kul hakkı yemek

türk olmakla ve müslüman olup nemazte kılmakla adam olduğunu zannedenlerin gelir kaynağı.

kul hakkını yerinde yiyeceksin abi.

doyurur. evet.

bilimsel bir istatistiğe dayanmaz, kendi sübjektif görüşüm ve gözlemim, dindar geçinenlerin, dindar olmayanlara oranla daha çok yaptığı.

e-5 trafiğinde dönüşlerde sıraya girerim beklerim.bazıları ise kaynak yapar hiç beklemez.soldan gelir kırar direksiyonu üzerinize ve kaynar araya.
işte aynı bunu yapmak isteyen bir servis şöförüne camı açarak dedim ki;
-müslüman mısın?
-evet.
-kaç kişinin hakkına girdiğini biliyor musun?
şaşırdı tabi ki kul hakkı sadece para yemek anlımına geliyordu onun için...

lafı güzaf. tanrı kendine karşı yapılanları bile affeder miş miş de, kulun kula yaptığı haksızlığı kabul etmez miş miş de, helalleşme o yüzden kurumlaşmış mış da.. mış mış..
kıtalar dolusu aç sefil çocuk, açlıktan, sefaletten, hastalıktan, susuzluktan ve vahşi sömürüden dolayı, feryatlar içinde bağıra bağıra dünyanın gözleri önünde ölüyor.. beşikteki bebekler kitleler halinde bombalanıp öldürülüyor, kimyasal gaz saldırıları altında sakat bırakılıyorlar.. silah ve sömürü tücarrları kârlarını ibizada, yatlarında şampanya ve köpük partileriyle kutluyor, yeni hedefler belirliyorlar.. onlar ve onlara bunları yapanlar aynı tanrının kulları değil mi..
masum bebekler, kul hakkı mı biliyorlar da ikna olup böylesi bir yalana inansınlar..
çağdaş dünyada sıradan bir yargıç ve yönetimin sağlayabildiği adalet ve engelleme, islami coğrafyada ne hikmetse göz yumulup, öte dünyaya, tanrıya bırakılıyor hep.. (ki belki varsa bile muhtemelen tanrının bile buna onayı yoktur, olmaması gerekir. hangi tanrı, sadece annesini emmekten öte düşüncesi, eylemi, günahı, kusuru olmayan bir bebeği, bin parçaya ayırıp kül eder de "sen acı çek öl, hesabını ben sonra sorarım" der. tanrı o bebeğin kendisinden habersiz olduğunu bilmiyor mu.)

siyasal islam'da helaldir.

benimki orta pişmiş olsun.