kırtasiye alışverişi

insanı teee o yıllara götüren, eylül ayına daha başka bir anlam ve önem yükleyen ekonomi aksiyonu. keyfi var bu işin, arabası ve ruhu da var. caddede yürürken bir kırtasıyeye rastgelinir, beyaz tavşan takip edilir ve bir daha da nah çıkılır oradan. hiç değilse bir renkli post-it mutlaka alınır.

her akşam para vermek demektir.
biz başladık valla.
en acıdığım, o alınan defterlerin az kullanılması, kaynak kitapların hiç karalanmadan senenin sonunun gelmesi.
bari, bu sene etmeyin gençler.

o kadar çok gereksiz şey aldırıyorlardı ki yani fuzuli masraf başka bir şey değil.

kalem, defter parasına dom*lmak..
buyrun efenim..

en sevdiğim alışveriş varımı yoğumu burada yiyebilirim o kadar güzeller ki

kasada süprizlerle dolu heyecanlı anlara vesile olan listeler demek benim için

şu koskoca dünyada kendimi kaybettiğim yegâne mekanlar kırtasiyeler. her şeye dokunup; "ay bu neymiş" deyip, ilginç bir şey gördüğümde deli deli kıkırdayıp kendimi rezil ediyorum. kalemler boyalar defterler... hiçbir mekan kırtasiyeye girdiğimde yaşadığım hazzı bana yaşatamıyor. mümkün değil. okulla ilişiğim kesileli yıllar oldu. fakat kırtasiyelerle duygusal bağım devam ediyor. vazgeçemiyorum. "bine yakın kalemim var" desem kimse inanmaz. "yazmaya hiç kıyamadığım ajandalarım var" desem yine inanmazlar. kırtasiyeler, benim mabetlerim. deliriyorum. artık beni tanıyorlar. içeri girdiğimde kimse; "yardımcı olabilir miyim?" gibi bir soru sormuyor bile. çünkü biliyor yardımcı falan olamayacağını. sayın satış görevlisi bir zaman sonra yapması gereken tek şeyin; "ay o ney?" sorularıma cevap vermek olduğunu biliyor.

yaşım olmuş bilmem kaç kpss ye hazırlanmak için bir kaç malzeme kullanıyorum yine de heyecanlanarak gitmiştim kırtasiyeye, sonra kasada param yetmeyecek diye yine heyecanlandım, heyecan bazen iyi değildir arkadaşlar ve ekonomi cidden b*k olmuş.

her kırtasiye alım mevsiminde marketlerin kırtasiye bölümüne düşerim. her yıl bir kere hiç kullanmayacağım 12 renk suluboya alırım. bir süre sonra ilkokula giden bir bebeye veririm. koklayacağım o boyayı.
evde tomarla defter, dosya kağıdı, her tür kalem, silgi, kalemtraş, zamk, ne ararsan var. yarın öteki gün bir tane suluk alayım diye düşünüyorum ki çocukken bile kullanmadım.
benim için manyaklık olan alışveriştir.

her şey kızım için. asla ve asla kendi açgözlülüğümü tatmin için almadım.