la haine

yönetmen mathieu kassovitz'in bütün dünya'da ses getirmiş filmidir.

--! spoiler !--

film, bir akşam paris'in varoşlarında polise karşı çıkan büyük bir isyanın sabahında geçmektedir. hikayeyi vinz, hubert ve said adlı 3 arkadaşın perspektifinden izleriz. paris'in bir banliyösünde yaşayan kuzey afrikalı, siyahi ve yahudi kökenli üç gencin etnik ve dini kökeni fransa’nın bir aynası gibidir.

film, her ne kadar polis tarafından yatıştırılan isyanın gecesini net olarak göstermese de nefret duygusunu seyirciye vermeyi başarmış. filmde asıl görmemiz istenen şey, isyan değil. yönetmen isyanın yıkıcı sonuçlarını ve bir grup insanın hayatının tamamen değişmesini görmemizi istemiş. bol bol toplumsal eleştiri araya sıkıştırılmış.

çok hızlı tempolu bir film, aynı baş karakterlerimiz gibi sürekli bir koşuşturmaca halindeymişiz gibi hissediyoruz.

filmin sonuna özellikle değinmek istiyorum çünkü filmin en yüksek noktası kesinlikle o. çehov’un tüfeğini bilirsiniz. eğer oyunda duvarda bir tüfek asılı ise o tüfek mutlaka patlar. bütün yaşanan olayların bu şekilde bitmesi üzücü olsa da fazlasıyla gerçekçi.

film türünün en başarılı örneklerinden biridir.

--! spoiler !--


ve filmin meşhur sahnesi;

düşen bir toplumun hikayesi

filmi az önce izleyip bitirdim ve çok etkilendim. çok çarpıcı, vurucu, sarsıcı bir filmdi. *
bu zamana kadar izlememiş olduğum için üzüldüm ama olsun her şeyin zamanı vardır diyorum ve kendimi teselli ediyorum.

filmi mubi platformundan izledim geçenlerde 3 ay 10 lira kampanyası vardı hemen aldım. 3 ay bitince her ay almayı düşünüyorum. çok keyifli filmler izlettiriyor. neyse. respect!

filmin yönetmeni mathieu kassovitz, filmin oyuncuları vincent cassel, hubert kounde, said taghmaoui, francois levantal, marc duret.
film siyah beyaz ve dili fransızca, filmin adı türkçeye protesto olarak çevrilmiş.

film konu olarak fransa’da yaşayan üç gencin hayatından kesitler sunuyor. gettolarda yaşamın zor ve tehlikeli olduğunu anlatıyor. sistem eleştirisi ve polis mevzusu bol bol görülüyor. çarpıcı bir şekilde sert mesajlar veriyor. yönetmen anlatmak istediği her şeyi filmde 24 saat içinde yansıtıyor, filmin süresi ise 1 saat 38 dakika.

benim gibi izlemeyenler varsa şiddetle tavsiye edeceğim bir film la haine.

1996'da ankara tunalı hilmi'de, kavaklıdere sinemasinda izlemiştim. o akşam üstü için daha güzel aktiviteler planlanabilirdi diye de filmi beraber izlediğimiz ve seçimi yapan arkadasima icimden söylenmiştim.
film başladi, o da ne, fransızcadan çevrilen altyazıları takip etmek zor ve film siyah beyazmis.
10 saniye bile gözlerimi ayiramadigimi hatırlıyorum. o kadar etkilenmiştim ki hafızamda o büyü bozulabilir korkusundan filmi 2. kez izlemeyi hiç düşünmedim. ne yapın edin mutlaka izleyin. kendinize bir kıyak çekmiş olursunuz.

böyle her bıçkın, arıza gencimizin gerçek hayatta yaşadığı bir sahnesi vardır ama filmin geri kalanı gerçekten vurucudur. amelie gibi bir tozpembe filmde oynayan mathieu kassovitz'in bu filmin yönetmeni olması da ayrı bir ilginçtir.

fransız sinemasının en vurucu örneklerinden biri. ödül canavarı. beklenmedik finali ile sarsıcı. etkisinden uzun süre çıkılamayacak bir getto hikayesi. sınıfsal farklılıkları yüzümüze tokat ata ata gösteren bir başyapıt.

tekrar mubi'ye gelmiş. alarmı kurup, biramızı, sigaramızı alıp, yüksek kalite ve orijinal dilinde tekrar izleyeceğiz!

“elli katlı binadan düşen adamın hikayesi. her katta kendini rahatlatmak için şunu tekrar eder: şimdiye kadar her şey yolunda, şimdiye kadar her şey yolunda. önemli olan düşüş değil, yere çarpıştır.”