yazar: albert camus
yayım yılı: 1950
yazarın 1939 ile 1953 yılları arasında yazdığı 8 denemenin derlemesidir. anlatılanlar cezayir'de geçmektedir ve ikinci dünya savaşını ve etkilerini konu almaktadır.
yayım yılı: 1950
yazarın 1939 ile 1953 yılları arasında yazdığı 8 denemenin derlemesidir. anlatılanlar cezayir'de geçmektedir ve ikinci dünya savaşını ve etkilerini konu almaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ericcartman" tarafından 25.11.2020 05:04 tarihinde açılmıştır.
1.
(bkz: yaz)
aşağıdaki pasajı içeren camus eseridir.
- öğleyin, son günlerin azgın dalgalarının çekilirken bıraktığı bir köpükle örtülmüş gibi siğilotlarıyla örtülü, yarı kumluk yokuşlar üzerinden, bu saatte bitkin bir deviniyle ancak şöyle bir yükselen denize bakıyor, uzun süre dindirilmedi mi varlığı kurutan iki susuzluğu gideriyordum, sevme ve hayran olma susuzluğunu. çünkü sevilmemek yalnızca şanssızlıktır: hiç sevmemek mutsuzluktur. bugün, hepimiz bu mutsuzluktan ölüyoruz.
-
aşağıdaki pasajı içeren camus eseridir.
- öğleyin, son günlerin azgın dalgalarının çekilirken bıraktığı bir köpükle örtülmüş gibi siğilotlarıyla örtülü, yarı kumluk yokuşlar üzerinden, bu saatte bitkin bir deviniyle ancak şöyle bir yükselen denize bakıyor, uzun süre dindirilmedi mi varlığı kurutan iki susuzluğu gideriyordum, sevme ve hayran olma susuzluğunu. çünkü sevilmemek yalnızca şanssızlıktır: hiç sevmemek mutsuzluktur. bugün, hepimiz bu mutsuzluktan ölüyoruz.
-
devamını gör...
2.
summer veya yaz
fransız yazar ve filozof albert camus imzalı eser olup yazarın denemelerinden oluşuyor; türkçede ise yaz adıyla biliniyor.
türkçe'ye tahsin yücel tarafından çevrilmiştir.
bu kitabı uzun zamandır merak etsem de diğer okumalardan bir türlü sıra gelmiyordu ancak artık okuyayım ve bitsin dedim.
denemeler yazarın felsefik çıkarımlarından ziyade doğduğu ülke olan cezayir'in savaş sonrası değişimine dair gözlemlerinden oluşuyor denilebilir.
daha felsefik ve daha dinamik, sarsıcı bir kitap okuyacağımı sandığım için beklentimi karşıladığını söyleyemem.
yazarın düşüncelerini anlamak adına okunulabilir ama diyalektik ve edebî bir tarafının olduğunu düşünmüyorum.
modern yapının olumsuz anlamda değişimi,
kültürün değersizleştirilmesi, yazarın iğneleyici ve keskin üslubu ile karşımıza çıkıyor.
bazı paragrafları iyi buldum ama kitabın genel atmosferini çok sevdiğim söylenemez.
belki felsefeyi ve sosyolojisi kitaba daha çok katabilirdi.
kitabın ise yazarın yaza duyduğu sevginin iz düşümü niteliğinde olduğu rivayet ediliyor.
albert camus'nün gözlem gücünün son derece etkili olduğu ama edebî açıdan nitelikli sayılmayan bir kitabı, bir şans verilebilir.
her şeye rağmen yine de okumuş olduğuma memnunum.
ama bu beğenisizlikte dayatma burada her şeyi bağışlatan bir barok görünüşe bürünür.
günümüzün insanı, tin geçici olarak ölecek bile olsa, önce bedeni kurtarmak gerektiğine inanıyor. ama tin geçici olarak ölebilir mi?
insan bir kez güçlü bir biçimde sevme şansına erdi mi tüm yaşamı bu ateşi ve bu ışığı aramakla geçer.
umutsuz kişi için yurt yoktur.
birbirlerini seviyorlardı ama bağışlayamıyorlardı.
fransız yazar ve filozof albert camus imzalı eser olup yazarın denemelerinden oluşuyor; türkçede ise yaz adıyla biliniyor.
türkçe'ye tahsin yücel tarafından çevrilmiştir.
bu kitabı uzun zamandır merak etsem de diğer okumalardan bir türlü sıra gelmiyordu ancak artık okuyayım ve bitsin dedim.
denemeler yazarın felsefik çıkarımlarından ziyade doğduğu ülke olan cezayir'in savaş sonrası değişimine dair gözlemlerinden oluşuyor denilebilir.
daha felsefik ve daha dinamik, sarsıcı bir kitap okuyacağımı sandığım için beklentimi karşıladığını söyleyemem.
yazarın düşüncelerini anlamak adına okunulabilir ama diyalektik ve edebî bir tarafının olduğunu düşünmüyorum.
modern yapının olumsuz anlamda değişimi,
kültürün değersizleştirilmesi, yazarın iğneleyici ve keskin üslubu ile karşımıza çıkıyor.
bazı paragrafları iyi buldum ama kitabın genel atmosferini çok sevdiğim söylenemez.
belki felsefeyi ve sosyolojisi kitaba daha çok katabilirdi.
kitabın ise yazarın yaza duyduğu sevginin iz düşümü niteliğinde olduğu rivayet ediliyor.
albert camus'nün gözlem gücünün son derece etkili olduğu ama edebî açıdan nitelikli sayılmayan bir kitabı, bir şans verilebilir.
her şeye rağmen yine de okumuş olduğuma memnunum.
ama bu beğenisizlikte dayatma burada her şeyi bağışlatan bir barok görünüşe bürünür.
günümüzün insanı, tin geçici olarak ölecek bile olsa, önce bedeni kurtarmak gerektiğine inanıyor. ama tin geçici olarak ölebilir mi?
insan bir kez güçlü bir biçimde sevme şansına erdi mi tüm yaşamı bu ateşi ve bu ışığı aramakla geçer.
umutsuz kişi için yurt yoktur.
birbirlerini seviyorlardı ama bağışlayamıyorlardı.
devamını gör...