kısıtlı bütçeyle iyi giyinmeye çalışmak

giyime para harcama durumunuz olmadığı halde iyi giyinmeye çalışmaktır.
benim kesinlikle giyime harcayabileceğim kadar çok param yok.
evet zaman zaman fazla param oluyor fakat bir crop top üste 200 lira verebilecek bir insan değilim.
zaten iç çamaşırı ve ayakkabı dışında herhangi bir malın sıfır alınmasına karşıyım.
doğayı sömürmek ve maddiyata zarardır.
önceden elime ne geçerse giyinmek zorunda kalıyordum fakat öyle mutlu hissetmediğimi fark edip, vintage tarzı kıyafetler almaya ve kullanmak istemediklerimi satmaya başladım. eşyalarıma dikkatli baktığım için zaten çoğu kıyafetim satıldı.
sattığım parayla da temiz, ya da terzi ile giderilebilecek deformeleri olan tarzıma göre kıyafetler aldım.
benim 90 liraya aldığım kıyafeti, ablam 200 liraya sıfır olarak alır.
demem o ki, ikinci el eşya almak sizi düşürmez, sizi doğaya duyarlı ve parasını idareli harcayan, eşyaya önem vermeyen biri yapar.
maddi durumunuz iyi veya kötü bilemem, düşük bütçe ile ikinci el giysi alabileceğiniz yerler mevcut.
ha tabii ki ikinci elci olduğum için benimle dalga geçmeye kalkan insanlar da vardır. ama dediğim gibi marka takıntısı olan, mezara o pahalı mallarla giremeyeceğini bilmeyen ve kazıklanmayı seven insanlardır onlar da.
bir karanlik ukdesi.*

böbreğin tekini satıp iki üç yıllık giyim ihtiyacımı karşılamak istiyorum. ilgilenenler dm.

üzerine iyi oturan bir şeyler bul, güncel modanın ve marka takıntısının bir tık uzağında kal, renk uyumuna dikkat et, giydikleri temiz olsun. oldu bitti.

en iyisi olsun manyaklığının bir örneği.

hayatım iyi olsun, en iyisi olsun
elbisem iyi olsun, en iyisi olsun
vs vs.

giyinebiliyor musun, bitti. hepsinden önce "taqva" elbiseni giy. ona bütçe gerekmez!

iyi giyinmek demek pahalı ve marka giyinmek anlamına gelmiyor.
semt pazarından tut, köşedeki işportacıdan bile gayet şık kombinler yapılabilir.

kalite ister istemez pahalıdır evet ama kısıtlı bütçeyle de şık olunur.
bu kadar kasmayın.

hem tr'de yaşayan işsiz bir birey olarak kısıtlı bütçeye sahip olmaktan hem de moda adı altında üretilen antin kuntin kıyafetleri beğenmediğimden kıyafetlerimi evde dikmek suretiyle yapmaya çalıştığım eylem.

klasik parçaları kaliteli almak lazım. siyah topuklu ayakkabı, kalıbı güzel iyi bir çanta, kaşe palto, ana renklerde bir kaç tane ceket, klasik desen ve renklerde mevsimlik bir kaç elbise.. bunlar sıkça, farklı kombinasyonlarla ve uzun yıllar kullanılacak parçalardır. hepsini bir kerede değil ihtiyaç sırasına göre alır, yıllar içinde biriktirirsiniz zaten.
bir kaç yıl içinde hepsi tamamlanır. yani her durum için giyebileceğiniz bir kıyafetiniz ceptedir. sonrasında ise her sezon bir kaç parça alır eklersiniz. ayakkabıyı her zaman kaliteli alın.
o senenin trendlerine fazla takılmayın.
bir crop top'a bir kez 200 lira verin ama radikal bir şey olmasın.
penyeler ve sokak modası 1 yıllıktır çok para harcamaya değmez.
her kıyafet; uygun ayakkabı, çanta ve aksesuarla çok başka hale gelebilir.
iyi giyinmek, aslında giyim zevki ile ilgili. giyim zevki ise bedenine uygun kıyafetler ve renk uyumuyla dikkat çeker.
ben klasikçiyimdir. ikinci el bana uygun değil. tarzları karıştırmaktan pek hoşlanmam. iyi giyindiğim söylenir. aksesuar, takı ve renk severim.

kadın her zaman giyimi önemser bu yüzden kadın giyimi açısından değil erkek giyimi açısından bakarsam, erkekler için durum farklı.

erkekler için giyim bütçesi 2010 öncesi ve 2010 sonrası diye değişime girmiştir. yani sosyal medya öncesi erkekler pek beğenilme kaygısı olmadan çıkıyordu sokağa.
ama artık insta diye bir bela var erkeklerin başında. biz de iş saatleri dışında artık giyime ,görüntümüze önem vermek zorunda kalıyoruz.

bütçe? temiz bakımlı bir erkek giyimle bunu desteklemeli, çok harcamasa da olabilir.
ama her zaman dediğimi tekrar etmek istiyorum. erkeğin güçlüsü makbuldur. gerisi traş.

selçuk bayraktar. adamı bir gömlek bir keten pantolon dışında birşeyle gören var mı?
acun işte. bir siyah tshrt adamı, gerisi uçankuş.com da:)