1.
bu saate kadar çalıştım. hala çalışacak uzun bir mesai var önümde. lakin yemek yemek için ancak bir boşluk yakaladım. kurt gibi aç şekilde sofraya oturmuşken bir arkadaşın telefon melodisi bu şarkı çaldı. arkadaş etrafta yoktu bakamadı telefona. benim meşgule alıp susturmaya elim varmadı. boğazımdaki düğümler tüm iştahımı ve açlığımı götürdü. hayatı ve aşk acılarını protesto amaçlı açlık grevine giriyorum. devlet de bilsin bunu, polis de bilsin, siz de bilin.
geberiyorum hüzünden. ekonomik kriz, yoksulluk, 16 saat çalışma, bütçeyi denk edememe. hepsinin zoru ne ki böyle hüzünler yanında. hepsini yendim zamanında yine yenerim. bir de ajda pekkan olmasa. neyse iyi ki var.
devlet, polis peşime düşmesin. bir kaç saate sonlandıracağım grevi. siz de merak etmeyin. hüzünden saçmalıyan bu pencere'nin kusuruna bakmayın.
geberiyorum hüzünden. ekonomik kriz, yoksulluk, 16 saat çalışma, bütçeyi denk edememe. hepsinin zoru ne ki böyle hüzünler yanında. hepsini yendim zamanında yine yenerim. bir de ajda pekkan olmasa. neyse iyi ki var.
devlet, polis peşime düşmesin. bir kaç saate sonlandıracağım grevi. siz de merak etmeyin. hüzünden saçmalıyan bu pencere'nin kusuruna bakmayın.
devamını gör...
2.
kimler geldi kimler geçti hayatından
ne zaman saklandın en son aşktan
çıkmış aklından
yaşamak hayata katlanmak demek
bize yürek gerek, çölde çiçek
ne zaman saklandın en son aşktan
çıkmış aklından
yaşamak hayata katlanmak demek
bize yürek gerek, çölde çiçek
devamını gör...
3.
güzel bir ajda pekkan şarkısı olması dışında,
harbiden kimler geldi kimler geçti.
bu sözlüğü pandemide keşfetmiştim. az önce şans eseri aklıma gelmese yine o yazdığım tüm tanımlar ve kimsenin umursamadığı albüm başlıklarım tozlanmak üzere bekliyor olacaktı.
pandemiden bu zamana kadar çok şey değişti. düzen, insanlar, fikirler, hatta inanmayacaksınız ama normal sözlüğün mobil uygulaması bile olmuş*. eski entryleri ve mesajları okurken çok cringe ve olgunlaşmamış bir çocuğun mail kutusunu okuyormuş hissiyatına kapıldım, halbuki onlar benim mesajlarımdı. ve aradan geçen zaman çeyrek asırlar değil de sadece 3 seneydi*.
benden yaşça büyük ablalarım abilerim benimle lütfen alay etmesin, ama o “cringe” dediğim çocukta şu andaki benim yapamadığım şey vardı.
o albüm başlıkları…
kimsenin o kadar umrunda değildi ki, muhtemel herkes akışta boşa yer kaplamasın diye başlıklarımı susturmuştu. çünkü günde en az 15 tane, daha sanatçının kendi mahlasını bile zar zor hatırlayabildiği ün seviyesinde olan sanatçıların çıkmamış albümleri hakkında sayısızca başlık ve tanımlar. muhtemel google’a yazsanız aynı şeyleri göreceksiniz ama o zamanlar kimse umursamamasına rağmen bunları bu sözlüğe yazabiliyordum.
şimdi çok korkak olmuşum.
“laf edicekler” veya “ilgi göstermeyecekler” diye diye aşırı törpülemişim kendimi. istediğim gibi davranamaz olmuşum.
bu hisleri yaşarken arkada bu şarkı çalıyodu, ve o 3 yıl gözümün önünden film şeridi gibi geçti. gerçekten kimler geldi kimler geçti.
sadece yazmak istedim.
buraya kadar okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim ve bu yazdığım şeyler tamamiyle kişisel olduğu için muhtemel size bir şey katmayacaktır o yüzden harcadığınız vakit için de teşekkür ederim.
(bkz: hayırlı forumlar).
harbiden kimler geldi kimler geçti.
bu sözlüğü pandemide keşfetmiştim. az önce şans eseri aklıma gelmese yine o yazdığım tüm tanımlar ve kimsenin umursamadığı albüm başlıklarım tozlanmak üzere bekliyor olacaktı.
pandemiden bu zamana kadar çok şey değişti. düzen, insanlar, fikirler, hatta inanmayacaksınız ama normal sözlüğün mobil uygulaması bile olmuş*. eski entryleri ve mesajları okurken çok cringe ve olgunlaşmamış bir çocuğun mail kutusunu okuyormuş hissiyatına kapıldım, halbuki onlar benim mesajlarımdı. ve aradan geçen zaman çeyrek asırlar değil de sadece 3 seneydi*.
benden yaşça büyük ablalarım abilerim benimle lütfen alay etmesin, ama o “cringe” dediğim çocukta şu andaki benim yapamadığım şey vardı.
o albüm başlıkları…
kimsenin o kadar umrunda değildi ki, muhtemel herkes akışta boşa yer kaplamasın diye başlıklarımı susturmuştu. çünkü günde en az 15 tane, daha sanatçının kendi mahlasını bile zar zor hatırlayabildiği ün seviyesinde olan sanatçıların çıkmamış albümleri hakkında sayısızca başlık ve tanımlar. muhtemel google’a yazsanız aynı şeyleri göreceksiniz ama o zamanlar kimse umursamamasına rağmen bunları bu sözlüğe yazabiliyordum.
şimdi çok korkak olmuşum.
“laf edicekler” veya “ilgi göstermeyecekler” diye diye aşırı törpülemişim kendimi. istediğim gibi davranamaz olmuşum.
bu hisleri yaşarken arkada bu şarkı çalıyodu, ve o 3 yıl gözümün önünden film şeridi gibi geçti. gerçekten kimler geldi kimler geçti.
sadece yazmak istedim.
buraya kadar okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim ve bu yazdığım şeyler tamamiyle kişisel olduğu için muhtemel size bir şey katmayacaktır o yüzden harcadığınız vakit için de teşekkür ederim.
(bkz: hayırlı forumlar).
devamını gör...
4.
mirkelam'ın konserlerinde söylediği ajda pekkan şarkısı.
devamını gör...
5.
devamını gör...
6.
ajda'ya hayran olmamak elde değil.
devamını gör...