kinyas ve kayra

hakan günday ın kendini de konuk ettiği ilk romanıdır. an itibariyle yarılamış bulunmaktayım. (bkz: az) ve (bkz: ziyan)ı da okumuştum ve senaryosunu yazdığı (bkz: şahsiyet)dizisini de izledikten sonra altını çizdiği bütün ahlaki ve vicdani olaylara olan (haklı) tepkisiyle ne kadar bad bir yazar olduğu görüp ikna oldum diye bilirim.

okurken sinir krizleri geçirmeme sebebiyet vermiş kitap. o yüzden dayanamadım yarıda bıraktım. ben hayatımda bu kadar antipatik bu kadar itici yaratılmış az karakter okudum. üstüne ikisi de birbirinden itici.

#1712042bir yıl önce kinyas ve kayra hakkında bu tanımı girmişim ama daha yeni okuyabildim kitabı.

hakan günday'ın tarzını az çok anladığımı düşündüğüm için bu kitaba da beni rahatsız edeceğini bilerek ve bu rahatsızlığıyla da beni etkileyeceğini düşünerek başladım. diğer kitaplarına göre çok daha rahatsız edici olduğunu düşünüyorum fakat etkileyicilik konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. ama bu benden de kaynaklanıyor olabilir çünkü kolay okunan bir kitap olmasına rağmen okuma sürecini fazla uzattım.
karakterlerin boşa harcandığını düşünüyorum bu yüzden biraz da. öyle karakterlerin yanında yine aynı yazarın diğer kitaplarında hissettiğim gibi bir iki saat tavanı seyrettirecek, etkisinden aylarca çıkamayacağım bir şeyler beklerdim sanki. ama bu da benden kaynaklanıyor olabilir çünkü hakan günday'ın bütün kitaplarının mükemmel ötesi olacağını düşündüğüm için aşırı büyük bir beklentiye başlamıştım bu kitaba da.

kinyas ve kayra unutamayacağım karakterler. çok iyi oldukları ya da kendime benzettim için falan değil,hatta tam tersi. ama aralarındaki ilişki, kurdukları cümleler, kurgusal karakter olmalarına rağmen rahatsız edecek derecede iyi yazılmış olmaları...bence unutamamam için yeterli sebepler.
bir de en çok altını çizdiğim kitap oldu kendisi. o kadar fazla var ki yapıştırdığım renkli postitlerden dolayı yan kısmı rengarenk gözüküyor *. böyle bir kitapla asla uyumlu gözükmüyorlar ama her neyse .

hakan günday'la tanıştığım kitap. zaten çok merak ediyordum, okumam konusunda da birçok kişi tarafından ciddi ısrara maruz kaldım. yalnız bir tanesi bu kitabı edinmeme sebep olmuştu. başlayalı 1 sene olacak neredeyse, hâlâ bitiremedim. zihnim izin vermiyor. o arada bilmem kaç tane kitap okudum, bunda hep takılıyorum.

bitince editlerim.

2014 yılında bir arkadaş tavsiyesi ile okumuştum. hayata bakış açımın değişeceğini ve bir sonraki gün her şeyin farklı hissettireceği aklıma gelmemişti. bana türkiye'den gitmeyi bir amaç haline getireceğimi de düşünmemiştim.
sonra da geri gelmeyi belki. insan öldürmenin ve insan yaşamının ne kadar değersizleşebileceğini de. kayra'nın dövdüğü kadınların çığlıkları hala kulaklarımda. kinyas'ın meksika'da her şey bitti diyerek baba ile kızını öldürmesi parayı almalarına rağmen. kinyas'ın her şey varı seçerek ailesine dönmesi ve kayra'nın bitkisel intiharı hiçbir şey yok yolunu seçerek. bunların hepsi aklıma kazındı ve çıkmaz artık. biliyor musunuz bende bazen düşünüyorum bu ikili gibi ölümle dans etmeyi.

29 mayıs 1976'da rodos adası'nda doğan, ilköğrenimini brüksel'de liseyi ankara tevfik fikret lisesinde tamamladıktan sonra hacettepe edebiyat fakültesine kaydolan, ertesi yıl universite libre de bruxelles'in siyasal bilimler bölümüne geçen ve eğitim hayatına ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesinde devam eden hakan günday tarafından 2000 yılında yazılan ilk kitap.

hakan günday, iyi bir yeraltı edebiyatı yazarı olmakla birlikte dizi, film senaryoları ve oyunlar da yazar. eserlerinde anti kahramanlar yaratır, sevdirir ve birçok konuyu eleştirir. okumak ne kadar zor ise bir o kadar da heyecan vericidir.

kinyas ve kayra'nın elimde ilk baskısı mevcut. 2 sene önce nadir kitaptan diğer 4 kitabı ile birlikte oldukça uygun fiyata bulup almıştım. bu kitap okurken içerdiği uy*şturucu, şiddet, cinsellik, pedofili gibi konular nedeniyle defalarca bırakmayı düşündüğüm ama bir türlü bırakamadığım bir eser.
yalnız okuduğum tüm hakan günday kitaplarında olduğu gibi bunun da sonunu gidişata göre zayıf buldum. bu kalitede bir kitap daha iyi bir sonu hak ediyordu. bunun dışında "bu adam bu işi gerçekten iyi biliyor" dedirtir.

tam anlamıyla tüm tezatlıkları içinde barındıran her şeyi yapabilen iki arkadaş. gerçekten her şeyi. hayatın anlamı nedir sorusunun cevabı kitap bitince dudaklarınızdan dökülüyor.

"sevgi"