bir zadie smith avuntusudur.

çok beğenmediğim ama son cümlesi için bile olsa okunmaya değer bulduğum zadie smith’in martha ile hanwell isimli iki öykülük kitabının, kitabı okunmaya değer kılan o son cümlesinde geçen sözdür.

hanwell kendisine çok kızgın olan üç kızı için bir oda hazırlamaya karar verir evinde. bu odayı sarıya boyamak ister çünkü sarı güneşin rengidir ve kızlarının üzerine her gün, her an güneşin vurmasını ve onları mutlu etmesini ister. ancak hanwell renk körüdür ve boyayı satın aldığı adam ona kırmızı boya vermiştir. hanwell yeni tanıştığı arkadaşından yardım ister ve boyanın kırmızı olduğunu öğrendiğinde yine de odayı boyar, kırmızının sarı olduğunu umarak.

bu son cümleyi okuyunca anladım ki ben kırmızının sarı olmasını ummaktan keyif alıyorum. bu benim sorun çözme yöntemim ve aslında bir nevi kelimeleri kullanarak simya yapmak. kırmızının sarı olduğunu umarak bir şeyleri değiştirmek mümkün, herkesin yolunda gitmediğine inandığı şeyleri. kitapların kaybolması, kar altında mahsur kalmak, bir türlü denk gelmeyi başaramamak insanlarla, düşmek ve kalkamamak, olmayı istediği yerde olamaması insanın. bu saydıklarımın tamamı sarıdır benim için, başkaları kırmızı olduğunu düşünse de.

o bahsettiğim son cümleyi de alıntılayayım buraya bu sapsarı tanımı bitirirken:

kırmızının sarı olduğunu ummak herkesin harcı değildir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kırmızının sarı olduğunu ummak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim