kolay para kazanmanın bazı kimseleri rahatsız etmesi

ülkedeki bir kesim kendi çektiği zorlukların aynısının çekilmesini istiyor, kardeşim adam aklını kullanıp instangramdan ya da oradan buradan legal para kazanacağı yolları bulup oturduğu yerden story atarak para kazanabiliyor ve vergisini veriyorsa bu seni neden rahatsız ediyor. illa milletin ağız kokusunu çekip, 3-5 maaşa hayatını mi satsın. tamam çalışmak kötü değil her zaman, ama bir yanda aklını kullanıp kolay şekilde daha fazla para kazanabilecekse neden zor yolu seçsin? illa sürünmesi lazım, çünkü kıskanıyor bazı kesimler, kendisi yıllarını verip hala asgari ücretin bir tık üstünde aldığı için yediremiyor kendine. şunu kabul edemiyor, o eski dünya geride kaldı, bedenini ve emeğini kullanan değil, sistemin açıklarını ve kolay noktaları görüp düşük emekle bile yüksek getiri sağlayanların dünyası.

kolay entry kasmanin bazilarini rahatsiz etmesi gibi 1 hadisedir. turk halkinda cok vardir bu.

kolay para kazanmak. kulağa çok güzel geliyor. nedir bu kolay para? nasıl kazanılıyor? benim aklıma önce kumar, sonra uyuşturucu ticareti ve hırsızlık vs. geliyor. bunları kıskanmıyor sadece kızıyoruz. internet fenomenleri kastediyorsa saçma sapan kanalları takip etmemeliyiz. mesela; barış özcan, yılmaz özdil, murat soner vb. takip ettiğim fenomenler (takip etmenizi öneririm) ve bu insanların kanalları ciddi bir emek ve bilgi birikiminin sonucudur.

insanlar emeğinin karşılığını almadıkları için kırgın ve kızgınlar sadece. bütün rahatsızlıklarının sebebi budur. ünlü bir düşünürün özlü sözü bu konuya iyi bir örnek olacaktır.

fakir çalmasını iyi beceremediği için fakirdir

valla benim anladığım kadarıyla filistin falan faso fiso. devlet ağır vergi istiyor instagram'dan.

para istiyor. çok istiyor. yetmez bu dandik influencer vergileri diyor. sen de bana bi vergi ver koçum diyor. diyor da diyor.

para para para.

sosyal medyadan kazananlar bence daha riskli adım atıyor ve emek vermediği yerden yemek yiyince küçücük bir olaya bakıyor kapandı mesela insta ne zaman açılır belli değil her şey bir anda tepetaklak oluverir işin kötü tarafı bu gibi insanların çoğunun el becerisi yok başka bir iş yapmaları da pek mümkün görünmüyor.

o bazı kimseler, genelde bizim gibi ebeveynler.* mesela ben, çocuklarımın kolay para kazanmayı hedeflemesini çok doğru bulmuyorum, öncelikle saygın bir mesleği olmasını istiyorum. çünkü hayatta tek amacımız para kazanmak değil, yani olmamalı. belli değerler çerçevesinde hayatını sürdürmelerini istiyorum. çocuklarımın türlü şaklabanlıklar yapıp videolar çekerek çok para kazanan biri olmasını asla istemem. bu endişeyi yaşadığım zamanlar olduğu için bu konuda çok dertliyim.* henüz ilkokul çağlarında iken oyun videoları çeken youtuberları birlikte izliyorduk. sadece küfür etmeyen gamerları izlemelerine izin veriyordum. mesela kozmik karınca vardı, çok efendi biriydi. çocuklarım "anne ben de büyüyünce kozmik karınca gibi gamer olacağım, çok para kazanacağım." diyordu. içim cız ediyordu, çok üzülüyordum. "öncelikle güzel bir mesleğiniz olsun, boş zamanlarınızda oyun videosu çekersiniz." diyerek onları ikna etmeye çalışıyordum. neyse ki, o zamanları atlattık, çok şükür.*

#3107457 şehirde yaşayan kaymak tabaka için geçerli olabilir bizim köyde gün erken başlar güneş doğmadan tarlaya gidilir güneş ışığı tütünün yaprağına değmeden toplamak gerekir.toplanan tütünler eve götürülür yapraklar tek tek şişe takılır.oradan uzun sırıklara aktarılarak kurumaya bırakılır. bu işlem akşam üstü biter yorgunluktan ölmezseniz belki köy kahvesine gitmeye zamanınız kalır ve biz köylü milleti ilkokulu zor bitirmişiz ırgatlık yapmaktan öyle story falan bilmeyiz. biz kazandığımız ücretin her kuruşu için alın terimizi dökmüşüz. siz şehir bebeleri o storyler sizin işiniz biz böyle emeğimiz ile tütünün katranından şekil değiştirmiş ellerimizle kazandığımız her kuruşun haddini bilerek yaşamaya alışmışız....

#3107588


hadi bir rakı masası storysi paylaş da neşelenelim viva bey.

yıllardır ticaretle uğraşıyorum, hep mücadele ve koşturmaca içinde geçti. alın teri ile para kazanmanın ne demek olduğunu iliklerime kadar hissedenlerdenim. kolay para kazanmak için elime ve önüme serilen fırsatlar oldu. kullanmamayı tercih ettim. enayilik gibi adlandırılabilir, olsun çok da umurumda değil. dimdik alnı açık şekil gezmek kadar, onurlu duruş sergilemek kadar haz veren bir duygu yok.
gerçi şu an ticaretin yapılacak tarafıda kalmadı. devlet bütün esnafların üstüne çökmüş durumda.

kolay para kazanana lafım yok gerçekten başarabiliyorsa helal olsun ama kolay para kazanmak diye bir şey olmadığını biliyorum.
konu madem sosyal medyadan basladiysa oradan devam edelim, mesela evrim agaci kanalini ele alirsak bence cok kolay kazanc degil cunku caba emek bilgi falan var yani hop video cekeyim demiyor bi arastirma yapiyordur bunun harici kolay para kazanmak baskasini dolandirmaksa sosyal medyadan ve rahatsiz olmuyorsa sende sikknti vardir ki vucudunu ozellikle kadinligi pazarlayandan rahatsiz olmuyorsan olay bambaska yere gider.

(bkz: vergi müfettişleri)

kolay paradan kasıt aslında gerizekalılardan para kazanmak demek. yazar bunu kastediyor diye düşünüyorum. çünkü internette bazı fenomenlerin moron gibi hareket etmesine rağmen onları takip eden gerizekalı kitle bunları fenomen yapıyor ve para kazanmasını sağlıyor. bizim halkımızda başkasından daha zekiyim düşüncesinin insanı mutlu etmesi gibi bir şey var herhaldeki kendinden daha gerizekalı gördüğü herkesi takip ediyor ilgileniyor. işte bu yüzdende kendisinin bunu yaparak buna zaman harcayarak ve o kişiye para kazandırarak ondan daha gerizekalı olduğunu anlamıyor.

(bkz: bedava peynir sadece fare kapanında olur)

valla saçma sapan dans edip, twerk yapıp, öpücük atıp para kazanan insanlar var. şimdi bu beni niye rahatsız etmesin? insanların soytarılık yaparak para kazanması midemi bulandırıyor. onlara para yediren insanlardan da midem bulanıyor.

öncelikle saçma sapan videolar çekip bunu milyonlara izletebiliyorsa ben o insanı takdir ederim. izlemem ama takdir ederim. çünkü insanların istediğini veriyordur.

aynı şekilde sanat, bilim, felsefe, sinema, spor vs gibi konularda araştırıp, hazırlanıp bir emek harcayarak videolar çekenler içinde geçerli bu durum.

ki bunları kendi güzelliği yada yakışlılığını ön plana çıkarıpta da yapabilir.

hepsi belli bir hedef kitleye ulaşmayı amaçlar. karşılığında ise maddi kazanç sağlar.

enes baturdan barış özcana, mahsun karacadan oğuzhan uğur'a kadar hatta işin içine onlyfans hesaplarını da koyarak genel olarak amaç hep maddi kazanç ve hedef kitledir.

ama sorun tam olarak burada başlıyor. birileri başarılı oldu diye herkesin o alana yönelmesi.

aslında senaryo hep aynı. zamanında topçu yada popçu olmak isteyenler şimdilerde fenomen olmak istiyor. sonuçta hep aynı. azınlık bunu başarabilirken genel bir hezimette söz konusu.

sonrası da hiç değişmedi. asgari ücretin bir tık üstünde hayatlar starbuckstan alevli paylaşımlar.

20 yıl sonra yeni birşey çıkacak. birileri başarılı olacak. geri kalan herkes onlara baka baka iyi yada kötü eleştirecek.

hiç değişmedi.

eder.
zor yoldan kazandık, o bile rahatsız ediyor.
bu millet sadece eleştirsin, en sevdiği iş.

türk milletinin hastalıklı haset zihniyetine ait bir davranış.

(bkz: ben çektim o da çeksin)
(bkz: ben yapamıyorsam o da yapamasın)
(bkz: bende yoksa onda da olmasın)
(bkz: ben kötüyken o iyi olmasın)