kendini ne aşk adamı ne de seks adamı gibi hissetmek

kendine aşk adamı diyememek ama aynı zamanda da seks adamı da diyememektir.

aşk ve sevgi hoş şey muhakkak ama bir başrol değilim. kendimi o mertebede, o konumda görmek beni aşıyor.. sekse gelirsek, seks adamı hiç değilim. yani kendimi seksle kanıtlamak, mutlu etmek gibi, seksle bir takım şeyleri doldurmak gibi bir hevesim de hiçbir zaman olmadı. yemin ediyorum şu çağda resmi olmamakla birlikte bir rahip hayatı yaşıyorum. bir yandan da yaşıma rağmen çocukluğum bitmedi. ölene değin çocuk kalacakmışım gibi bir his var içimde..

yüce allah'ım nasıl bir kader çizmişse, nasıl bir yürek vermişse çözemedim gitti. belki çok ağır acılardan geçtim, yıkıldım. tükendim. depresyonlara girdim, çıktım. çıkamadım. ama içimdeki çocuk terk etmedi, hatta bir santim yerinden kıpırdamadı.


(ben) aşkı anlamaz bilmez, gül yansa ağlamaz sakin
ben hisli korkak savaşçı,
savaş meydanlarında aşksız palyanço...

bu arada yıldız usmonova'ya bu sitem dolu aşk şarkısı için teşekkürler.

kadın tam bir aşk savaşçısı. aşk kadını.
biz de mel mel böyle işte. bizden anca bu kadar...

arafta kalmaktir. ıkisi de degilim.

(bkz: seks adamı kim)

bize nick verin arkadaşlar. kim aşk adamı kim seks adamı bilelim şu herifleri artık. adilerrrr. s

keyif adamı olup sefa pezevengliğinden ölüyorum ben genelde.

adam bile değilim.

"seks adamı" tabiri kullanan ilk insan.
(bkz: merakın yok mu böyle şeylere?)*