insanlar da artık kızılaya zerre kadar inanç kalmadı bu durum karşısında rte çıkıp konuşmak zorunda kaldı.

erdoğan kızılay çalışanlarına seslendi: "kızılay'ımızı hedef alan iftiralar karşısında doğrusunu anlatmaktan yorulmamalısınız"

buradan
devamını gör...
anahtar kelimesi "kızılayımız" olan tiranın sözü.

gördüğünüz gibi her şeyi kendi emrine alıyor. ondan sonra akp seçmeni olmayan türkler, kan satan vampirleri eleştirince mırın kırın yapıyorlar. hacı hoca takımının yüzde kaçı gidip kan veriyor kızılayınıza?
devamını gör...
yeşilaycılar üzgün
devamını gör...
lise yıllarımda bir arkadaşım vardı. ismi ahmet olsun. bu arkadaşım okula gelirken her zaman evden çeyrek ekmek arası kaşar peyniri getirirdi. tuhaf bir çocuktu ahmet. kaşar ekmek getirdiği için değil. genel bir tuhaflık vardı onda.

anadolu lisesinde okurken sınıfta her sosyoekonomik sınıftan insan vardı. ahmet çok zengin bir ailenin çocuğu değildi ama maddi olarak bizim dahil olduğumuz sınıftan daha iyi bir durumda idi. ama sınıfta çok zengin ailelerin çocukları da vardı.

ahmet kendini onlar karşısında hakkı yenmiş hissederdi. ama onlara karşı yaltakçı bir tavır takınır. bu durumun getirdiği öfke ile aşağılık kompleksi karışımı duyguyu bize yansıtırdı.

sanki birileri onun hakkını yemiş, onun yaşamak istediği hayatı kendilerine almış gibi hissederdi. bu duyguyla da bizim de onun için aynı şeyleri hissedeceğimizi düşünürdü.

bizden biri ne zaman paraya kıyıp kendine ekmek arası bir şeyler alsa, ne zaman kendine bisküvi, cips gibi bir şeyler alsa ahmet hemen yanında biter. bir ısırık alır ya da elini pakete daldırırdı. çünkü kendince o da mağdurdu.

ama kaşarlı ekmeğini sınıfın en arkadaki camına geçip perdeyi kendi üstüne kapatarak dışarı baka baka yerdi. kimse onu görmesin diye böyle bir önlem alırdı.

birisi ondan daha önce kendisinin yaptığı gibi bir ısırık istediği zaman da "ben bunu evden getirdim, sen de getirseydin" derdi. kaşarlı ekmeğini yedirmezdi. ama herkesin ekmeğinden de bir ısırık almaktan geri durmazdı.

bu da böyle bir anımdır. öylesine aklıma geldi.
devamını gör...
kızılay'ın yiyelebilir bir şey olduğunu düşünmüyorum. köklü bir kurum arpalık haline getirilince, durumun telafisi de zor oluyor tabi.
devamını gör...
sadece kendim yerim demek istediği cümledir. halk avcunu yalasındır.
devamını gör...
kızlarımızı yedirmeyiz okudum..

esnaftan 30 kişi topladım geldim.


tamam arkadaşlar dağılın yanlış alarm...

hayri abi çorba içmeye gelecem az sonra...
devamını gör...
adam güven abidesi kurumun düştüğü hali görmüyor da yedirmeyiz diyor.

daha çok biz yeriz demek istemiş.
devamını gör...
badem bıyıklı emeviseverlerin 'toplam kalitesiz yönetim' anlayışının çürüttüğü bir başka kurumumuz

hakınızı helal etmeyiniz*
devamını gör...
sanırım, her şeyi sadece yemekten başka şey düşünmeyenleri ilgilendiren bir yaklaşım. demek ki kızılayı da yenilebilir olarak görenler var..
devamını gör...
kızılay ile ilgili yapılan haberlerin doğru olmadığını hem de kanıtlarıyla sunacağını iddia eden bir yazar vardı buralarda.
birilerine yanlamadan yapamaz, şimdilerde hanginize yanladı ve yalakalık yapıyor bilmiyorum ama iki yıldan fazla zaman oldu hala kanıt gelmedi mi diye soranlar var şeklinde ileten olursa sevinirim.
bak bir sözlük yazarı, sözlükte olan ve dandik bir herifin dandik bir iddiasını unutmuyor.
kim bilir kimler neleri unutmuyordur değil mi?...
tanım: kızılay'ın poğaça olmadığını bildiren erdoğan sözü.
devamını gör...
kızılayın yenilmeyecek hali mi kalmış. adını duyduğum anda katil kız geliyor aklıma. ikisi ketçap mayonez gibi özdeşleşmiş. kızı katil, babası deprem faizcisi. bu imajı yapıştırdınız kızılay'a. muhalif herkesin peşinden koşarken, sırf sizden diye katile, tefeciye göz yumdunuz. bu imaj silinmez.
gidin bağışınızı dizinin dibinden ayrılmadığınız kan bağışı, organ bağışı haramdır kafasındaki cemaatlerden isteyin. biz kızılay'ın üstünü çizeli çok oldu.
devamını gör...
valla doğru söylemişler, en haramzade kişi bile böyle yemezdi kızılay'ı. kimseye yedirmeyip kendileri çiğ çiğ yediler. 2023'ten beri boykot ediyorum kızılay'ı kendi çapımda. depremde kan, çadır satmak. eski başkanın kızının ölümlü trafik kazasına sebebiyet vermesi ve elini kolunu sallaya sallaya 2.büyük kazayı yapması. ben kızılay'ı artık desteklemiyorum, artık ağzıyla kuş tutsun yine desteklemeyeceğim.
devamını gör...
yolsuzluk la adı geçmeyen ne kaldı bilmiyorum heryer akar haline getirilmiş olmalı. ben de yönetsem bende böyle yapardım. kahrolsun benden başkası herkese nah bana eyvallah
devamını gör...
yazıları okuyup vardığım kanaat, kızılay iyiydi, akp geldi onu da rezil etti şeklinde.
bunda yazarların büyük çoğunluğunun 20 -35 yaş aralığında olmasının ve 1999 depreminde en büyüklerinin 10 yaşında olmasının büyük etkiisi var. tabi bir de hiç birinin yakın tarihe meraklı olmayışı, hiç okumayışları da etken.
99 depreminden az önce 1995 yada 96 yılında ankara'da bir kızılay genel kurulu yapıldı. o zaman kemal demir kızılay başkanı. kemal demir'in adamlarıyla yönetime talip olan grubun adamları birbirine girdi. sonradan öğrendik, demir'in adamları yönetime talip olanların bürolarını basmış, tehdit etmiş falan. tabi bunlar, yüce devletimizin ferasetli davranışıyla örtbas edildi. kemak demir yeniden başkan seçildi ve sonra 99 depremi oldu.
depremde yönetimin, ta kızılay'in kapıcısına dek, kurumu soyduğu, soğana çevirdiği ortaya çıktı. depremzedelere verilen çadırlar çürümüş, pul dökülüyordu. gıda maddeleri çürük, kurtlu ve kokmuştu. üstelil bunların çoğu yeni satın alınmıştı. yani adamlar esnafın elinde kalmı, çöpe gidecek malı yeni fiyatına satın almışlar, depolarına çekmişlerdi.
o yıl, halk bugüne göre epeyce bilinçli olduğundan, kızılay'ın öğrencilere dağıttığı zarflar boş olarak iade edilmişti.
bugünkü kızılay kavgası, bi boktan haberi olmayan, kendisini muhalif sayan insanların iyi niyetini suistimal ederek yapılan bir sen yiyecen ben yiyecem kavgasıdır. uzak durun.
devamını gör...
yenilecek bi yeri mi kalmış sanki? kızılay çoktandır bizimle değil.
devamını gör...
2013'ten bu yana damla kan bağışlamadım kızılay'a. 6 şubat depreminden sonra tek damla kan bağışı ya da para-eşya bağışı yapmadım. tam o dönem aliağa ve çiğli'de üç işletmenin tanıtım videolarını çekiyorduk, hem beyaz ve mavi yakaların oryantasyonu hem de diğer kişilere tanıtımı için yaptığımız çekimler. her fabrikada depremzedeler için kurulan yardım kumbaraları ya da bilmem neleri vardı, yokmuş gibi geçip gittim. tüm bunlar utanılacak şeyler aslında, yaparken de farkındaydım.

bu söylemler kızılay'ın aslında bir kesimin arpalığı olduğunun itirafıdır. kızılay, tıpkı sözde uluslararası kızılhaç gibi birilerinin hizmetine girmiştir.
devamını gör...
tam tarihi kesitrememekle birlikte bir 7-8 senem vardır kızılay'a zırnık bağışlamayalı, kan dahil.

halbuki 14 bağışla madalya bile hak etmiş, vakit bulup gidip alamamıştım. öyle de sadık bir bağışçıydım. gelgelelim bu müthiş "yedirmeyiz, biz yeriz"cilikle kendi kendimi ocak dışı bıraktım.
hayrım dokunmasın.
devamını gör...
yiyen yedi, anasını bile diktiler
en son depremde para ile çadır satmaya kalkmasından belli değil mi ne halde olduğu
umumhanede çalışan karının ben bakireyim demesi gibi bir şey...................................
anasını bileee..............
devamını gör...
yemiyoruz zaten maden suyu var arada onu içiyorum . zaten kendisi de deprem olsun , yangın olsun , başka türlü afetler olsun pek yedirmiyor kendini.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kızılay'ımızı yedirmeyiz" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim