önce karanlık vardı.

tanrılar içinden doğdukları karanlığın renksiz ve sıkıcı olmasını sevmedi, ona siyahı verdiler.
siyah iyiydi, gölgelerinden kurtulmak, içine saklanmak isteyen herkes ve her şeye yuva oldu, korudu. korkulan ve korkutucu olan her şeyin güzelliği ondaydı, elinizi hafifçe uzatsanız bile karanlığa dokunabilirdiniz. öyle yakındı.
o, ona dokundu ve, o doğdu.

sonra mavi oldu.

kimbilir hangi tanrının canı sıkıldı da yarattı bilinmez ama oldu. önce gökyüzü, sonra da onun yansıması deniz doğdu bu renkten de. görenler çok sevdi, görenlerin ağlamalarından deniz tuz oldu, görenlerin nefeslerinden ise bulutlar..bulutlar yağmur oldu, denizin tuzla yanan canının acısını geçirmeye çalıştı. deniz buhar oldu, bulutlara büyümeleri için yardım etti.
sonra ben oldum, mavi oldum, deniz oldum, tuz oldum, ben doğdum.

sonra siyah maviye baktı, mavi de siyaha, hiç olamayacaklarını bildiler, hiç yanyana yürüyemeyeceğiz dediler, hiç birbirimize dokunamayacağız dediler, bildiler.

karanlıktan siyahı, sıkıntıdan maviyi yaratan tanrılar baktılar, acıdılar bu ikisine, sonsuza kadar yanyana olsunlar istediler. bir daha da hiç ayrılmasınlar istediler.

lacivert doğdu
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"lacivert" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim