yani kusku duymaksizin, allah'in dogruluguna taniklik eder. bu kisinin kalbindeki sarsilmaz imanin gostergesi olup gayet anlamli 1 ifadedir.
ayrica sia'nin kelime-i sehadet'i sunnilerinkinden farklidr.
onlar, sonda, "ve eshedu enne emirul muminin aliyyen veliyullah" derler. yani ve muminlerin emiri ali'nin, allah'in dostu/velisi olduguna sehadet ederim demektir bu.
sia ezanlarinda da bu vardir.
devamını gör...