küfürlerin hep kadınlar üzerinden olması sorunsalı

anaya, bacıya ve karıya küfreden erkeğin büzzüğünde bieygir oynaya. ey mi?
evet.

neresinden tutsan elinde kalan bir konu.
bazı kesimler kadına kendince absürt anlamlar atfettiği için aynı kesim içinde küfür erkeğe edilse dahi kadın üzerinden yapılır, karşı tarafı daha fazla etkileyeceği düşünülür.
iğrenç bir şey. ayrıca kimse kimsenin namusu değil,
kişinin eylemleri kişiyi bağlar. çan sistemi değil bu.

hep diye bir genellemeye dahil edilemeyecek tespittir. en azından hep bir şeylere, bir yerlere "koyduğunu" söyleyerek koyduğu hissine kapılan bir çoğunluğun olması, kompozisyondaki azınlığa ayıp etmeyi gerektirmez. nitekim bu cinsel uzuvların karıştığı kızgınlık emarelerinin hepi topu, özünde bir dirty talk eğilimidir ki en sevişgen hallerde, en sevdiklerinin bile gözünün yaşına bakmaz.
mamafih çocuğunu bile "asaletini s.tiğimin p.ştu" diye seven iyi niyetli babalar da çok ama çok fazla. takılmayın böyle şeylere.

büyük çoğunluğu öyle. küfür aşağılık kompleksini gösterir. karşı taraf karşısında ezik hissediyorsun ki üstün çıkmaya çalışıyorsun. her üstünlük kompleksi temelinde aşağılık kompleksi bulundurur.

mizojinik , ataerkil , maço kültürün yansımasıdır.

“** biti” diyordum sonra beni sansüre vurdurdular artık diyemiyorum. cinsel organ biti diyorum artık. kadın organına dadanan eril bireyler için pek uygundur.

özünde yüzüne karşı doğruyu söyleyenlere diyecek lafı olmayanın başvurduğudur.

naruto dayı gibi garibanlar ezikliklerinin ardına sığınıp yapıyor zaten.

tam olarak doğru olmayan önerme.

küfürlerin ekseriyeti "s.kmek" fiiline dayanır. bu fiil bir iş fiilidir, öznesi bu fiili gerçekleştirirken nesnesi bu fiilden etkilenir. bir aktif-pasif durumu vardır yani, dolayısıyla "i*ne" gibi erkeği hedef alan küfürler de mevcuttur. mesela "iktidarsız" denir layığıyla aktif olamayan aktif elemana; dolayısıyla cinsel ilişkide aktif olan güç yani erk olarak kabul edilir. efe aydal'ın bir kısa filmi vardı, biseksüel ergen erkek ile babasını konu alıyordu. babası tüm anlattıklarımı özetleyen muazzam bir soru sormuştu: vuruyor musun, vurduruyor musun?

özetle küfürler cinsel ilişkide pasif olan elemanı hedef alır. erkek genelde aktif olan iken pasif olan erkek bu yüzden kadından daha zalim küfürlerle hedef alınır.

antep "babiyn gabrine sıçiym" küfrüyle bu genellemenin dışında kalıyor galiba. antep'te anaya bacıya küfredilmezdi. en azından bir zamanlar öyleydi.

hepsi değil arkadaşlar çok özgün küfür yelpazesine sahibiz.

mesela hiçbir amerikalı kızdığı birine senin kel kafanı seviyim diye küfretmez. babanın şarap çanağına sıçarım da demez, hele vay senin babanın kemügüne şeklinde icat ettiğimiz küfürleri başka hiçbir literatür de bulamazsın.

cinsiyetçi de değil çok açık ve net şekilde hem lokasyon hem de eylem içeriyor.

nalakası var. bizim çok milli küfürlerimizden birisi "babanın düşmanlarını s.k.y.m" , "ölmüşlerinin a.ın. koyayım" gibi küfürlerdir.

bakmayın siz analı bacılı girenlere. kaliteli küfür vardır.

trabzonlularda "y.rr.ğunu s.kt.ğum" diye küfür var mesela.

bak mesela bu, güzel bir başlık...açanı , altına yazanları tebrik edelim !!

batı ülkesinde yaşayıp, o kültürleri - dillerini adam gibi öğrenmeyi beceren her kişi- günün birinde bunu tartışır, ben de bunu tartıştım, bi barda 7 saat konuşmuştuk bunu, çok içmiş çok para ödemiştik, ama çok enterasan bir geceydi !!

öncelikle şu ---> her kültürün hassas noktası farklı!!...

türk kültürünün hassas noktası---> kadın ve namus !! o yüzden bu sözlüklerde hep "patlak kız" muhabbeti döner, bu muhabbet oldum olası her sözlükte döner, olaya bakış hep aynıdır--> erkek kadına bir elbise biçer (kadın biçemez, erkek biçer!!) ve o kılığa "uymayan" kadına saydırılır !!

buradan ne anlarız, kadın erkeğin altındadır, erkeğin istediği gibi olmak zorundadır...bi de şunu anlarız , türk erkeği bu kadar hakka sahip olmasına rağmen cinsel olarak açtır!!

buradan, türkçe küfürler üretilir, anneye ozellikle, en kutsal olduğu için, cinsel yakıştırmalar yapılır, bu da türk erkeklerini tetikler !!

o gece, ben, bir fransız, almanya'da yaşıyo, bir italyan ve de bir iranlı vardı, barda oturan...barın öbür tarafında da benim o zamanki kız arkadaşım hannah, bar hannah'nın...hannah, felsefe okumuş afet bir kadın, kızıl uzun saçlı yeşil gözlü, kazara türkiye 'ye gelse dizilerde başrol teklifi alabilecek kadar güzel bir kadındır...

uzatmiim, hannah dedi ki, almanya'da trafik de biri sinyal vermeden önüne geçse ve sen ona " ananı düziim" diye almanca bağırsan, alman adam bunu anlamaz, anam ne alaka, hataysa hatayı ben yaptım, der dedi...

fransızlar yiyecekler üstünden küfürlerde birbirlerini bıçaklıyolarmış mesela..."peynire kaka karıştırmak" gibi...biri sana "lan sen de peynire kaka karıştırdın!!" dese, celallenir onu söyleyeni döver misin?!..

ıranlıların hassas noktası "mezarlarmış"!!

almanların hassas noktasıysa "temizlik ve disiplin" dir...özellikle temizlik!! popo deliği- arschloch!! en büyük küfürlerden biridir almanca da...popo deliği en kötü kokan ve kakanın çıktığı yerdir, sen pis kokarsın ve senden çıksa çıksa kaka çıkar, demektir !!

bu lafı almanya'da birine söyle, şaka diil valla dayak yiyebilirsin !!

biri sana "popo deliği " dese türkçe, adamın ne dediğini , ne kastettiğini anlamazsın, bile...

ya da " langsam wie ein kamel - deve gibi sallanmak, yavaş olmak"!!... onu da söyledim o gece...bi kadın demişti onu bana " adi pislik bana deve gibi sallanıyosun, dedi bunu ona ödetmem lazım!!" demişti!! yavaşsın yani...yeteri kadar atik, dakik diilsin, diyo...sen şimdi gülersin bu türden bir laf bir almana çok koyuyo...senden bi halt olmaz, nevi bi söz!!...hatta hannah da demişti, çok ağır konuşmuş, diye...

biri sana türkçe " deve gibi yavaşsın!" dese, içinden onu söyleyeni bıçaklamak geçer mi?!...tam bi yere oturtamazsın ne demek istediğini...

gerçekten, toplumların "şartlanmalarıyla" ilgili bir konu bu...aslında çok enterasan da bir konu...hangi toplumda ne özellik ön plana çıkmışsa küfürler de ona göre dizayn edilmiş...

bunu aslında oturup sosyologların bilimsel manada tartışmaları lazım...

her toplumu "tetikleyen" öğe farklı. ve bu sosyolojik açıdan -bence !!- aslında çok ilginç !!

biraz mericlik (tarihi gercekler)
kadınların cektigini kimse cekmemistir tarihte

her türlü kötü söze karşıyım.
beyefendi ve hanımefendi olmak varken ve türkçemiz çok zengin bir dil iken neden belaltı kelimeleri kullanmaya gerek var ki diye düşünüyorum.
dilden kalbe giden yol vardır.kalplerimizi kirletmeye lüzum yok diye düşünüyorum.
küfretmeyen insan her zaman başka insanlara göre benim için 1-0 önde gider.
o insanlara saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum. allah mutluluklarınızı arttırsın.

basligi hortlatan arkadasin sonda kullandigi "ugursuz bilmemne" lafi bile kadinlar uzerinden degil mi. celiskiye gel xd

küfrün kadından ziyade aşağılayıcı tahakküm kurma ile alakası vardır.

gücün kötüye kullanıldığı popüler öznelerden biri "kadın" olduğu için küfürlerin ekserisi kadınlarla alakalı gibi görünüyor.

şimdi erkek üzerinden olan küfürleri yazarım buraya da ,pek hoş olmaz.

çünkü kadının küfrünün olmaması kadın lügatındaki “eksik”ten dolayıdır. neyse, bu psikanalitik uzun bir konu, bunu bir kenara bırakalım.
küfür demişken melissa mohr’un aylak kitap’tan çıkan “küfür etmenin kısa tarihi” kitabını okuyunuz. ayrıca kitabın yazarı da bir kadındır.

bunun küresel olması homo sapiens tabiatında yer alan bir arızadan kaynaklandığı savını destekliyor.

sanırım seks ve şiddet aynı beyin merkezi tarafından sinyallendiriliyor

yakacan nöronları başka yolu yok gibi