zor bir çocukluk dönemi geçirmenize neden olacak fiziksel durum.

çocukken benim kafam bedenime göre biraz büyüktü. hatta sırf kafa olarak da doğmuş olabilirim. kolu, bacağı ve üç sene sonra bir kısmını zaten kesecekleri birtakım uzuvları sağdan soldan toplamış olabilirler. koca kafalı olmak başıma çok iş açtı.

bir kere büyük kafa demek ağır kafa demektir ve doğadaki her cisim gibi benim kafam da newton'ın eylemsizlik prensibine harfiyen uyuyordu. yani hareket etmekteyse hareketini sürdürmek, durgun ise durgun kalmak istiyordu. haliyle koşarken bedenimi durdurduğumda kafam biraz daha fazla savruluyordu. o anlarda boynum sünger gibi uzardı. kimi zaman da yerinden kaldıramıyordum. bu yüzden sekiz yaşıma kadar altıma işedim. geceleri çişim geldiğinde kafamı yastıktan kaldıracak gücü bedenimde bulamazdım "amaan sal gitsin!" der uykuma bakardım. hareket doğrultumdan ötürü kafamın öne ve arkaya savrulması yaralanmalara da yol açtı. seneler evvel, 5 ya da 6 yaşındayken, ilçemizde içinde şehit mezarları bulunan bir abidenin parkında kuzenlerimle koşma yarışı yapmaya kalkıştık. aklımda birkaç resim karesi hatıralar ve bir de büyük kuzenimin 5'ten geriye doğru sayışı kaldı. "3... 2... 1..." dedi ve gözümü tanımadığım bir adamın kucağında, bir arabanın ön koltuğunda açtım. meğer daha ilk adımımı atamadan kafa üstü öne doğru çakılmışım. alnımdaki meteor izi bugün bile görülebilmekte.

koca kafalı olmak sadece fiziksel yaralanmalara değil ruhsal yaralanmalara da yol açtı. dayımın çocukları kafamla çok oynardı "ulan hayret yav, acayip bişi" dercesine bakar, avuçlarına tükürüp saçlarımı sağa, sola, arkaya yatırırlar yine de bir halta benzetemezlerdi sonra da "vardır allah'ın bir hikmeti" diyerek oyunlarına geri dönerlerdi. bir gün de hiç unutmam komşumuzun konya'dan gelen akrabalarının benden daha büyük ve irice yaramaz çocuğunun gazabına uğramıştım. annemler hamama gitmiş, evi de kilitleyip atmışlar beni sokağa. neyse, bu arkadaşı da karşı kaldırımda görünce nasıl olduysa bir şekilde kaynaştık. çocukla önce bilye oynadık, kendisi tarafımca ütülünce hırstan mıdır nedir gözüne kafamı kestirdi. zaten görüş alanında epeyce belliydi ya neyse. önce şöyle bi baktı. sonra iki elinin arasına alıp mengene gibi sıkmaya başladı. derken bıraktı, baktı, deformasyon yok. sahici kafa. sonra bir daha sıktı ve beni şu şekilde havaya kaldırdı. "ulan!" dedim, "bırak tekmeyi yersin ha!". bırakmadı. şöyle bi salladı. ulan bildiğin gerçek insan kafası. eh günah da benden gidince salladım tekmeyi ileride hayatındaki tüm kararları onun keyfine göre alacağı yok olasıca hormonun salındığı yere. bas bas bağırdı çocuk. "seni annene söyleyeceğim!". söylersen söyle be! acımdan da öldüm zaten! ne hamammış arkadaş! ama bilyeleri güzelmiş balkon çocuğunun.

çocuk evine kaçtı.
devamını gör...
bedenine oranla büyük kafaya sahip olmaktır. koca kafa; yuvarlaksa idare edilebilir, köşeli kafalar her zaman koca kafa kalır. akıllarının çok olduğu söylenir.
devamını gör...
jeff bezos gibi olmaktır.

devamını gör...
benim durumum kafam büyüktür azcuk
devamını gör...
cocukken oyleydim. okulun ilk gununde koridorda 2 cocugun gulerek bana bakip karpuz kafali dedigini hatirliyorum. evet.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"koca kafalı olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim