1.
(bkz: şükrü erbaş)'ın kırmızı kedi yayınevi tarafından 2015'te basılmış, 2018 behçet necatigil şiir ödülü almış şiir kitabı.
kitabı açınca behçet necatigil 'in bir yazısı var ve kitabın bir şiirhikaye olduğunu söylüyor.
okudukça gerçekten bir şiirhikaye olduğunu anlıyorsunuz. o kadar güzel ki. zaten şükrü erbaş 'ı çok severim bu kitabı da şöyle içimde bir yerlerde, yüreğimde güzel bir ağırlık bıraktı. okuduktan sonra öyle düşünüp kaldım. içindeki hangi birinden nasıl bahsedeceğim bilmiyorum ama eğer bir kez olsun yolunuz şükrü erbaş'la kesişirse ne demek istediğimi anlayacaksınız..
en sevdiğim alıntıyı da şuraya bırakıyorum.
keyifli okumalar...
kitabı açınca behçet necatigil 'in bir yazısı var ve kitabın bir şiirhikaye olduğunu söylüyor.
okudukça gerçekten bir şiirhikaye olduğunu anlıyorsunuz. o kadar güzel ki. zaten şükrü erbaş 'ı çok severim bu kitabı da şöyle içimde bir yerlerde, yüreğimde güzel bir ağırlık bıraktı. okuduktan sonra öyle düşünüp kaldım. içindeki hangi birinden nasıl bahsedeceğim bilmiyorum ama eğer bir kez olsun yolunuz şükrü erbaş'la kesişirse ne demek istediğimi anlayacaksınız..
en sevdiğim alıntıyı da şuraya bırakıyorum.
keyifli okumalar...
devamını gör...
2.
"ölüler yaşayanlarda yaşar,
bunu hiç unutma."
şükrü erbaş imzalı eser olup şiir/ hikâye türünde yer almakta ve 2017 yılında yayınlanmıştır.
şükrü erbaş birkaç şiir kitabını okusam da sık okumadığım ama okuyunca da etkilendiğim bir şair ve şiir dünyası oldukça keskin bir şekilde karşımıza çıkıyor.
bu kitap güz geldi ömür hanım dediği eşi hatice hanımın vefatı sonrasında yayınlanmış, dolayısıyla sevdiği insanı kaybeden herkes gibi artık yazdıklarında ölüm teması sıklıkla işleniyor, bu kitapta da ölüm ve yaşam gibi hayatı oluşturan iki şey metinlerde hep denk geleceğimiz şeyler.
şiirleri de şiirsel metinleri de oldukça beğendim, şükrü erbaş bazı dizelerde bize felsefik yanını da gösteriyor, sorguluyor, yakamızdan tutup kendine gel demek ister gibi kırgın ve yer yer kızgın bir ruh halinde olduğunu düşündürtecek şekilde yazıyor.
yaşamın sonsuz gibi gelmesi, sevdiğini kaybetmek ve ölümü beklemek gibi durumlar şiirlerde oldukça keskin bir biçimde yansıtılmış, uzaklık, ayrılık, büyümenin sevdiklerinden uzaklaşmak demek olması, hayatın aldıklarının yarattığı boşluk, kimsesiz olmak, anılar ve özlem duygusu şiirlerin en çok işlediği ve hissettirdiği şeylerdendi diyebilirim.
şairin iç dünyasındaki yıkımları, acıyı ve ölümü, aşkı ve ayrılığı etkileyici bir biçimde anlatmasını oldukça beğendim.
birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
başka şairlerden yaptığı alıntı minik dizeler kitaba renk katmış, gerçi sevdiği insanı kaybeden bir şairin hayatında ne kadar renk kaldıysa...
bunu hiç unutma."
şükrü erbaş imzalı eser olup şiir/ hikâye türünde yer almakta ve 2017 yılında yayınlanmıştır.
şükrü erbaş birkaç şiir kitabını okusam da sık okumadığım ama okuyunca da etkilendiğim bir şair ve şiir dünyası oldukça keskin bir şekilde karşımıza çıkıyor.
bu kitap güz geldi ömür hanım dediği eşi hatice hanımın vefatı sonrasında yayınlanmış, dolayısıyla sevdiği insanı kaybeden herkes gibi artık yazdıklarında ölüm teması sıklıkla işleniyor, bu kitapta da ölüm ve yaşam gibi hayatı oluşturan iki şey metinlerde hep denk geleceğimiz şeyler.
şiirleri de şiirsel metinleri de oldukça beğendim, şükrü erbaş bazı dizelerde bize felsefik yanını da gösteriyor, sorguluyor, yakamızdan tutup kendine gel demek ister gibi kırgın ve yer yer kızgın bir ruh halinde olduğunu düşündürtecek şekilde yazıyor.
yaşamın sonsuz gibi gelmesi, sevdiğini kaybetmek ve ölümü beklemek gibi durumlar şiirlerde oldukça keskin bir biçimde yansıtılmış, uzaklık, ayrılık, büyümenin sevdiklerinden uzaklaşmak demek olması, hayatın aldıklarının yarattığı boşluk, kimsesiz olmak, anılar ve özlem duygusu şiirlerin en çok işlediği ve hissettirdiği şeylerdendi diyebilirim.
şairin iç dünyasındaki yıkımları, acıyı ve ölümü, aşkı ve ayrılığı etkileyici bir biçimde anlatmasını oldukça beğendim.
birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
başka şairlerden yaptığı alıntı minik dizeler kitaba renk katmış, gerçi sevdiği insanı kaybeden bir şairin hayatında ne kadar renk kaldıysa...
devamını gör...