kısas vs idam

islam dinine göre seçilmesi gereken kısastır. yani suça misliyle (benzeri ile) mukabele etmek. çünkü kısasta hayat vardır diyor kur'an'ı kerim. idam da kısasın içinde yer aldığı için kısas ceza sisteminin temelini oluşturmalıdır.

kısas kalktı, cezaevleri ve sokaklar katillerle, gözü dönmüşlerle doldu, taştı.

haydi bir laikçi bunu yalanlasın.

ve lekum fîl kısâsı hayâtun yâ ulîl elbâbi leallekum tettekûn (bakara, 179)*
allah muhammed aşkına, sadece bakara suresi 179. ayeti paylaşarak idam/kısas allah’ın emridir saçmalığını bırakın. okuduğunuz kur’an-ı kerim’i bari anlayın ya. ayetin açıklaması yapıyorum.

linç is coming.

“ey akıl sahipleri! iyi düşünecek olursanız, kısasta sizin için hayat vardır. umulur ki sakınıp korkarsınız.” ikinci cümleyi paylaşmak kimsenin işine gelmiyor nedense ama asıl mesaj orada. neyse bizim ayıbımız olsun bu da.

yani diyor ki; insan hayatını muhafaza konusunda, hayatın karşılığında hayat söz konusudur diye düşünecek olursanız; kendi hayatınızın gideceği korkusuyla başkasının hayatına kıyamazsınız! başkasını öldürmeye eliniz varmaz! buna istinaden; cinayet, öldürme konusunda islamiyet’in bu derece ağır, bu derece güçlü bir müeyyide vazetmiş olması, yani böyle ağır bir ceza koymuş olması, insan hayatını korumaya yöneliktir. öldüreni öldür, tecavüz edene tecavüz et ya da bıçaklayanı bıçakla demiyor.

insan hayatının korunmasında önemli bir ibret vardır diyor. bunu düşünürseniz bu yanlış fiillerden kendinizi alıkoyarsınız diyor. iyi düşünürseniz kurtulursunuz diyor. yani kısas derken aslında aklını kullan diyor.

hala anlamadıysan; eğer birisi birisini öldürecek olursa ve işlediği cinayetten sonra ne olacağını iyi bir muhakeme yoluyla değerlendirirse cinayet işlemekten vazgeçer diyor.
insan hayatı, kur’an-ı kerim’e göre o kadar aziz ve o kadar kutsaldır ki canı veren allah’tır. ve yine o canı sadece allah’ın alacağını bilmelidir insan diyor.

ps: ben inançsız bir adamım bana allah’ı savundurttunuz lan. böyle de bir insanım işte. allah affetsin.

ikisinin de hiçbir hukukta yeri olduğunu düşünmüyorum. ülkemizdeki ağır ceza davalarına bakıldığında, adil bir ceza usulü belirlenmediği için idam fazlasıyla cazip bir seçenek gibi geliyor fakat aslolan hukuk düzeni ve adil yargılamalarla ikisinin de insani duygular barındıran çözümler olmadığından ziyade gerek olmadığı görülecektir.

idamın ben bir cezalandırma yöntemi olmadığı tarafındayım. şöyle ki; adam kimilerine göre idamı gerektirecek bir suç işlemiş olsun ve idam edilsin. şimdi bu adam cezalandırıldı mı? öldü gitti bence sadece toplumda yaşayan diğer insanlar ondan kurtarıldı. ama şahıs ceza çekmedi. öldü gitti inanç biçimine göre ölümden sonraki hayata merhaba dedi ya da bilinmezliği gitti. ama öldü. ee herkes bir gün ölecekse sadece 5 10 20 30 sene erkene alındı. ha diyen olacaktır. yaşam hakkı elinden alındı diye lakin kasttetiğim bu değil, şahıs cezalandırılmadı. ee işkence de edemezsin! yani bana göre idamı gerektirecek bir suç işlediği düşünülen insanların tek bir hücrede kimseyle muhatap olmaksızın tv v.s olmaksızın 20 30 yıl yatması en büyük işkencedir dar bir hücre hiçbir insan yüzü görmeyecek ses duymayacak sadece duvarlar yemeği alttan verilecek v.s. bana göre idam suçluyu cezalandırma yöntemi değil. kısas hakkında yorum yapmayacağım.
t: cürüm karşında iki cezalandırma yönteminin karşılaştırılması.