roman / yeraltı edebiyatı / edebiyat
7 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

başıma bir iş gelmeyecekse okurken beni bayım bayım bayıltan kitap demek istiyorum. kitap yarım bırakma gibi bir huyum olmadığı için bitirmiştim ama resmen ağlayarak. ruhumu daraltan bu kitabı okumama vesile olan ekşi sözlükten nefret ediyorum.
devamını gör...
üç bölümden oluşan hakan günday kitabı . çok başarılı bir kitaptır çıktığı günden beri bir çok insana ulaşmış üzerinde izler bırakmış bir kitaptır. hakan günday’ın ilk kitabıdır gençlik yıllarında yazmıştır . kitabı okurken hakan günday’ın gelişimini takip edebiliriz o yüzden. kitap asansör dördüncü katta durdu cümlesiyle başlar. hakan günday o dönemlerde bu cümleyi hangi amaçla yazdığını bilmediğini söylemiştir . sonralarda bir söyleşide asansör benim hayatımın dördüncü katındaymış belki de demiştir . kitap kendini kolay teslim etmeyen bir eserdir biraz sabretmek gerekir. kurgusu son derece başarılı olmasının yanında bu kitap bir soruyla ortaya çıkmıştır. hayattan zevk almayan varoluş amacını arayan iki insan neler yapar nasıl yaşar sorusunu okuruz . kitap hakkında alıntıları yazmaya kalksak yeni bir kitap ortaya çıkar. ben en sevdiğim alıntıyı buraya ekleyip gideyim . --- alıntı ---


bir buçuk ay boyunca sallandım. mürettebatla bir sorun yaşamadım. pek konuşmuyordum onlarla. vahşetlerini amerika'ya saklıyorlardı. yolculuğun tek heyecanı, aşçının yamağına sarkan birinin linciydi. adamı dövüp bir depoya kapattılar. tabii genç tecavüzcü yerde kıvranırken çevresinde oluşmuş ve tekme yağdıran zincirin halkalarından biri de bendim. yanımdakilerin omuzlarına tutunarak birkaç tekme de ben fırlattım, kendi kanında boğulmak için dua etmeye başlamış olan adamın kafasına. iki gün sonra unutuldu her şey. ve aşçı yamağının kalçaları başkalarının da ilgisini çekmeye başladı. bu sefer kimse linç girişiminde bulunmaya çalışmadı çünkü yamağı düzenlerin sayısı ahlakçılık oynayanlarınkini geçmişti. kanıksanmıştı çocuğun kalçalarının lezzeti. ama ilk hareketi yapıp dişleri paramparça olan adam, tabuyu yıkan kişi olarak, bütün insanların günahlarına karşılık çarmıha gerilmiş isa gibi, yolculuk boyunca hücresinde tutuldu.


--- alıntı ---
devamını gör...
beğenmediğim yazarın beğenmediğim kitabıdır. yazar aceleci davranmış galiba, karakterlerin tanımıyla yaptıkları bazen uymuyor. edebi bi yönü olduğunu ya da bir mesaj vermeye çalıştığını düşünmüyorum. serseri güzellemesi.
devamını gör...
çok erken yaşta yazıldığı icin teknik açıdan epey kusurlu. ama ruh ve içerik olarak çok özel bir roman. epey severim. böyle bir kitabı yüz yazardan ancak bir ikisi yazabiliyor bence. hakan yıllar sonra fransa'nın en prestijli ödülünü kazanmıştır daha romanı ile. adam özgün ve dahi.
devamını gör...
yoran bir kitaptır. yer yer o kadar tat kaçıran, iç bayan söylemlerle dolu ki okurken "hadi abicim, hadi" moduna giriyorsunuz. güzel noktaları, kafa açan bölümleri yok mu? var. ama yoruyor.
devamını gör...
kitaptan çok güzel kahve-çay altlığı oluyor.

safi aforizma cambazlığı. dişe dokunur bir şey yok.

yazarı olacak zat 16 yaşında mı ne yazmaya başlamış okumadım tabi ki işittim.

ne kadar derin olabilir yahu.
devamını gör...
hakan günday'ın ilk kitabı fakat benim okuduğum 3. kitabı. diğer kitaplarıyla beraber ''kinyas ve kayra'' ortak bir özellikte beni yoran kitaplardı. kitaplar beni ne kadar kendilerinden uzaklaştırırsalar o kadar okumak istedim onları. hakan günday'ın birkaç karakter üzerinden olayları bölüm bölüm anlatmasına aşina olsam da bu kitapta bazı güzellemeler, betimlemeler ve edebi kaygı kitap yazılırken çok fazla önem arz etmiş. elbette kitabın tadı lezzetli fakat bazı değinimlerin gereksiz olduğu kanaatindeyim. bu bir edebi başarı olabilir. işin o yüzünden çok okurun aldığı zevke bakıyorum ben.
genel anlamda kitap, ateş ve suyun yaşadıkları gibi, iki farklı bireyin birlikte geçirdikleri afrika maceraları ve bireysel maceralarını anlatan 3 bölümden oluşuyor.
devamını gör...
ilk defa lise ikide okuduğum, ikinci kez ise üniversite ikide okuduğum kitaptır kendisi. ilk okuduğumda da çok sevmiştim hala çok seviyorum.
aradan zaman geçip ikinci kez okuduğumda fark ettim aslında benim hayatımda ve düşüncelerimde yarattığı etkiyi. şu anki ben bu kitabın içinde doğmuş meğer. yazarın diğer kitaplarını da okudum -hepsi beni ayrı etkilemiştir- ancak hiçbiri kinyas ve kayra'nın üstüne çıkamadı. ilk okumamda kitap bana ihtiyacım olan her şeyi verdi, ikinci okumamda ise ben kitaba ihtiyacı olan şeyi verdim.
herkesin okuyabileceği bir kitap olduğunu düşünmüyorum. sebebi ne dili ne kurgusu ne de karakterleri. bu kitabın içinizde uyandırmak istediği bir nokta var, o noktaya sahip olmayanlar ne yazık ki kitabı bitirmekte hatta okumakta zorlanabilir. karanlık gelebilir çoğu kişiye. bu tür kitaplar ya içinizi karartır sevmezsiniz ya da hayatınızı aydınlatır unutamazsınız -bende olduğu gibi-
devamını gör...
"okuduğum en kötü kitaplardan biri olabilir" diyebileceğim hakan günday kitabı.

kitap çok hızlı geçiyor. ne tahlil var, ne anlatım var, ne de kimin nasıl biri olduğunu anlıyorsun. karakterlerin bazı hareketleri çok saçma ve yanlış. psikolojik temeli sağlam değil demek istiyorum. "underground" dedikleri edebiyat türü örneği bu sanırım.

edit: bir de lütfen özlü sözlerden vazgeçin. son dönem yazarlarının hepsinde bu var. istisnasız hepsinde var. özlü söz yazmayın ne olur. kasıyorsunuz özlü söz yazmak için.
devamını gör...
hakan günday'ın ilk kitabıdır. ilk eser olmasına rağmen oldukça etkileyicidir. kitap bittikten sonra uzun bir süre kinyas ve kayra akla gelir. bir yerlerde yaşayan bir karakterler olarak varlığını sürdürürler. kitabı 2016 yılında okudum. benim için yeri oldukça farklı. diğer kitapları gibi birçok dile de çevrilmiştir.

--- alıntı ---

sorarlarsa, 'ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: yalnız kaldım. kalabildim! altı milyar insanın arasında doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."

--- alıntı ---

--- alıntı ---

mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun. ve en büyük acının kendininkinin olduğunu düşünüyorsun. dünyadan haberi olmayan bütün geri zekalılar gibi.

--- alıntı ---
devamını gör...

"her şeyi bildiğim için vasiyetim tek bir cümle olacaktı: "beni yüzüstü gömün. çünkü yeterince gördüm!""


hakan günday'ın daha 24 yaşındayken nasıl yazabildiğine halen akıl sır erdiremediğim ilk kitabı. kitap kimi çevrelerce tutku derecesinde beğenilirken, kimileri de "çok abartılıyor. tutunamayanlar çakması" diyor. ben ilk gruptanım. ayrıca okurken ülkeler ve kültürlerle ilgili bir çok da şey öğrenmiştim.

büyük kitaptır kim ne derse desin.
devamını gör...
bu kitabı seneler önce bir dükkanda incelerken ansızın bir kadının yavaşça yanıma yaklaşıp,
kitabı okudunuz mu? diye sormasının ardından başlayan göz yaşlarının eşliğinde ne kadar etkilendiğini arkadaşlarının ve nişanlısının kitabın daha yarısındayken bu hallere düşmesinden kaygılandıkları için bırakmasını istedikleri kitap.
anlatırken çok etkilendiği belliydi, neyse bitirebilmiş hayırlısıyla. yara almış ama daha güçlü duruyordu. kadın iyi sıkıntı yok.

bu hikayeden sonra hakan günday efendinin insanların psikolojilerini bozmaya yemin etmiş bir insan evladı olduğu düşüncem daha da kuvvetlendi.

ne yaşadın be hakan, derdi bize düştü be kardeşim....

ama ossun çok iyi yazıyon devam.
devamını gör...
okurken kendimi acayip rahatsiz hissettim.

kinyasin sirf bos konustuguna inandigi icin birini vurdugu bir bolum vardi, sogukkanlilikla kaldirdilar onu oradan.
akici bir kitap ama bana uymadi. ozellikle evde tikili kaldigimiz bu gunlerde sahsen psikolojime iyi gelecegine inanmadigim icin yarida biraktim ama okunmali, cok farkli bir bakis acisi var hayata karsi ve ben her fikrin, bakis acisinin degerlendirilip okunmasi gerektigini dusunuyorum, umarim sizin uzerinizde kotu bir etkisi olmaz.
devamını gör...
t: hakan günday'ın ilk romanı.

kinyas ve kayra'nın basılmaya değer bir kitap olduğunu söyleyen en önemli isimlerden biri nevzat çelik oluyor. kitabı basılmaya değer gördüğü için hakan günday cesaretlenip yazı yazmaya devam ediyor. zaten nevzat çelik fazlasıyla kalbine dokunmuş olsa gerek, hakan günday az (kitap)'ı nevzat çelik'e, nevzat çelik'in itirazın iki şartı adlı eserinden alıntı yaparak ithaf ediyor.
devamını gör...
lise dönemimde okuduğum ve o dönem benim içimden geçen kitaptır. kayışları koparıyordum az kalsın. sokağa çıkınca insanlara tip tip bakar biri bişey yapsada üzerine atlasam diye sağımı solunu kollardım. 1-2 ay etkisi altında kalmıştım. zor bi süreçti.

ama şuan okusam kesinlikle aynı etkiyi yapmayacaktır bundan eminim.
devamını gör...
şahsiyet gibi bir diziyi bize kazandıran hakan günday kitabıdır. ancak kitabın ilk bölümünden ikinci bölüme geçerken ve üçüncü bölüme bir yerde kaybolmuşumda sürekli aynı yanlış sokağa çıkıyormuşum gibi hissettirmişti. zoru sevmiyorum sanırım.
devamını gör...
hakan günday' ın okunması gereken kitaplarından biridir. ağlatan, iğrendiren, şaşırtan, aslında hepimizin içinde bulunduğu duyguları farklı bir dil ile kaleme alandır hakan abimiz.
şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...
bazı kişiler baydı, okuyamadım falan demiş. 16 yaşında yazdığı için eleştirenler de olmuş. 16 yaşındayken bizlerin tek meziyeti lise de tuvalette hocalara yakalanmadan sigara içmekti.
devamını gör...
gerçekten güçlü sağlıklı bir psikolojiye sahipken okunması gereken bir kitap yoksa depresif düşünceler birbirini kovalar. 300 sayfa kötümser hikayeden sonra son 10 sayfada aydınlanırsınız. dayanabilirseniz tabii.
devamını gör...
kinyas ve kayra kitabını daha yeni okuma fırsatına eriştim. çok olaylı maceralı geçmese de bütün kitap sürüklemeyi başarıyor. okuyucunun soluksuz izlemesine sebep oluyor. hakan gündayın kalemini de çok sevdim. bu kadar geç okumam üzücü bir durum ama iyi ki de okuduğum dediğim kitablerımın arasında bu da. kayra'nın zihinsel ölümü, kinyasın da artık normal yaşantılarına döndüğünde üzülmüştüm çünkü bi taraf hala eksikti hala farkında değildi. okumayan arkadaşlar için okumanızı tavsiye ediyorum. sağlıklı günler dilerim
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kinyas ve kayra" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim