kenarda birasını içip hafifçe kafasını sallayan adam

başına "gittiği eğlence mekanında" diye ekliyorum. sığmadı.

müzikli her mekanın demirbaşlarından biridir. ayrıca benimdir.

zaten hayatta öyle dans etmeli, kop kop tarzı mekana gitmem, metal bara giderim. ama arkadaşlarımın kolumdan tutup zorla götürdüğü nadir durumlarda da hayatta çıkıp şebelek gibi oynamam. kendime yakıştıramıyorum oğlum. sevenlere de bir şey demiyorum bak. herkesin hayatına kimse karışamaz.

ama bakıyorum, millet böyle yılan gibi kıvrılıyor, figürler falan. böyle terli terli ımmm yea modu.

utandığımdan falan da değil. utanmazın tekiyim. sadece hoşuma gitmiyor.

kenarda biramdan yudum alıyorum. biraz boktan müziğe kafamla destek oluyorum. kesen olursa onunla karşılıklı kesişiyorum. arada arkadaşlar gelip gidiyor, kulağıma bağıra bağıra bir şeyler söylüyorlar o kadar.

bak yine tiksindim ortamdan. çay içeyim bari.

gecenin sonunda hâlâ yalnızsa ve o bana yanaşmamışsa, yanına yanaşacağım adamdır.

adam yazmasa benim lan bu diye yukselecegim baslik.

hayirdir cross’cum cinsiyetci mi oldun?*

etliye sutluye karismayan, kendi halinde insandir, cicektir.
eglenmenin tepinmekle ters orantili oldugunu bildiginden, ortamdaki esas eglenenin ta kendisidir.

çoğunlukla yaptığım bir şeydir. erkeklere özgü olduğunu bilmiyordum.
tanım: ortamı gözlemlemek isteyen kimseye kendini göstermeye çalışmayan insandır.

benim de içinde bulunduğum gruptur. bir keresinde arkadaşlarımın yoğun ısrarını kırmayarak gittiğimiz "dıptıslı" bir mekanda başıma gelen şeylerden sonra, daha da bu gruba olan sadakatimden ödün vermemeye yemin ettim.
mevzuyu da şöyle anlatayım;

arkadaşların gece hayatı merakı sebebiyle gittiğimiz bir mekanda, aynen başlıktaki tanıma uygun bir biçimde, kafamı sallayarak köşemde etrafı dikizliyorum. elimde bir vodka vişne koktelyli, ağzımda sigara ve gayet ortamdan soyut bir halde yerimde dururken, aniden bir hatunun yanımda belirmesiyle irkildim. hatun kişisi bana dans edelim mi diye sordu. hayatımın şokunu yaşadım. zaten danstan anlamam, ayrıca bu kadar dans eden zırtapozun arasında nasıl dikkatini çektim sorusu da kafamda tabii ki bir özgüvene neden olunca, dans teklifini onayladım.

arkadaş,artık nasıl dans ettiysem mekanda, hatun bir anda yokoluverdi. ne oldu, ne yaptım anlamadım. ancak bildiğiniz gitti yani. hatunu danstan müzikten soğuttum resmen.
yani bu olaydan çıkardığım sonucu size de söylüyorum. siz! dıptıslı mekanlarda başını sallayan, ortamdan soyut yiğitler! siz siz olun hatunların gazına gelip kendinizi rezil etmeyin. belki "hayır, teşekkürler" derseniz daha cool ve daha çekici bir intiba bırakabilirsiniz.

kafamı bile sallamam, eğlenme özelliğim yoktur, giriş paketi otomobil gibiyim.(bkz: lol) sadece biramı içer ve sağı solu keserim!

ben de bu klasmanın adamıyım. 7 veya 8 ‘inci biradan sonra bilmiyorum ama karışıyor olaylar, en son bi plaj partisinde sabah beni şezlonglardan almışlardı

bunu yaptığımda beni yadırgayan, eğlenmeyi bilmediğimi söyleyen çok arkadaşım var. ancak bilmedikleri bir şey var. ben onlardan daha çok eğleniyorum aslında.

kapşonluysa sıkıntı derim.

aa beni anlatan başlık açmışlar! bu aynı ben. bar masasında oturur, kendimi ortamın atmosferine bırakır, lütfederse barmenle veya yanımdakiyle muhabbet ederim. bildiğim şarkılara dudaklarımla ince ince eşlik eder, güzel müzik çaldığında ise ritmik bedensel tepkiler veririm..

ta ki biram bitinceye kadar. ondan sonra sahne benimdir artık: boogsie time! ee boş boş oturmaya gitmedik oraya dimi, oturmak istesek evde otururuz. ver abi oradan müziği! yıkılsın ortalık! bütün birikmiş enerjimi salmak suretiyle gerçekleştirdiğim ayin ortamın entropisini artırır, gerideyse geceye atılmış yaldızlı bir imza kalır.

ulan hepimiz kenarda oturuyorsak bu ortada dans edenler kim?

vardır muhakkak her ortamda böyle abiler. sütten ağzı yandığından yoğurdu üfleyerek yemeyi düstur edinmiştir. kendiyle barışık, içsel çatışmalardan arınmıştır.

ortada yılan gibi kıvrılan zalım sırtlanlardan on kat daha adamdır.