kendi menfaati için ülke menfaatini satmaya hazır kişi

liyakatsizliği, torpili, rüşveti, çökmeyi rahat rahat yapacak kişidir bu.

bir ülkenin vekil, başkan ve bakan adaylarıdır ;ama aklıma gelmedi!

(bkz: recep tayyip erdoğan)
(bkz: ilham aliyev)

açıkçası sadece siyasetçilerin bazıları olarak adlandırmam bu durumu.ülkemizi satacak üniversitede kişiler de gördüm sokakta kişiler de gördüm.bu nedenle bazı insanlar diyorum.birinden %100 ne kadar emin olabiliriz, bilemiyorum ama genelleme yapmayalım.sonuçta hâlâ bizim ermeni soykırımı yaptığımızı iddia eden ünlüler,halk içindekiler mevcut,bunu unutmayın lütfen.yine de sizlere hidden figures filmindeki çok beğendiğim replikleri paylaşmak istiyorum;
ülkemize hizmet ettiğimiz için gururluyuz.o yüzden tehlikesini düşünmüyoruz.korkmak için zaman yok.yapmamız gereken bir iş var.

rabbim vatanımı ilelebet kılsın.

atatürkümüzün de şu lafını seviyorum.
muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
boşverin o tür insanları.biz kendimize dönüp ne kadar gelişebiliyoruz,ona bakalım.gerisini rabbimize havale edelim kardeşlerim. :)

ben satacağım da alıcısı kim?
boş beleş bir korku üzerinden insanları konsolide etmeye, gaza getirmeye çalışan bir başlık.
ülke üzerinde 16 noktada abd silahlı kuvvetlerine ait üs, 15 noktada nato radarı (kürecik'teki doğrudan yahudi terör örgütüne koruma sağlar) ve 5 noktada abd'nin füze ve nükleer bomba merkezi var.
artık stratejik bir meta haline gelmiş tarım ürünlerinde ya yahudi terör örgütünün ya abd'nin ürettiği tohumları kullanmak zorundasınız. kendi tohumunuzu ekerseniz devlet gelir tarlanızı dağıtır. bu "gavur" tohumlarını kullandığınızda tarlanızda başkasının tohumu yetişmez. 10 yıl sürekli yıkayarak tarlanızı temizleyeceksiniz ki domates tekrar yetişsin.
buğdayın, mercimeğin, nohutun anavatanı gidip kanada'dan, ukrayna'dan buğday, mercimek, nohut ithal ediyor.
kamunun malı ve çalışır durumda olan fabrikalar "gavura" satıldı. giresun'daki, izmit'teki koca kağıt fabrikaları arsa fiyatına elden çıkarıldı. birinin üstüne park, diğerinin üstüne sel baskınında denize yürüyen toplu konut yapıldı. kıçımızı sildiğimiz kağıdı hindistan'dan, tayland'dan ithal ediyoruz.
demir çelik fabrikaları vardı. ilmek ilmek, acı çekerek, kuruş kuruş biriktirilerek yapılmıştı. şimdi hepsi özel ve güzel sektörün.
dünyanın en güzel tütününü yetiştirirdik. şimdi amerika'dan sigara ithal ediyoruz.
tekel işletmeleri kasasında mevcut para hesaba katılmadan gavura satıldı.
insanlar eğitimsiz. okullaşma oranı 8.5 yıl. avrupa'nın en düşüğü. "okumuş" olanlar da cahil.
kurtuluş savaşının ilk günlerinde amerikan mandası olsun mu olmasın mı tartışılırken amerikalılar heyet göndermiş anadolu'ya. adamlar salak değil ya. bedava mandatör olur mu? gezmişler tozmuşla ülkeyi. burası hiçbir işe yaramaz topraklar. maden yok, su kısıtlı ve insanları çok cahil. mandatör olamayız diye rapor yazmışlar. (internette var rapor). şu anda da aynı.
hadi ben satıyorum kim alıyor?

konu türklerse çok öyle kişi. türkler genellikle ülkelerinin sistemine güven(e) mediklerinden, kendi yan sistemlerini oluştururlar. ve o oluşturdukları yan sistemin kölesi olurlar.

mesela türkiye de hukuk olsaydı son 20 yıl çok başka yürürdü, ama hukukçu, savcı yargıç vb, kızın okul taksitlerinin ödenmesini iktidar sahibine kafa tutmaktan önemli görüyor, tabii burada türk annesi, türk karısı dediğimiz "kaypak" oluşumun payı da küçümsenemez (herkes kabul eder ki hiçbir türk kadını kocasına "doğrusu neyse onu yap!!" demez, "senin kızın istanbul da okuyo, orospu mu olsun?!" der)...

yargıcın kızı orospu olmayacaksa, türkiye 'nin burnu da kakadan kurtulmayacaktır. bu denklem bu kadar basittir !!...

sistemsel hatalarını düzeltmesi lazım ülkenin.

bunu yapanları tenkit edenlerin önüne koy bir çanta para, bak o zaman neler oluyor.

millî bilinçten bilinçli veya bilinçsiz uzaklaştırılan kitleler dolayısı ile sayıları azınsanmayacak derecede fazla olan kişiler ve topluluklardır.