1.
merhaba sözlük ahalisi, biraz uzun bir iç dökme seansı olacak
uzun zamandır yaşadığım bir durumu buraya kusarak kurtulmak ve daha fazla içimde tutmak istemiyorum, neden burası sorusu ise burada yarattığım bir internet personası içinde gönlümce at koşturuyor kimsenin bilmediği tanımadığı birisi olarak maskemi takıp oyunumu oynuyorum dolayısıyla reel dünyanın reel sonuçları olmadan rahatlık ile kusacağım.
16 yaşından itibaren kendi psikolojimi ve zihinsel yapımı dünyanın her anının bir savaşın çooook büyük bir savaşın bir parçası olduğunu düşünerek geçirdim, bu savaşta bir şekilde kazanmak için yola çıkmak gerekiyordu öyle de yaptım 16 yaşımda sırtımda valiz ile evden çıktım.
ailem ile bir sorunum yoktu sadece savaşmaya aç ve zihinsel olarak her durumu savaşın bir anı olarak algıladığımı babam ben söylemeden fark etmişti, kendisi ile aram her zaman iyidir.
aradan yıllar geçti sayısız iş, kovulma, batma hikayesi sonrası bir noktada artık kazancı ile rahat edebileceğim bir işe sahip oldum bunun için çok emek verdim çok debelendim gibi klişelere girmeyeceğim denk geldi ve oldu. fırsat belirdi ve zihni savaşın açlığını çeken ben tarafından değerlendirildi.
akrep yelkovanı kovaladı, günler ayları, aylar yılları ve bu sürenin sonunda bir şeyleri kaybettim.
artık savaş bitmiş gibi hissediyorum içim bomboş duygularım tamamen yok oldu. heyecanlanmıyor , üzülmüyor ve bir şeyleri umursayamıyorum.
öfkemi, açlığımı kaybettim ve sonuçta artık hiçbir şeyim kalmadı tamamen boş bir kabuk gibiyim ve bunu kendime dert ediniyorum her şey güzel olacak diye düşünürken olup olmaması arasında ki fark ortadan kalktı.
işte böyle sözlük okunmayacağını biliyor ve bunun akabinde buraya böyle bir kendi iç dökme seansımı iliştiriyorum.
uzun zamandır yaşadığım bir durumu buraya kusarak kurtulmak ve daha fazla içimde tutmak istemiyorum, neden burası sorusu ise burada yarattığım bir internet personası içinde gönlümce at koşturuyor kimsenin bilmediği tanımadığı birisi olarak maskemi takıp oyunumu oynuyorum dolayısıyla reel dünyanın reel sonuçları olmadan rahatlık ile kusacağım.
16 yaşından itibaren kendi psikolojimi ve zihinsel yapımı dünyanın her anının bir savaşın çooook büyük bir savaşın bir parçası olduğunu düşünerek geçirdim, bu savaşta bir şekilde kazanmak için yola çıkmak gerekiyordu öyle de yaptım 16 yaşımda sırtımda valiz ile evden çıktım.
ailem ile bir sorunum yoktu sadece savaşmaya aç ve zihinsel olarak her durumu savaşın bir anı olarak algıladığımı babam ben söylemeden fark etmişti, kendisi ile aram her zaman iyidir.
aradan yıllar geçti sayısız iş, kovulma, batma hikayesi sonrası bir noktada artık kazancı ile rahat edebileceğim bir işe sahip oldum bunun için çok emek verdim çok debelendim gibi klişelere girmeyeceğim denk geldi ve oldu. fırsat belirdi ve zihni savaşın açlığını çeken ben tarafından değerlendirildi.
akrep yelkovanı kovaladı, günler ayları, aylar yılları ve bu sürenin sonunda bir şeyleri kaybettim.
artık savaş bitmiş gibi hissediyorum içim bomboş duygularım tamamen yok oldu. heyecanlanmıyor , üzülmüyor ve bir şeyleri umursayamıyorum.
öfkemi, açlığımı kaybettim ve sonuçta artık hiçbir şeyim kalmadı tamamen boş bir kabuk gibiyim ve bunu kendime dert ediniyorum her şey güzel olacak diye düşünürken olup olmaması arasında ki fark ortadan kalktı.
işte böyle sözlük okunmayacağını biliyor ve bunun akabinde buraya böyle bir kendi iç dökme seansımı iliştiriyorum.
devamını gör...
2.
biterse biterim.
devamını gör...
3.
4.
sömürge başlar.
bazen sınırları korumak adına tetikte kalmakta fayda vardır. ne tür bir savaş stratejin var? hain ve gaddar olmuyorsak kendimize karşı, savaşsa savaş arkadaş.
hep pışpışlayacak değiliz.
savaş bitmez, durulur ve şekil değiştirir.
çünkü insan her daim hataya gebedir.
her an değişmektedir.
her yenilik ve kabulü biraz savaş demektir.
eh, savaş değilse de çatışma demektir.
bu noktada savaşın bitmesi, belki de hiç değişmediğin anlamına gelebilir ancak dünya değişir.
o seni beklemez. böylece sömürge başlar. yönetilirsin, parçalanırsın. sonra bir bakmışsın,
kanlı canlı bir robot halini almışsın.
oysaki kendinle olan hesaplaşmanda hangi yanın kaybederse kaybetsin kazanan kişi hep sen olacaksın. kendini kendin yöneteceksin.
bu, özgürlüğe en yakın histir.
bazen sınırları korumak adına tetikte kalmakta fayda vardır. ne tür bir savaş stratejin var? hain ve gaddar olmuyorsak kendimize karşı, savaşsa savaş arkadaş.
hep pışpışlayacak değiliz.
savaş bitmez, durulur ve şekil değiştirir.
çünkü insan her daim hataya gebedir.
her an değişmektedir.
her yenilik ve kabulü biraz savaş demektir.
eh, savaş değilse de çatışma demektir.
bu noktada savaşın bitmesi, belki de hiç değişmediğin anlamına gelebilir ancak dünya değişir.
o seni beklemez. böylece sömürge başlar. yönetilirsin, parçalanırsın. sonra bir bakmışsın,
kanlı canlı bir robot halini almışsın.
oysaki kendinle olan hesaplaşmanda hangi yanın kaybederse kaybetsin kazanan kişi hep sen olacaksın. kendini kendin yöneteceksin.
bu, özgürlüğe en yakın histir.
devamını gör...